Darbe girişiminin ardından Gülen cemaatine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında ihraç edilen TÜİK uzmanı Sinan Ok, olağanüstü hâl (OHAL) uygulamasının devamı hâlinde işsiz sayısının 4 milyonu aşacağını savundu.
Ok, genel işsizliğin yüzde 13 bandına çıkacağını, bunun kadınlarda yüzde 18, gençlerde yüzde 23, genç kadınlarda ise yüzde 30 bantlarına çıkabileceğini söyledi.
Evrensel'de yer alan habere göre; Ankara Dayanışma Akademisi (ADA) gerçekleştirdiği “Ekonomik kriz ve emek” panelinde Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik istikrarsızlığı, kadınların ve gençlerin bu dönemdeki durumunu tartıştı. OHAL ile birlikte işsizlik oranlarında radikal bir yükseliş yaşandığına dikkat çeken İstihdam Uzmanı Sinan Ok, OHAL devam ederse işsizliğin 4 milyonu geçeceğini, genel işsizliğin yüzde 13 bandına çıkacağını, bunun kadınlarda yüzde 18, gençlerde yüzde 23, genç kadınlarda ise yüzde 30 bantlarına ulaşacağını söyledi.
Kanun Hükmünde Kararnameler ile ihraç edilen akademisyenler bulundukları her yeri akademi haline getirmeye devam ediyor. Ankara Dayanışma Akademisi de (ADA) bu kapsamda hazırladığı program doğrultusunda etkinliklerinin 3’cüsünü gerçekleştirdi. Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Şube’de önceki gün gerçekleşen etkinlik “Ekonomik Kriz ve Emek” başlığıyla gerçekleşti. Bu haftaki panelin katılımcıları ise 19 Mayıs Üniversitesi’nden ihraç edilen Dr. Ali Rıza Güngen, Gaziantep Üniversitesinden ihraç edilen Yrd. Doç. Dr. Rana Gürbüz ve Türkiye İş Kurumu’ndan ihraç edilen istihdam uzmanı Sinan Ok oldu.
‘BİRLEŞİK METAL-İŞ’İN KAZANIMI ÖNEMLİ’
Dr. Ali Rıza Güngen, Türkiye’deki ekonomik istikrarsızlık ve bu süreçte neler yapılabileceği üzerine bir sunum gerçekleştirdi. OHAL koşullarında söylenen kalkınmacılık söylemlerinin içinin boş olduğunu kaydeden Güngen, bu söylemlerin ekonomik çöküşe bir bariyer olamayacağını kaydetti. Yeni pazarlar yaratılamadığı sürece doğrudan emek alanına yüklenileceğini belirten Güngen, bu anlamda Birleşik Metal-İş’in geçtiğimiz haftalarda aldığı grev kararı ve kazanımın önemine başka sektörleri de etkileyeceğini vurguladı. “Devlet bankaları kredi limitlerini düşürsün” gibi yakınmaların batık şirketleri kurtarmaya yönelik olduğunu kaydeden Güngen, çalışanların denetiminin ve söz hakkının olduğu bir kamulaştırmanın gereğine vurgu yaptı. Sendikaların zorunlu BES’ten kaçış kampanyalarının önemli olduğunu da vurgulayan Güngen, bu sayede sürekli zarar eden sigorta şirketlerine devlet desteğinin önleyeceğini söyledi.
"Kasın esnek istihdamda yer bulabiliyor"
Yrd. Doç. Dr. Rana Gürbüz de kriz dönemlerinde kadın emeğinin durumunu incelediği sunumunda kapitalist ekonominin ev kadınları ve doğa sömürüsü üzerine dayanan hiyerarşik yapısına dikkat çekti. Kadınların kriz dönemlerinde ancak esnek çalışma alanında kendisine yer bulabildiğini kaydeden Gürbüz, işsizliğin arttığını ve kadınların ümidi kırık işsizler haline geldiğini söyledi. Uzun süreli işsizliğin de kriz dönemlerinde yükseldiğini belirten Gürbüz, kadınlar açısından istihdamda kalma olasılığının da düştüğünü dile getirdi. Kriz dönemlerinde emek piyasasının yeniden yapılandırıldığını kaydeden Gürbüz, kadınların ev içi emeğini artırıcı cinsiyetçi iş bölümünün de güçlendiğini belirtti. Gürbüz kadın emeğinin sömürülmesi noktasında şiddetin önemli bir mekanizma olduğunu söyleyerek, kadının eve, erkeğe bağımlı kılınarak emeğinin sömürülmesinin de yolunun açıldığını vurguladı.
"500 bin işsizin 343 bini kadın"
İstihdam Uzmanı Sinan Ok ise, TÜİK verileri üzerinden Türkiye’nin istihdam durumunu değerlendirdi. OHAL ile birlikte işsizlik oranlarında radikal bir yükseliş yaşandığına dikkat çeken Ok, istihdamın daraldığını ve ücretlerin de reel olarak azaldığını kaydetti. Son bir yılda işsizlik sigorta fonunun kullanımının arttığına dikkat çeken Ok, fonun siyasi bir partinin çıkarları doğrultusunda kullanıldığını ve seçim döneminde 500 bin aileye bu fon kullanılarak 12 ay boyunca bin 400 lira maaş verildiğini söyledi. İşkur’a başvurunun yüzde 123 arttığına dikkat çeken Ok, geçen yıldan bu yana işsiz kalan 500 bin kişinin 343 bininin kadın olduğunu söyledi.
İhraç edilen onbinlerce kamu emekçisinin henüz istatistiklere yansımadığını söyleyen Ok TÜİK verilerinde ev işi şeklinde belirtilen alana dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ev işi alanındakiler ne işte ne de işsiz. Bu alanda tek bir erkek yok. 10 milyon 500 bin kadın var.”
Ok, işsiz gençlik oranlarını da paylaşarak, yüksek öğrenim mezunu işsiz mezun oranının 500 bin bandında olduğunu belirtti. OHAL döneminde emek alanına yönelik bir saldırı olduğunu belirten Ok, Kiralık İşçi yasasının yasalaştığını, kıdem tazminatı fonuna göz dikildiğini söyledi.
Ok, OHAL devam ederse işsizliğin 4 milyonu geçeceğini, genel işsizliğin yüzde 13 bandına çıkacağını, bunun kadınlarda yüzde 18, gençlerde yüzde 23, genç kadınlarda ise yüzde 30 bantlarına çıkabileceğini söyledi.