Hukuki bir organ olmayan OHAL Komisyonu’nun kararlarını denetlemekle yükümlü idare mahkemesi, kamudan OHAL döneminde yapılan ihraçlar konusunda çok tartışılacak bir karara imza attı. HDP İzmit Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun kamudan ihraç edilmesini yerinde bulan OHAL Komisyonu’nun kararını değerlendiren Ankara 26. İdare Mahkemesi, yorumlarıyla Anayasa Mahkemesi kararını boşa düşürdü. Mahkeme, Gergerlioğlu’nun davalara konu olan yazı ve sosyal medya mesajlarını fikir özgürlüğü olarak nitelendiren Anayasa Mahkemesi’nin özellikle işaret etmediği yazı ve sosyal medya mesajlarını yorumlayarak, Gergerlioğlu’nun ihracını yerinde buldu. Mahkeme, Gergerlioğlu’nun, Kolombiya’daki çatışmaların sonlandırılmasını örnek gösteren yazısını ele alarak, “Kolombiya iç savaşının sonlandırılması ile PKK terör örgütü ile yapılan terör mücadelesinin birbirine benzetildiği, yazıda savaştan bahsedildiği ve PKK'nın bir terör örgütü olduğu ve terör örgütleri ile bir savaş olamayacağı” yorumunu yaptı.
Kocaeli SEKA Hastanesi’ndeki görevinden ihraç edilen Gergerlioğlu hakkında açılan, milletvekilliği sürerken cezaevine konulmasına da gerekçe gösterilen dosyalar için Anayasa Mahkemesi “hak ihlali” kararı vermişti. Yüksek Mahkeme, davalara konu yazı ve sosyal medya mesajlarını fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirmişti.
OHAL Komisyonu, bu tabloya rağmen, Gergerlioğlu’nun işe iade talebini reddetti. Gergerlioğlu da kararı yargıya taşıdı.
Mahkeme: Beraat etse de fark etmez
Ankara 26. İdare Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen, Gergerlioğlu’nun başvurusunu geri çevirdi. Mahkeme, kararında, AYM kararını dikkate aldığını ve karardaki başlıkları ele almadan dosyayı değerlendirdiğini savundu.
Kararda, kamu görevlilerinin devlete sadakat yükümlülüğü, iltisak gibi kavramlar tartışıldı ve bu konuda mahkemelerin ceza yargılamaları ile bağlı olmadığı, ayrıca değerlendirme yetkisinin bulunduğu öne sürüldü.
Kararda, beraat etmiş ya da takipsizlik kararı alınmış olsa bile iltisaklı olunabileceği savunularak, bunun ayrıca değerlendirileceği belirtildi.
Kafa karıştıran Kolombiya örneği
Gergerlioğlu’nun, AYM kararına konu olmadığı iddia edilen sosyal medya mesajları ve yazıları üzerinde duran mahkeme, “…Kolombiya ve Türkiye birbirine oldukça uzak ülkeler ancak hatırlattığı birçok gerçek ile aslında çok yakınlar. Çözüm, barış süreçlerini takip edenler için 2 Ekim 2016 Pazar günü önemli bir gündü. Kolombiya'da 52 yıl süren ve 220 bin insanın ölümüne yol açan çatışmalara son nokta konulmak üzereydi. Kolombiya devleti ve FARC arasında mutabakatla sonuçlanan anlaşmanın halk oyuna sunulup kabulü bekleniyordu…” şeklindeki yazıyı ele aldı.
Kararda, Kolombiya ile FARC arasındaki çatışmalar “iç savaş” olarak nitelendirilirken, Türkiye ile PKK’nın savaş halinde olamayacağı, zira savaşın ancak devletler arasında gerçekleşebileceği savunuldu ve “Kolombiya iç savaşının sonlandırılması ile PKK terör örgütü ile yapılan terör mücadelesinin birbirine benzetildiği dolayısıyla söz konusu yazıda da yine savaştan bahsedildiği ve yukarıda Mahkemece yaptığımız değerlendirmelerde de belirttiğimiz üzere PKK'nın bir terör örgütü olduğu ve terör örgütleri ile bir savaş olamayacağı…” ifadeleri kullanıldı.
Çözüm sürecindeki yazı için “operasyonları eleştirdi” gerekçesi
Gergerlioğlu’nun çözüm süreci devam ederken kaleme aldığı bir yazıda yer alan, “Devlet tüzel kişiliğiyle özür dileyecekse gerekeni yapmalı, kendisini halkın önünde mahcup etmeli, bir daha yapmayacağını beyan etmeli, tazminat ödemeli ve "devlet" anlayışını değiştirdiğini kalıcı olarak ilan etmelidir” ifadeleri için de “davacının bu paylaşımlarının PKK terörörgütüne karşı yürütülen operasyonlarda devletin hatalı olduğu, terör örgütüne yönelik operasyonların suç teşkil ettiği, bu eylemleri dolayısıyla devletin özür dilemesi gerektiği yönünde beyanlarda bulunarak terör örgütü PKK'ya yönelik gerçekleştirilen operasyonları eleştirdiği, sonuçlarına varılmıştır” denildi.
Sadece görüşle iltisak
Kararda, Gergerlioğlu’nun paylaşımlarının PKK’nın eylemlerini meşrulaştırma amacına hizmet ediyor olduğu, bu nedenle örgütle iltisak ve irtibatı olduğu sonucuna varıldığı vurgulandı.
Evrensel hukuka uygunmuş
Mahkeme, bu yorumlarından sonra, kararının evrensel hukuk ve çekirdek haklara uygun olduğunu da savundu.