26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov'a düzenlenen suikasta ilişkin olarak, "Saldırı bireysel bir olay değil. Şunu kişisel görüş olarak söyleyim. Bir kişin kendi kendine düşünüp planlayıp icra ettiği bir olay oldğunu düşünmüyorum. Bir organize var. Birileri tarafından planlanmış bir olay olduğunu düşünüyorum" dedi.
Başbuğ, Habertürk TV'den Didem Arslan Yılmaz'ın sunduğu Türkiye'nin Nabzı programında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Başbuğ'un açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
"Gerçekten Türkiye Cumhuriyeti tarihin en zor dönemlerinden geçiyor. Özellikle son bir haftadır yaşadığımız olaylara bakılırsa bu üç olayda bir terör eylemi fakat önemli olan 3 terör eyleminin 1 haftaya sığması tesadüf değil Üçünün de koordineli planlanmış eylemler olduğunu düşünüyorum. Türkiye bu süreçten başarıyla çıkmak zorunda. Bu güce de sahip. Bu sorunlara nasıl yaklaşılmalı? Bunu konuşacağız. Zor bir süreç Cumhuriyet tarihinin en zor süreçlerinden bir tanesi. Nasıl sorusunu konuşacağız."
"Rus Büyükelçisisine yapılan saldırı çok acı korkunç bir saldırı. 2015 yılının Temmuz ayına gidersek düne kadar olan bir süreçte gerçekten terörle mücadelede sayısız kayıplar verdik. 15 Temmuz darbe girşimi sonunda 246 kişi hayatını kaybetti. Bütün şehitlerimizi ruhunu şad etmemiz lazım onları her an yaşatmamız lazım. Dün Rus Büyüelçisinin öldürülmesi Kayseri'de yaşananların gündemden düşmesine neden oluyor. Maalesef önceki olayları unutuyoruz."
"Biz bir olayı yaşamadan
ciddiye almıyoruz"
"Birde gaziler var. Gaziler dediğimiz zaman uzuv kaybedenler sağlık sorunları ile başedenler var. Özellikle bakıma muhtaç binlerce gaizmi var. bunlara yeterince destek verebiliyor muyuz? Şehitlerimizin hatırasını canlı tutabilmemiz lazım. Gazilerimizide unutmamamız lazım."
"Tekrar Türkiye bir darbe girişimi ile karşı karşıya gelebilir dendi. Genel kanı şu oldu. Bu başarısız darbe karşısında suikastler gündeme gelebilir dendi. Bundan sonra yaşanacak risk suikastler dendi. Biz yapı olarak o tehdidi yaşamadan anlamıyoruz gibi geliyor. Bundan sonra Türkiye'de suikastler olabilir dendi. Peki biz bunu ciddiye aldık mı? Biz bir olayı yaşamadan ciddiye almıyoruz."
"Güncel olaylar üzerinde yorum yapmak için resmi bilgilere sahip olmak gerekiyor. Burada şu olay var. Rus Büyükelçisinin katıldığı bir sergi var. Niçin orada bir polis emniyet görevlileri olmaz? Özel güvenlik var emniyet yok. Böyle bir faaliyetin olduğundan emniyetin bilgisinin olması lazım. Hassas bir dönemdeyiz. Niçin bir emniyet görevlileri olmaz. Bu bir hata."
"Planlanmış bir olay düşünüyorum"
"Biz bu olaya suikast diyoruz ama bu yaşanan olay sıradan bir olay değil. Suikast yapacak kişi yakalanmak hayatını kaybetme riski almaz. Suikasti yapan kişi ya kaçar ya da risk almaz. Bu eylem sonucunda ölmeyi göze almış. Ölmeyi istiyor. Ben buradan sağ çıkmayacağım diyor. Bunu canlı bomba eylemine getirebilirsiniz. Büyükelçiye ateşe etmeden havaya ateş ediyor. Orada polis olsa bu olayın gerçekleşmesi mümkün değil. Bu sözler onun niyetini mi gösteriyor yoksa bir yanıtlma olayı mı var. Bu Rus Büyükelçisine yapılan saldırı bireysel bir olay değil. Şunu kişisel görüş olarak söyleyim. Bir kişin kendi kendine düşünüp planlayıp icra ettiği bir olay oldğunu düşünmüyorum. Bir organize var. Birileri tarafından planlanmış bir olay olduğunu düşünüyorum."
Suikastın hedefi neydi?
"Neredeyse canlı bombaya yakın bir eylem görüyoruz. Bazı göstergeler var ama haberlerden bakarak kesin budur demek doğru değil kısa bir zaman sonra istihbarat örgütleri Rusya ve Türkiye birlikte çalışacak bunlara bırakalım. Niye bunu canlı ele geçiremedik diye sormak lazım. Şu olabilir. Acaba o anda büyükelçiyi kurtarma gibi bir durum vardı acaba sağ mıydı bir an önce müdahale edilmesi karar vericilerin en çok dikkat ettiği bir etken olabilir. Acaba yaralanarak saldırgan bertaraf edilebilir miydi? Kesin bir yorum yapmak istemem. Belki büyüelçinin kurtarılma ihtimali nedeniyle böyle bir teknik kullanılmış olabilir."
"Amaç ne? Bir kere bu olayın zamanlaması düşündürücü. Bir haftada 3 olay yaşıyorsunuz. Üç olayda vahim. Bu eylem olduktan sonra Rusya ile Türkiey arasındaki ilişkilere zarar vermek. Bunu Cumhurbaşkanı da Rusya da söyledi. Devlet büyüklerinin açıklamaları iki ülke arasındaki ilişkilere zarar vermek olduğunu söyledi. Eylemi yaptıranlar ciddi bir değerlendirme hatasına düştüler. İki devletin de tutumu çok sağduyulu olması gereken yapılmas gereken doğru hareketlerler karşılaştık. Uçağın düşmesi sırasındaki açıdan farklıydı. Herhalde yine o tavrın tekrarlanacağını düşündüler. Devlet adamlığını gereğini yerine getirdikleri için bu hedef amacına ulaşamadı."
"Uçak krizinden ders alındı. 24 Kasım 2015 uçak krizinden sonra yaşananlardan sonra iki tarafında ders alındığını söyleyebiliriz. Ayrıca bugün Suriye bağlamında olsun diğer konularda olsun Türkiye Rusya ilişkiileri önemli bir noktada. İlişkilere zarar vermekten kaçınıyorlar. Sadece bu mu acaba eylemin amacı. Rusya Türkiye ilişkilerine zara vermek mi? Bunun yanıda şu amacın da düşünüldüğünü yadsıyamayız. Güvenlik zaafiyeti olan bir ülke algısı yaratılmaya çalışıyor. Belki olayın arkasındaki ana motif bu olabilir. Yakın sürelerle ciddi terör olaylarıyla karşılaştık."
"Ben bu olay olmadan televizyondan duydum. Önümüzdeki sene 3 milyon turistin geleceği haberleri vardı. Terör gerçekten 21. yüzyıln bütün ülkelerin sadece Türkiye değil bütün ülkelerin dün akşam Berlin'de de terör eylemi oldu. Bugün hep söylediğimiz laf vardır. Güvenlik bugün ya her yerde ya da hiç birde. Yarın nerede olacağının bir garantisi yok. Terör en büyük zararı ekonomiye veriyor. Acaba yapılan terör eylemlerinin bütün amacı Türkiye'yi güvensiz bir ülke gösterip ekonomiye zarar vermek midir?"