Ankara'daki barış mitingi öncesinde gerçekleşen patlamalarda, resmi açıklamalara göre 97 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenler arasında, mitinge katılmak için arkadaşlarıyla birlikte Mersin'den Ankara'ya gelen Ali Deniz Uzatmaz da vardı.
Ali Deniz Uzatmaz'ın, 2013 yılında, Eskişehir'deki Gezi Parkı direnişi eylemlerinden hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz'ın fotoğrafının bulunduğu bir dövizi taşırken çekilen fotoğrafı, patlamanın ardından sosyal medyada en çok paylaşılan karelerden biri oldu. BBC Türkçe'den Beril Eski'nin Ali Deniz Uzatmaz'ın hikayesini kaleme aldığı haberi şöyle:
"Solda, 31 Mayıs 2015 tarihinde Gaziantep'te düzenlenen Gezi protestosu anmalarından bir kare. Ali Deniz Uzatmaz, olaylarda hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz'ın fotoğrafının olduğu dövizin önünde yürüyor. Sağda 4,5 ay sonrasından, 11 Ekim 2015 tarihinden bir kare. Bu kez Ali Deniz Uzatmaz'ın pankartı ellerde, Ankara'daki saldırıda hayatını kaybedenler anılıyor.
Pankartı taşıyan genç kadın, bombalı saldırıda yaşamını yitirenlerden Korkmaz Tedik'in Ankara'daki cenaze törenine katılmış, ağlarken görüntüleniyor. Patlamanın ardından bu iki fotoğraf sosyal medyada sıklıkla paylaşıldı. Fotoğrafların ardındaki hikayeyi ve olay gününde yaşananları, Ali Deniz Uzatmaz'ı tanıyanlara sorduk.
'O sürekli gülen çocuk mu?'
Emek Partisi Gaziantep Gençlik Kolları başkanı Ali Deniz Uzatmaz, Cumartesi günü Ankara'da Emek, Barış ve Demokrasi mitingine düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybeden en az 97 kişiden biri. Uzatmaz'ın fotoğrafını sosyal medyada ilk paylaşan isim ise partinin Gaziantep İl Başkanı Mehmet Türkmen.
Ölüm haberini aldıktan sonra, yüzlerce kişinin teşkilat binasına geldiğini söylüyor. "Ali Deniz çok sevilen biriydi, ismini görenler hep hatırladı. Hatta 'O sürekli gülen çocuk mu' diye sordular" diyor. Türkmen dört yıldır tanıdığı Uzatmaz'ın çok sosyal biri olduğunu, bugüne kadar hiçbir eylemi kaçırmadığını belirtiyor ve ekliyor:
"Ölüm haberi geldiğinde pankartlar için fotoğraf seçmemiz gerekti. Arşivi tararken çok zorlandık, Ali Deniz'in katılmadığı eylem yoktu, çok fotoğrafı vardı."
'Ali İsmail'in gülüşüyle, Ali Deniz'in yumruğuyla direneceğiz'
Sonuçta Uzatmaz'ın bu yıl Gezi protestoları anmasında Ali İsmail Korkmaz pankartı taşıdığı fotoğrafı seçiliyor ve sosyal medyada paylaşılıyor.
Neden bu fotoğraf?
Hepimizin içinde bir şeylerin yanlış olduğu hissi vardı. Bence (Ali Deniz'in o gün gözlerinin dolmasının) sebebi buydu. Normalde polis bizi rahat bırakmazdı.
Arkadaşı Zeynep Yücel
Mehmet Türkmen, bu fotoğrafın kendilerine güç verdiğini belirtiyor, "Ali İsmail'in gülüşüyle, Ali Deniz'in yumruğuyla direneceğiz" diyor.
Telefonla ulaştığımız Deniz Kar da, 2013'ten bu yana Ali Deniz Uzatmaz'ın arkadaşı. O da Emek Partili. Yakın bir arkadaşlıkları olduğunu anlatıyor. Her gün 3-4 saat görüşüyor, bildiri, gazete dağıtıyor, siyaset konuşuyorlarmış. Bazen de hiçbir şey yapmıyorlarmış. Kar dostluklarını "İkimiz de uzunduk. Huyumuz da benzerdi. Bize ikili derlerdi" diye anlatıyor.
'Annesi endişelenmesin diye söylemedi'
Daha üç hafta önce ek tercihlerden üniversiteyi kazanan ve Mersin'e yerleşen Uzatmaz ile halen Gaziantep'te yaşayan arkadaşı Kar, Ankara'daki barış mitinginde buluşmak için sözleşmiş.
