Öncelikli olarak Türk gazetecilerin yer alacağı ve tüm yazıların Almanca ve Türkçe sunulacağı taz.gazete adlı projede Aydın Engin, Ece Temelkuran ile Türk medyasının muhalif adresleri Cumhuriyet, Birgün, Diken ve Bianet'ten isimler yer alıyor. Haftada beş gün güncellenecek olan taz.gazete, Türkiye ile ilgili güncel olayları derinlemesine ele alacak makale, röportaj ve analizlerden oluşuyor.
Editörlerden Ebru Taşdemir, projenin hayata geçirilebilmesinde bağış kampanyasının belirleyici olduğunu söylüyor ve 2016’da taz Panter Vakfı tarafından yapılan kampanyada çok kısa bir sürede ciddi bir meblağ toplandığını anlatıyor:
"Aslında bu okuyucunun böyle haberlere ne kadar aç olduğunu gösteriyor. Diğer yandan, katkıda bulunanların yarısı vakfa ilk kez bağış veren insanlar, yani normal taz okuyucuları değiller. Bu da okurların taz.gazete platformunun farklı bir proje olacağını, daha farklı, daha detaylı haberler, farklı isimler bulabileceklerini umut ettiği yönünde bir işaret.”
En az bir yıl sürecek
Projenin finansmanı bir yıllığına garanti altına alınmış, uzatılıp uzatılmayacağı konusunda henüz verilmiş bir karar yok. Gazeteyi internet üzerinden böyle bir projeyi hayata geçirmeye yönlendiren gelişmeleri Ebru taşdemir şöyle özetliyor:
"Türkiye geçen sene taz’ın çok gündemindeydi. Türkiye'deki meslektaşlarla dayanışma için Dünya Basın Özgürlüğü gününde Türkçe-Almanca olarak özel bir sayı çıkarıldı. Ve bu sayı 2016’da taz’ın en çok satan baskısı oldu. Daha sonra Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyon ve çalışanlarının gözaltına alınmasının ardından, taz ekibi ‘Cumhuriyet’i destekliyoruz’ diye bir dayanışma fotoğrafı çektirip birinci sayfadan verdi. Ertesi gün redaksiyonda ‘Bu böyle olmaz, bunun arkasını getirmek lazım’ diye önce espriyle karışık bir şekilde ilk tohumlar atıldı. O aralar Cumhuriyet gazetesi editörlerinden Ali Çelikkan da bir değişim programı çerçevesinde taz'da bulunuyordu ve Türkiye’ye dönmemeye karar vermişti. Ondan sonra ‘Ali burada editör olabilir mi, nasıl yazı yazabilir, Türkiye’yi bizden farklı gözle görebilir mi, burasını daha farklı anlatabilir mi?’ derken, burada ufak bir redaksiyon, ayrı bir ekip kurma fikri doğdu.”
Anlık haber sitesi değil
Oluşturulan platform, klasik bir haber portalı değil. Okurlara hitaben yazılmış metinde "taz.gazete anlık haberlerin takip edileceği bir haber sitesi değil. Sayfamızda anlık gelişmeleri aktaran ajans haberleri yer almayacak. Sürekli birbirinin üzerine yığılan, tuhaf ve inanılması güç olayların anlamsızlığının ötesine geçmek istiyoruz.” ifadesi yer alıyor. Taz.gazete ekibi "ana akım medyanın yarattığı sis perdesini aralayarak, Türkiye'nin hakikatlerini ve özgürlükler için verilen mücadeleyi dünyaya göstermek” istiyor.
"Sizi düşünüyoruz, size yer açtık”
Editör Taşdemir, projenin hedeflerini şöyle sıralıyor: "Hedef, oradaki arkadaşlarla dayanışma. Havuz medyasında çalışmayan arkadaşlarla dayanışma. Hatta havuz medyasında çalışıp bu yüzden çok mutsuz olan meslektaşlarımızla da dayanışma göstermek. Aynı zamanda ‘Bakın, biz sizi düşünüyoruz, size yer açtık, istediğiniz zaman kapımızı çalın, yazınızı yayımlarız, editleriz, Almancaya da çeviririz’ mesajını da vermek istedik.”
Yayın hayatına başlayan taz.gazete farklı ilgi alanları olan gazeteciler tarafından hazırlanıyor. Taşdemir, bu nedenle ekipte herkesin hedefinin de farklı olduğunu kaydediyor:
"Mesela ben şimdiye kadar serbest çalıştığım için, Türkiye’deki serbest gazeteci arkadaşları düşünüyorum. Bir arkadaş Türkiye-Suriye sınırında çalışan arkadaşları düşünürken, diğer bir arkadaş kadın hakları üzerine haber yapan meslektaşlarını düşünüyor, başka bir arkadaş ‘Azınlıklar politikasını izleyen meslektaşlar nasıl haber yapıyor, yapabiliyorlar mı? Yapamıyorlarsa bize getirsinler’ diye kafa yoruyor.”
Anlamlı başlama tarihi
Taz.gazete’nin 19 Ocak tarihinde yayın hayatına başlaması da bir tesadüf değil. Taşdemir, “Projenin aslında kasım ayında başlaması istenmişti, ancak ekip olarak tam değildik. Ocakta başlamaya karar verdik. Ocak ayı içinde bir tarih ararken, hemen aklımıza Hrant Dink’in öldürülüşünün 10. yıldönümü geldi, zira ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve nefret söylemi deyince hemen onun adı geçiyor. Dink cinayeti hepimizi yaralayan bir olay olduğu için bunu anlamlandırmak istedik. Gazeteci meslektaşım Bülent Mumay dün projenin başlamasıyla vesilesiyle düzenlediğimiz tartışma toplantısında, zamanında farklı kesimlerden insanların Hrant Dink için sokaklara dökülmesinin Gezi’nin provası olduğunu dile getirdi. O yüzden böyle anlamlı bir günde taz.gazete’yi başlatmak çok güzel oldu" şeklinde konuşuyor.
İnternet gazetesinin ilk sayısında da Hrant Dink cinayetine ilşikin Cumhuriyet muhabiri Canan Coşkun imzalı "Ankara'nın karanlık dehlizlerinde" başlıklı bir haber yer alıyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Aydın Üstünel