Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Devlet Başkanı Hasan Ruhani'nin katılımıyla İran'da düzenlenen üçlü zirve için Tahran'da
Zirve öncesinde Rus basınında hem Tahran görüşmelerine hem de olası İdlib harekâtına dair yorumlar yer alıyor.
Nezavisimaya gazetesi, "Rusya ve partnerlerinin Suriye'deki son testi" başlıklı makalede Rusya'nın bölgede barışı sağlayan ülke olmak istediğini yazıyor:
"Uluslararası ilişkiler uzmanı Anton Mardasov'a göre Rusya her senaryoda barışı sağlayabilecek ülke olduğunu göstermek istiyor. Rusya İdlib'de büyük bir operasyon istemiyor çünkü bu kendi askerlerinin de sahada olmasını gerektirir.
"Marsadov 'Eğer hükümete bağlı küçük gruplar İdlib'e girerek yalnızca radikal gruplara karşı değil diğer silahlı muhaliflere karşı da savaşırsa bu muhtemelen hükümet yanlısı güçleri zayıflatır. Sahada durum zor. Sadece Heyet Tahrir Şam'la (HTŞ) savaşarak Halep, Hama ve Lazkiye'yi birbirine bağlayan hatların kontrolünü ele almak ve sonrasında müzakerelere başlamaktan bahsediyorlar' diyor ve ekliyor: 'Bu en olası seçenek, hem Rusya hem Türkiye'yi tatmin eder. Ama aynı zamanda hedeflerin tam isabetle bombalanmasını gerektirir.'"
Nezavisimaya'ya konuşan askeri uzman Şamil Gareyev ise ABD ve müttefiklerinin Suriye'ye aynı anda 250 ila 300 roketle saldırı düzenleyebileceği uyarısında bulunuyor. "Akdeniz Donanması Tahran zirvesini destekliyor" başlıklı haberde Gareyev'in şu görüşlerine yer veriliyor:
"Bu roketler aynı anda 100 hedefi vurabilir. ABD roketleri fırlatmak için her an emir verebilir. Bunu 'İdlib'in kan gölüne dönmesini engelleme' bahanesiyle 'önleyici saldırı' olarak yaparlarsa, saldırı öncesinde Rusya'ya bilgi vermeyebilirler.'
"Bu yüzden sadece Esad'ın güçleri ve Şii birlikler değil, Rus askerleri de ateş altına girme tehlikesiyle karşı karşıya. Buna karşı emin olabileceğimiz tek şey var: Rusya'nın füze savunma sistemleri Suriye'de tamamen aktif."
'Operasyon kesin, Türkiye ile anlaştıktan sonra başlayacak'
Vedomosti gazetesindeyse zirveyle ilgili "İdlib'in kaderi İran'da belirlenecek" başlıklı bir makale yer alıyor.
Gazeteye konuşan akademisyen Aleksandr Şumilin "İdlib'e kesinlikle operasyon gerçekleşecek" diyor ve ekliyor:
"Fakat Türkiye ve Batı'nın buna vereceği tepki belirsiz. Bu yüzden zirvenin ana gündemi operasyonun tüm ayrıntılarını konuşmak, ilişkileri geliştirmek, Rusya'nın bir yandan İran'la diğer yandan da Türkiye'yle yaşadığı fikir ayrılıklarını aşmak.
"İdlib'e yönelik askeri operasyonun insani boyutu da dikkate alınacak ve bu yüzden operasyon Türkiye ile anlaştıktan sonra başlayacak."