Gündem

MGK: Paralel yapının illegal ekonomik boyutuyla mücadele edilecek

'Seçimlerin huzur ve güven ortamı içinde gerçekleştirilmesi, halkımızın iradesinin her türlü baskıdan uzak biçimde sandığa yansıması için alınan tedbirler konuşuldu'

02 Eylül 2015 16:52

7 Haziran seçimlerinin ardından oluşturulan seçim hükümetinin ilk Milli Güvenlik Kurulu toplantısı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında Ak Saray'da gerçekleşti. İç ve dış gelişmelerin ele alındığı MGK toplantısı yaklaşık 5,5 saat sürdü. Toplantıya, MGK'da yer almamaları nedeniyle HDP'li Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan ve AB Bakanı Ali Haydar Konca katılmadı. MGK bildirisinde "Paralel devlet yapılanmasıyla yurtiçinde ve yurtdışında, illegal ekonomik boyutu da dahil olmak üzere sürdürülmekte olan mücadele kararlılıkla devam ettirilecek" denildi.

Toplantıdan çıkan bildiride, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümet kanadının "paralel yapı" dediği Gülen cemaatinin ekonomik yapılanmasının yanı sıra PKK, IŞİD ve seçim güvenliği başlıkları yer aldı.

Daha önceki toplantılarda, Kara Kuvvetleri Komutanı olarak yer alan Orgeneral Hulusi Akar, ilk kez Genelkurmay Başkanı olarak toplantıda yer aldı. Başbakan Yardımcıları Cevdet Yılmaz ve Tuğrul Türkeş, İçişleri Bakanı Selami Altınok ve Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu ilk kez üye olarak toplantıya iştirak etti.

Milli Savunma Bakanlığı görevini, 2002'den 2011'e kadar yürüten ve 3 Temmuz 2015'te aynı göreve getirilen Vecdi Gönül, ilk kez Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki bir MGK toplantısında yer aldı.

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi de ilk kez MGK toplantısına katıldı.

 

Paralel yapı vurgusu

 

MGK bildirisinde şu ifadelere yer verildi:

"Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliği ile kamu düzeninin sağlanmasına müteallik hususlar etraflıca görüşülmüş, ülkenin iç ve dış güvenliğine yönelik tehditler ile alınan ve alınacak tedbirler değerlendirilmiştir. Huzur ve barış ortamını bozmaya yönelik terörist saldırıların, milletimizin asırlara dayanan kardeşlik duygularını ve birarada yaşama iradesini zayıflatma hedefine ulaşamayacağı vurgulanmıştır.

Bölücü terör örgütünün, vatandaşlarımızın ve güvenlik güçlerimizin hayatlarına kasteden terör eylemlerinin, yurt içinde ve yurt dışında, demokrasi bilincine sahip, insan hak ve özgürlüklerine saygılı tüm kesimlerce lanetlenmesi memnuniyetle karşılanmış ve terörle mücadele konusunda uluslararası kamuoyu ile yakın işbirliği yapılması gerektiği mütalaa edilmiştir. Paralel Devlet yapılanmasıyla, yurt içinde ve yurt dışında, illegal ekonomik boyutu da dâhil olmak üzere sürdürülmekte olan mücadelenin kararlılıkla devam ettirileceği belirtilmiştir. Demokratik bir hukuk devleti olan ülkemizde, kanun dışı hiçbir yapılanma ve eyleme müsaade edilmeyeceği, bu tür faaliyetler son buluncaya kadar mücadeleye devam edileceği ve bu mücadelenin hukuk çerçevesinde yürütüleceği ifade edilmiştir.

1 Kasım 2015 tarihinde icra edilecek genel seçimlerin huzur ve güven ortamı içinde gerçekleşmesi ve halkımızın iradesinin her türlü baskıdan uzak bir şekilde özgürce sandığa yansıması için alınacak tedbirler hakkında Kurul'a bilgi sunulmuştur."

 

'Terör örgütlerinden arındırılmış bölge' 

 

"Suriye'de yaşanan gelişmeler etraflıca değerlendirilmiş, sınır güvenlik tedbirleri gözden geçirilmiş; Suriye'nin barış ve huzur ortamına kavuşması hususunda, DEAŞ'a karşı uluslararası koalisyon güçleriyle birlikte hareket dâhil, kararlı istek ve duruşumuzun sürdürüleceği teyit edilmiştir. Irak ve Suriye'de konumlanan DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle mücadelenin aynı kararlılıkla yürütüleceği vurgulanmış; Suriye sınırları içerisinde hayata geçirilecek "terör örgütlerinden arındırılmış bölge" uygulamasının Suriye halkının hayat hakkının muhafazasında önemli bir rol oynayacağı ifade edilmiştir. Avrupa ülkelerinin, Türkiye'nin yıllardır dirayetle yönettiği mülteci akınına karşı ortaya koyduğu kaygı verici tutum üzüntüyle karşılanmış, bu meseleye temel insan hakları kapsamında yaklaşılması gerektiği değerlendirilmiştir. Yemen, Libya ve Mısır başta olmak üzere Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da yaşanan gelişmeler ele alınmıştır."