IKEA, komünist rejim döneminde Doğu Almanya’da siyasi mahkûmların mobilya üretiminde zorla çalıştırılmasından dolayı 'derin üzüntü' duyduklarını açıkladı.
İsveçli mobilya üğreticisinin 1960 ve 1970’lerde Doğu Almanya hükümetiyle yaptığı taşeronluk anlaşmaları çerçevesinde, gizli polis servisi Stasi'nin mahkûm ettiği siyasi tutukluların mobilya üretiminde zorla çalıştırıldığının ortaya çıktığı bildirildi.
Ernst & Young muhasebe şirketinin IKEA'nın isteği kapsamında hazırlamış oldukları raporda, siyasi ve adi suçlardan hüküm giymiş mahkûmların IKEA için mobilya üretiminde zorla çalıştırıldıklarını ortaya çıkardı. Söz konusu iddia kapsamında IKEA, Ernst & Young muhasebe şirketini 1970'lere dayanan konuyu araştırmak üzere görevlendirmişti.
Raporda ayrıca, dönemin IKEA yetkililerinin, siyasi mahkûmların da zorla çalıştırıldığından haberdar olduğuna dikkat çekildiği belirtildi.
Ortaya çıkan rapor kapsamında, zorla IKEA'nın mobilya üretiminde çalıştırılan siyasi mahkûmların şirketten tazminat talep edebileği bildirildi. Ardından müzeye dönüştürülen Stasi Hapishanesi Müzesi’nin Müdürü Dr. Hubertus Knabe, "IKEA’nın, GDR Enterprises şirketiyle, mobilyaların burada üretilmesi konusunda bir anlaşması vardı" dedi ve ekledi:
"Mobilyaları kimin, hangi koşullar altında ürettiğini sormadılar. Her durumda anlaşma yaptığınız kişileri, hele de bir diktatörlükle anlaşma yaptığınızda, mobilyalarının hangi koşullarda üretildiğini kurcalamıyor ve gerisini araştırmıyorsanız, bunda sizin de sorumluluğunuz vardır."
İddianın sorumluları, başka şirketlerin de benzer anlaşmalar yapmış olabileceğini ve hatta Küba ile de benzer anlaşmalar yapıldığını kaydetti.
IKEA'nın Sürdürülebilirlik Müdürü Jeanette Skjelmose, "Böyle birşeyin olmasından çok derin üzüntü duyuyoruz. Siyasi mahkûmların üretimde kullanılması IKEA Grubu'nda asla kabul görmemiş bir durumdur." dedi.
Şirket, açıklamasında, tutukluların çalıştırılmaması için önlemler aldıklarını, "ancak belli ki bu önlemlerin yeterli olmadığını" ifade etti.