Uzatmaz arkadaşından annesine uğrayıp, kabanını almasını ama Ankara'ya gideceklerini söylememesini istemiş. Kar, "Endişelenmesin diye annesine haber vermedi. Diyarbakır'da ve Suruç'ta patlamalar olmuştu" diyor.
Arkadaşının annesiyle buluşan Deniz Kar, ona Mersin'e gideceğini söylüyor ve kabanı teslim alıyor. Anne Uzatmaz "Bir dahaki sefere önceden haber verin, yemek yapardım" diye Kar'ı tembihliyor. İki dost Ankara'daki mitingde haftalar sonra bir araya geliyor. Sarılıyorlar.
'Elleri küçüktür, ellerinden tanıdım'
Emek Partisi kortejine geçiyorlar. Deniz Kar, bir arkadaşıyla çay içmek için kortejden uzaklaşıyor. Sonrasını şöyle anlatıyor:
"Art arda iki bomba patladı. Işıklar falan. Kaçtık. Önce yine bomba patlar diye dönemedik. Sonra arkadaşım Cengiz aradı, 'Çok kötüyüm gelin' dedi. Cengiz'i ararken her yerde kollar bacaklar... O kadar çok kan vardı ki ayaklarımız kayıyordu..."
"Cengiz'i ararken Ali Deniz'i gördüm. Vücudunda bir şey yoktu. Ama yüzü bembeyazdı. İlk başta çıkaramadım. Elleri göbeğinin üzerindeydi. Uzun boyludur ama elleri küçüktür. Ellerinden tanıdım."
'Yanına gidemedim'
Kar, Uzatmaz'ın yanına gidemediğini söylüyor. Sonra yine aklına Cengiz düşüyor. Onu buluyor. Cengiz'i taşıyor. Diğer yaralıları taşıyor. "Birinin ayağı paramparçaydı. Taşıdım, başka bir yaralı taşımaya gittim. Döndüğümde ayağı parçalanan adam ölmüştü" diyor. Uzatmaz'ı uzaktan izliyor. Sağlık görevlilerinin nabız alamayıp onu pas geçişini izliyor. Ama yaklaşamıyor.
"Ayaklarım varmadı, gidemedim. Belki sarılır, son kez dokunurdum."
Deniz Kar patlamadan beri bir şey hissedemediğini söylüyor. Yalnız kalmak istemeyen Kar, "Ağlamak yok, gülmek yok. Uyku yok. Duygusuzluk kadar kötü bir şey yok. Bomboş" diye ifade ediyor hislerini.
'Patlamadan önce gözleri dolmuştu'
Deniz Kar çay molası verdiğinde Ali Deniz Uzatmaz arkadaşı Zeynep Yücel ve onun erkek arkadaşıyla birlikte kortejde kalmış. Zeynep Yücel, patlamadan yaklaşık 10 dakika önce Uzatmaz'ın gözlerinin dolduğunu görüyor. Ona sebebini soracakken slogan atılmaya başlanıyor ve soramıyor. Uzatmaz'a bakmaya devam eden Yücel, hala gözlerinin dolu olduğunu fark ediyor. O sırada patlama gerçekleşiyor.
Yücel patlama anını hatırlamıyor ama sonrasında yaşananları şöyle anlatıyor:
"Etraftaki herkes yere düştü. Ben ve erkek arkadaşım ayakta kaldık. Sonra insanlar yaralılara doğru hareket ederken ikinci patlama oldu. Yaralılara gidenler bize etten duvar örmüş gibi oldu. Biz yine ayakta kaldık. Ambulansı aradım. Sonra polis gaz sıkmaya başladı."
"Bir şeyler ters gidiyordu"
Olay yerinden uzaklaşan Zeynep Yücel ile erkek arkadaşı, yerde ölü yatan bir başka arkadaşlarını, Şebnem Yurtman'ı görüyorlar.
Yücel, Şebnem Yurtman'ın Ali Deniz Uzatmaz'ın da arkadaşı olduğunu, hatta Uzatmaz üniversite için Mersin'e gidince birlikte ev tuttuklarını söylüyor.
Zeynep Yücel'e, Uzatmaz'ın gözlerinin neden dolmuş olabileceğini soruyorum, "Hepimizin içinde bir şeylerin yanlış olduğu hissi vardı. Bence sebebi buydu. Normalde polis bizi rahat bırakmazdı. Ama mitingde polis çok uzaktaydı, arama yapmadı. Bir şeyler ters gidiyordu" diyor.