Gündem

İHD raporundan: Öcalan ile devletin görüşmesi Kürt siyasal hareketinde gevşemeye sebep oluyor

İnsan Hakları Derneği, Bayık ve Hozat ile yaptığı görüşmeyle ilgili raporu açıkladı

21 Şubat 2015 09:45

İHD’nin Barış ve Çözüm Sürecini İzleme Komisyonu’nun raporunda “Sayın Öcalan ile devlet görevlilerinin görüşmesinin Kürt siyasal hareketinde gevşemeye sebep olduğu, nasıl olsa sorunları Sayın Öcalan görüşerek çözebilir anlayışının geliştiğini, bunun da mücadeleyi zayıflattığını ve hükümetin müzakereye geçmeme eğilimini güçlendirdiğini belirtmiştir” denildi.

İHD’nin oluşturduğu Barış ve Çözüm Sürecini İzleme Komisyonu, Kuzey Irak temasları sırasında KCK Eş Başkanları Cemil Bayık ve Bese Hozat ile yaptığı görüşmeyle ilgili raporu açıkladı.

Müzakereye geçilmemesinin ve İç Güvenlik Paketi’nin süreci tehlikeye attığını belirten KCK eş başkanları, Abdullah Öcalan ile aralarında bir görüş farklılığı olmadığını söyledi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) bünyesinde çalışmalar yapan Barış ve Çözüm Sürecini İzleme Komisyonu, KCK yetkilileri ile görüşmek, IŞİD’den sığınmacıların durumlarını incelemek ve Kürt Bölgesel Yönetimi Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu’yla temasta bulunmak amacıyla Kuzey Irak’a yaptığı ziyaretle ilgili bir rapor hazırladı.

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FİDH) Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Alataş, İHD Genel Başkan Yardımcıları Raci Bilici, Osman Süzen, İHD Genel Saymanı Sevim Salihoğlu, İHD Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilcileri Abdulselam İnceören ve Orhan Koparan, İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri Vetha Aydın ve İsmail Akbulut ile İHD Hakkâri şube yöneticisi Ferzende Taş’tan oluşan heyet Kandil’de KCK Eş Başkanları Cemil Bayık ve Bese Hozat ile görüştü.

Raporda, PKK - devlet diyaloğunun 21 Mart 1993’te başladığı, devam eden çözüm sürecinin müzakere aşamasına gelemediği belirtilerek bunun sebepleri üzerinde durulduğu belirtildi.

Roparda “Sayın Öcalan ile devlet görevlilerinin görüşmesinin Kürt siyasal hareketinde gevşemeye sebep olduğu, nasıl olsa sorunları Sayın Öcalan görüşerek çözebilir anlayışının geliştiğini, bunun da mücadeleyi zayıflattığını ve hükümetin müzakereye geçmeme eğilimini güçlendirdiğini belirtmiştir” denildi.

Türkiye demokratik kamuoyunun sorunun müzakere yolu ile çözülmesi noktasında güçlü bir tepki vermediği, Öcalan’ın yalnız kaldığının ifade edildiği raporda, devletin süreci zamana yaydığı, çözüm niyetinin olmadığı belirtilerek “sürekli seçimlerde malzeme olarak kullandığını belirtip daha güçlü bir toplumsal mücadele ile Sayın Öcalan’ın elinin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir.

Tüm bunlara rağmen 8 Mayıs 2013 tarihinde PKK’nin gerilla güçlerini Türkiye sahasından çekmeye başladığını ancak hükümetin taahhütlerini yerine getirmemesi nedeni ile sürecin eylül ayında sona erdirildiğini, şu anda geri çekilen gerillaların yerlerine geri döndüğünü ve örgütün tarihindeki en güçlü dönemini yaşadığını ifade etmişlerdir” denildi.

 

'Öcalan oyalamaya tahammül ediyor’

 

Barış ve çözüm sürecinin ısrarla sürdürülmesinin Öcalan’ın gayretleri ile olduğunun belirtildiği raporda, “Son barış ve çözüm sürecinin ısrarla sürdürülmesinin tamamen Sayın Öcalan’ın gayretleri ile olduğunu, Sayın Öcalan’ın AKP’nin oyalama tavrına tahammül ettiğini, bunun sebepleri olduğunu ifade etmişlerdir. Öcalan’ın Rojava devrimini yaşatmak, Türkiye’deki zihniyetin değiştirilmesi ile ilgili barışın toplumsallaştırılması çalışmalarına zaman tanımak ve AKP’nin gerçek yüzünü hem Türkiye’nin hem Ortadoğu’nun hem de dünyanın anlamasını sağlamak için süreci devam ettirdiği” bildirildi.

Raporda KCK yöneticilerinin, AKP’nin sorunları çözüyormuş gibi yapıp esasında çözmediğini söylediği ifade edilerek “Devlet-Öcalan görüşmelerinin 15 Şubat’a kadar müzakereye geçmesi gerektiğini, geçilmemesi halinde sürecin tehlikeye gireceğini ifade etmişlerdir. AKP’nin son iç güvenlik yasası ile esasen bir nevi savaşa hazırlık yaptığını, bunun kabul edilemez bir durum olduğunu ifade etmişlerdir” denildi. Görüşmede KCK yöneticilerinin seçim sürecinde HDP’nin parti olarak sol ve sosyalist partilerle ittifak yaparak seçime girmesini önerdiği belirtildi.