Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "AK Parti, kuruluş dönemindeki değer ve politikaları kendine yeniden rehber edinip, evrensel demokrasi kriterleri ile kendi değerlerini mezcederek yoluna devam etmelidir. Partimizin aziz milletimize daha çok hizmetlerde bulunacağına inanıyor, bu vesileyle hepinizi sevgi ve muhabbetle selamlıyorum" ifadesini değerlendirdi. AKP'nin 16'ncı kuruluş yıl dönümü etkinliklerine katılmayan Gül'ün, yapılan son kabine değişikliği ile Başbakan Yardımcılığı görevine getirilen iki isim tarafından sık sık ziyaret edildiğini aktaran Zeyrek, "Ya Gül’ü Parti’ye koyduğu mesafeyi kaldırması için ikna etmeye çalışıyorlar, ya da yaşadıkları bazı somut olayları anlatıp “işler iyi gitmiyor” diye Gül’e yakınıyorlar" ifadesini kullandı.
Yapılan son kabine revizyonunda Nurettin Canikli, Mehmet Şimşek, Numan Kurtulmuş, Yıldırım Tuğrul Türkeş ve Veysi Kaynak'tan oluşan ekipte yalnızca Şimşek, Başbakan Yardımcısı olarak yerini korumuştu. Bekir Bozdağ Adalet Bakanlığı'ndan, Fikri Işık Milli Savunma Bakanlığı'ndan, Recep Akdağ da Sağlık Bakanlığı'ndan "Başbakan Yardımcılığı"na kaydırılmıştı.
Deniz Zeyrek'in "Gül 16. yaşgünü törenine neden katılmadı?" başlığıyla yayımlanan (17 Ağustos 2017) yazısı şöyle:
16 Nisan Referandumundan 20 gün önce AK Parti’de ‘hayır’cıların oranını yüzde 10 olduğunu iddia eden MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, geçen hafta gönderdiği bir mesajda “TBMM’de bulunan partiler beni temsil etmiyor” düşüncesinde olan seçmen kitlesinin araştırılması gerektiğine dikkat çekti.
Sanırım, kamuoyu araştırmaları yapan uzmanlar bu kitle için “asabı bozuk seçmen” tanımını uygun görüyor.
Kulat, bu kitle ile ilgili bir araştırma yapıyor mu bilmiyorum ama başka araştırmacılar gibi kendisi de kamuoyunun siyasi nabzını tutmaya devam ediyor. Geçenlerde İnternethaber.com’da AK Parti’nin oyunun değişmediğini, 1 Kasım 2015’le aynı olduğunu (yüzde 49,5) gösteren bir haber yayınlandı. Oysa Kulat, AK Parti’de referandum sürecinde başlayan oy kaybının sürdüğünde ısrarcı ve rakamın yüzde 14-15 civarında olduğunu iddia ediyor.
Peki bu kesim, AK Parti dışında bir yere gidiyor mu?
Kulat’a göre gitmiyor, “kararsız” kategorisinde kalmaya devam ediyor. Ya AK Parti’nin “fabrika ayarlarına” dönmesini bekliyor ya da o ayarda bir siyasi parti arıyor.
GÜL’ÜN MESAJINDAKİ O İKİ SÖZCÜK
“Fabrika ayarları” demişken, AK Parti’nin 16. Kuruluş Yıldönümü törenlerine katılmayan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün gönderdiği mesajı es geçemeyiz. Ne diyordu Gül:
“AK Parti, kuruluş dönemindeki değer ve politikaları kendine yeniden rehber edinip, evrensel demokrasi kriterleri ile kendi değerlerini mezcederek yoluna devam etmelidir. Partimizin aziz milletimize daha çok hizmetlerde bulunacağına inanıyor, bu vesileyle hepinizi sevgi ve muhabbetle selamlıyorum."
Mesajı, temenni içeren, rutin bir mesaj olmaktan çıkaran iki sözcük var.
İlki, geçmişte sahip olunan bir özelliğe (kuruluş değer ve politikalarına) tekrar sahip olma vurgusu yapan “yeniden”sözcüğü. Diğeri de, bu değer ve politikalar ile evrensel demokrasi kriterlerini bir “tercih” değil, “zorunluluk”olarak gösteren “etmelidir”sözcüğü.
Bu paragrafı okuyunca, “acaba Gül de mi Kulat’ın dikkat çektiği o kararsız kitle içinde” diye sormadan edemiyor insan.
Gül'ü ziyaret eden bakanlar
Peki Gül 2016’da 15. Yıl törenlerine gelmişken, 2017’de 16. Yıl törenlerine neden katılmadı? Yakın çevresinin verdiği yanıttan şunu anladım:
Aslında “siyasi faaliyetlere katılmama” kararı çerçevesinde 2016’ya da katılmayacaktı. Ancak bir ay önce 15 Temmuz hain darbe girişimi olunca, “AK Parti’ye bir kez daha darbe yapılmak istendi, yanında durmak boynumuzun borcu” diyerek katılma kararı almış.
Siz de merak etmiş olabilirsiniz. Kurucusu olduğu halde, kuruluş yıldönümü törenlerine bile katılmayan Gül, AK Parti ile bağları tamamen koparmış mı?
Duyduğum kadarıyla hayır. İstanbul’daki Vakıf binasında sık sık AK Partililer tarafından da ziyaret ediliyor. Bildiğim kadarıyla en çok eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ziyaret ediyor kendisini. Mevcut hükümetten bazı bakanlar ve partide genel başkan yardımcılığı görevini üstlenen bazı isimler de var son ziyaretçileri arasında.
Bu arada dikkatimi çeken bir detayı paylaşayım. Gül’ün son zamanlarda görüştüğü iki bakanın görevi, son kabine güncellemesinde değişti. İkisi de icracı bakandı, ikisi de Başbakan Yardımcılığı’na getirildi.
Görüşmeler baş başa gerçekleştiği için ne konuşulduğunu bilmiyoruz ama iki ihtimal var:
- Ya Gül’ü Parti’ye koyduğu mesafeyi kaldırması için ikna etmeye çalışıyorlar.
- Ya da yaşadıkları bazı somut olayları anlatıp “işler iyi gitmiyor” diye Gül’e yakınıyorlar.