Mustafa Kartoğlu
(Star, 24 Temmuz 2012)
Geçen hafta verdiğimiz ‘parasız üniversite’ haberi büyük heyecan yarattı. Sevinenler grubunun ağırlığını elbette bu yıl LYS’ye girenler ve halen üniversitede okuyanlar oluşturuyor. Onların kafalarındaki soru işaretlerini giderecek bilgileri aşağıda vereceğim. Rahatsız olanlar ise“Bu parayı nereden bulacağız”diyen Maliye,“Ödenmeyen harçlar nedeniyle bizim bütçemizde kesinti yapmayın”diyen üniversite yönetimleri ve“Üniversitelere BMW otomobillerle gelen zengin çocuklarıneden harç ödemesin” diyenler.
Biz üniversite harçlarının kaldırılmasına ilişkin siyasi kararlılığı duyurmuş ve çalışmaların başlatıldığını yazmıştık. Uygulamanın nasıl olacağına yönelik çalışmalar ise sürüyor. Ayrıntılar da yavaş yavaş belirginleşmeye başladı.
Önce öğrencilerin beklediği yeni bilgileri verelim:
En çok merak edilen, dört kat daha pahalı olan ikinci öğrenimde de harçların kaldırılıp kaldırılmayacağıydı. Hükümet yetkilileri,“Kaldırmasak adaletsizlik olur”ifadesiyle, bin ila 4 bin TL arasında değişen ikinci öğrenim harçlarının da kaldırılacağının sinyalini verdi.
Merak edilen ikinci önemli konu ise “Üniversite harcını kredi alarak ödeyenler ne olacak”sorusuydu. Kaynaklar,“Harç kredisi alanlar borçlarını ödeyecek. Ancak ara veya son sınıfta olanlar, gelecek yıllar için harç ödemeyeceği için kredi de kullanmayacaklar. Sadece ödedikleri harcı geri ödeyecekler”diye konuya açıklama getirdiler.
Üniversiteler de herhangi bir kayba uğramayacak. Çünkü Başbakan Erdoğan’ın tavrı, üniversiteleri daha çok desteklemek yönünde. Bu nedenle ‘parasız üniversite’nin 1.2 milyar TL’yi bulması beklenen mali yükü Maliye Bakanlığı’nın üzerinde.
'Mecburi öğretmen'e ikinci şans
Bu aşamada, eski YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan döneminde yapılan bir çalışma da yeniden gündeme geldi. Genişletilerek üzerinde çalışılan ‘35 yaş üstüne sınavsız paralı üniversite’ diye özetlenebilecek sistem, bir üniversite bitirmiş olanlar ile hiç üniversiteye gitmemiş veya bitirememiş olanları kapsıyor.
Buna göre, üniversitede istediği bölüm yerine kazanabildiği bölümde okumak zorunda kalan veya ikinci bir dalda daha üniversite öğrenimi görmek isteyen üniversite mezunları, sınavsız olarak istedikleri bölümde, belli bir ücret karşılığında ikinci üniversite okuyabilecekler. Burada üzerinde tartışılan konu, başvuranlara daha önce mezun oldukları alanlarla (sözel ya da sayısal) uyumlu okullarla sınırlı seçenek verilmesi veya tüm bölümlere başvuru imkanı sağlanması.
Hiç üniversiteye gitmemiş veya terk etmiş kişilere ise, dünyada sınavsız girilebilecek bölümler ve yetenek sınavlarıyla girilebilecek bölümler sunulabiliyor. Örneğin, eski YÖK Başkanı Özcan, üzerinde çalıştıkları sistemi anlatırken Almanya örneğini vermiş ve şöyle demişti:“Okumak istediği bölüme girmefırsatı yakalayamamış pek çok kişi var. Bazı bölümler için genel yetenek sınavları yapılacak. Almanya’da hukuk okumak sınavsız. Biz de bunun gibi bazı bölümleri sınavsız hale getirmek için çalışıyoruz.”
Sistem, çeşitli sebeplerle üniversite eğitimi alamamış, istediği bölüm yerine kazanabildiği bölümde okumuş ya da okulunu bırakmak zorunda kalmış kişiler için ‘ikinci şans’ olarak değerlendiriliyor ve olumlu bulunuyor.
Bu sistem öncelikle vakıf üniversitelerinin boş kontenjan sorununu ortadan kaldıracak bir formül olarak düşünülmüştü; ancak bugün genç lise mezunlarına ‘parasız devlet üniversitesi’ için kaynak haline geldi. Elbette bu kaynak ihtiyacı tamamen karşılamıyor. Asıl yükü omuzlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dengeleri bozmadan kaynak üretmeye çalışıyor.