İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, dünya nüfusunun 5'te 1'ini temsil eden İKT'nin, BM Güvenlik Konseyi'nde daimi üyelik sıfatıyla temsil edilmesi gerektiğini söyledi. BM Güvenlik Konseyi'nde ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya olmak üzere 5 daimi üye bulunuyor.
İhsanoğlu, New York'ta Columbia Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Okulunda (SIPA), İKT'nin uluslararası sorunların çözümünde oynadığı yeni rolüyle ilgili konuşma yaptı. İhsanoğlu, sözlerinin sonunda bir gazetecinin sorusu üzerine, İKT'nin BM Güvenlik Konseyi'nde temsil edilmesinin şart olduğunu belirterek, "İKT'nin, BM Güvenlik Konseyi'nde daimi üyeliği bulunmalıdır" dedi.
BM'den sonra ikinci büyük uluslararası kuruluş
İhsanoğlu, İKT'nın, BM'nin ardından 57 üyesiyle dünyadaki 2. büyük uluslararası kuruluş olduğuna işaret ederek, dünyada 1.58 milyar Müslümanı temsil eden, dünya nüfusunun yaklaşık 5'te 1'ini oluşturan Müslüman dünyasının BM Güvenlik Konseyi'nde temsil edilmesinin önem taşıdığını belirtti.
Kıbrıs sorunu da örnek gösterildi
İhsanoğlu, dünyanın neredeyse tüm önemli sorunlarının Müslümanları ilgilendirdiğini belirterek, bu sorunlara Afganistan, Keşmir, Kıbrıs, Filistin, Irak, Somali, Sudan-Çad ve Darfur'u örnek verdi. İhsanoğlu, BM Güvenlik Konseyi'nde değişik medeniyetlerin temsil edildiğini, bunların içinde İKT'nin de olmasını istediklerini söyledi.
İKT Genel Sekreteri İhsanoğlu konuşmasında ise "İKT'nin yeni anayasasından, uluslararası sorunların çözümünde artan rolünden ve İslam korkusundan" söz etti.
İslamiyetin ABD'ye yabancı olmadığını belirten İhsanoğlu, dünyadaki Müslümanların en az 7 milyonunun ABD'de yaşadığını anımsattı.
İKT yeni bir döneme girdi
İKT'nin, BM'den sonra 57 üye devlet ve 5 gözlemci ülkesiyle dünyada 2. büyük uluslararası kuruluş olduğuna işaret eden İhsanoğlu, göreve geldiği 2005 yılının aralık ayındaki Mekke Toplantısı'nda açıklanan 10 Yıllık Eylem Planı ve mart ayında Senegal'de kabul ettikleri yeni anayasa ile artık İKT'nin yeni bir döneme girdiğini anlattı. Yeni anayasanın, insan haklarının evrenselliğini vurguladığını anlatan İhsanoğlu, ayrıca anayasanın İKT ülkeleri arasında "daimi ve bağımsız insan hakları komisyonu" kurulmasını öngördüğünü ve komisyonun üye devletlerin insan hakları ihlalleriyle ilgili olarak çalışacağını belirtti.
İKT'nin uluslararası ilişkilerde oynadığı önemli rolden de söz eden İhsanoğlu, İKT'nin BM ile pek çok konuda işbirliği yaptığını belirtti.
Özellikle Filistin, Irak, Keşmir, Afganistan, Somali, Kıbrıs gibi önemli konularda İKT'nin, "Müslümanların güvenilir ve saygı duyulan sözcüsü" konumunda olduğunu kaydeden İhsanoğlu, ABD'nin, İKT'nin oynadığı bu rolü takdir ederek, İKT ile ilişkileri yürütmek üzere özel bir temsilci atamasının önemini vurguladı.
Modernizm ve ılımlılık
İhsanoğlu, İKT'nin genel sekreteri olarak "modernizme ve ılımlılığa" büyük önem verdiğini belirterek, İslam ile Hristiyanlık arasında tarihi bir uzlaşının önemini de sürekli vurguladığını anlattı.
İhsanoğlu, İslam korkusundan bahsettiği konuşmasında, bu korkunun Batı'da son derece yaygın olduğunun ve hatta Batı toplumlarında ırkçılıktan bile daha baskın olduğunun Batı'nın kendi sivil toplum kuruluşlarının raporlarında yazıldığını söyledi. Genel Sekreter, İKT'nin, İslam'a karşı yaratılan bu korkunun giderilmesinde yine önemli rol oynadığına dikkati çekti.
İKT'nin yeni dönemde kendi üyeleri arasındaki sorunların çözümü için de yoğun çaba harcadığını anlatan İhsanoğlu, teşkilatın, Somali, Darfur, Filistin, Sudan-Çad, karikatür krizi ile ve özellikle Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar ülkelerinin Orta Doğu ve Afrika'daki çeşitli sorunların çözümünde oynadıkları önemli rollerden söz etti.