CHP ve MHP'nin uzun dönemdir Cumhurbaşkanlığı seçimleri için "çatı aday" arayışı bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı zirve sonrası kesinleşti. Kılıçdaroğlu, MHP'ye İslam İşbirliği Teşkilatı Eski Genel Sekreteri Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu'nu önerdiklerini, Bahçeli de bu ismin "çok hayırlı olacağını" açıkladı.
Hükümet'in Mısır'da yaşanan darbenin ardından sert tepki gösterdiği Ekmeleddin İhsanoğlu hakkında 20 Ağustos 2013 yılında T24'te yayımlanan biyografi şöyle:
Ekmeleddin İhsanoğlu kimdir?
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in, Mısır’da gerçekleşen darbe sonrasında sessiz kaldığı için istifasını istediği İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye’ye hiç yabancı değil.
Aslen Mısır doğumlu ve Türk vatandaşı olan 70 yaşındaki İhsanoğlu, Ayn Şems Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Mısır’ın en güçlü siyasi hareketi “Müslüman Kardeşler”le özdeşleşmiş El-Ezher Üniversitesi’nde akademisyenlik yaptı. İhsanoğlu akademisyenlik döneminde Osmanlı kültürü ve edebiyatı hakkında çalışmalar yaptı.
Önce Ankara Üniversitesi’nde ardından İngiltere’deki Exeter Üniversitesi’nde doktora çalışmaları yapan İhsanoğlu, profesör unvanı ile 24 yıl boyunca İslam İşbirliği Teşkilatı İslam Tarihi, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’nin genel direktörlüğünü yürüttü. Aynı zamanda İhsanoğlu, İstanbul Üniversitesi Bilim Tarihi Bölümü ile Türk Bilim Tarihi Kurumu‘nun başkanlığını ve İstanbul Üniversitesi Bilim Tarihi Müze ve Dokümantasyon Merkezi Müdürlüğü görevlerinde bulundu.
İİT Başkanlığı
Fas’ta 1969 yılında kurulan 58 üye ülkeli İslam İşbirliği Teşkilatı’nın 2005 yılında Genel Sekreteri olan İhsanoğlu, bu göreve seçimle gelen ilk isim oldu. Seçim sürecinde Türkiye’nin yürüttüğü “lobi çalışmaları”yla ve AKP hükümetinin desteklediği İhsanoğlu seçimlerde 32 oy aldı. 7,5 yıldır Genel Sekreterlik görevini yürüten İhsanoğlu 2013 yılı sonunda görevini devredecek.
Seçilmesini “Türkiye’nin bir başarısı” olarak yorumlayan Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye’nin de eşbaşkanı olduğu öne sürülen, ABD’nin “Büyük Ortadoğu Projesi” içinse üye ülkelerin görüşlerinin alınması gerektiğini savunmuştu. Dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı olan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, İhsanoğlu’nun İİT Genel Sekreterliği’ne seçilmesi hakkında “Bu aslında teşkilat için yeni bir adım, İslam dünyası için bir işaret oldu” ifadelerini kullanmıştı.
Mısır’da darbe sonrası İhsanoğlu’na istifa çağrısı
Arap Baharı’nın ardından Hüsnü Mübarek’in devrilip, yapılan genel seçimlerle göreve gelen Muhammed Mursi’nin de, kendisinin göreve getirdiği Genelkurmay Başkanı Org. Abdülfettah El Sisi’nin gerçekleştirdiği askeri darbeyle devrilmesinin ardından, Türkiye İhsanoğlu’nu “sessiz kalmak”la suçlamış ve istifasını istemişti.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İhsanoğlu’na “Ben İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri olsam, çıkardım derdim ki ‘bu zulüm karşısında İslam ülkelerini işbirliğine davet ediyorum’. Eğer işbirliğine yanaşmazlarsa çıkar derdim ki ‘ben İslam adına böylesi bir işbirliği teşkilatının böylesi zulüm karşısında sessiz kalmasının onursuzluğunu taşıyamam’. İstifamı basardım oradan ayrılırdım” diye seslenmişti.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de, “İİT böyle günlerde sesini yükseltmeyecek de ne zaman yükseltecek. Yoksa teşkilatta herkes parası kadar mı etkin? Yoksa General Sisi’ye giden paralarla İİT’nin suskunluk kaynağı aynı mı? Danimarka’nın, Hollanda’nın sesi İİT’ndan daha gür çıkıyorsa bu ne iştir?” ifadesini kullanmıştı.
İhsanoğlu Türkiye’den gelen bu tepkilerin ardından Twitter’dan, “Teşkilatımızda şu ana kadar hiçbir devlet resmen bir talepte bulunmamıştır” demişti.
Daha sonra bir televizyon kanalına konuk olan İhsanoğlu şu açıklamaları yaptı:
Mısır’da doğdum: Mısır’da yaşananlar vahşettir. Böylesi bir kıyımın karşısında insanın kalbi dağlanıyor ve tüm vicdanınızla reddediyorsunuz. Mısır’da doğmuş ve büyümüş biri olarak benim hislerim ortalama bir Türk vatandaşının hissiyatının çok ötesindedir. Zira ben Mısır’ı çok yakından tanıdım ve sevdim.
Devletler harekete geçmeli: Herkesin söylediğinden daha fazlasını söylemeye hakkı olan ama bu pozisyonda bulunan biri olarak müşterek bir karar olmadığı sürece açıklama yapmak için devletlerin konsensüsünü ve mekanizmaların harekete geçirilmesini beklemem lazımdır.
Ödülleri
UNESCO ve Harvard Üniversitesi'ndeki görevlerinin yanı sıra millî ve uluslararası birçok bilim kurumunun üyesi olan İhsanoğlu, bilim ve eğitim tarihine katkı ve hizmetlerinden dolayı birçok ödül aldı. Türkiye Devlet Üstün Hizmet Madalyası(2000), Ürdün Birinci Derece İstiklal Madalyası, İKÖ Şeref ve Liyakat Sertifikası ile Mısır Cumhuriyeti Liyakat Nişanı ile ödüllendirildi.
2008’de Uluslararası Bilim Tarihi Akademisi tarafından Koyre Madalyasına layık bulundu. 2009 yılında Mısır Cumhuriyeti Sanat ve Kültür Nişanını, Malezya'da en üst sivil unvan olan Tansri unvanınıve 2010 yılında "İslamofobiye karşı verdiği mücadele ve Keşmir konusundaki çabaları" nedeniyle Pakistan'da en yüksek unvan olan Hilal-i Pakistan unvanını aldı.