Ergenekon tutuklusu eski İstanbul Organize Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ve yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu’nun isimlerinin karıştığı işkence davasında İçişleri Bakanlığı 250 bin TL tazminata mahkûm oldu. Bakanlık 250 bin TL tazminatı işkenceci polislerden tazmin edecek.
İçişleri Bakanlığı, Ergenekon’un kilit ismi Tuncay Güney’e işkence yaptığı iddiasıyla yeniden gündeme gelen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar eski şube müdürü Adil Serdar Saçan ile yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu’nun altı yıl önce meslekten ihraçlarına gerekçe gösterdiği bir başka işkenceyle ilgili rekor tazminata mahkûm oldu, karar onandı.
Hürriyet'ten Ali Dağlar'ın haberine göre, "Kesik bacak cinayeti" olarak bilinen Yasemin Durgun cinayetinde gözaltına alınan polis kızı S.N.S., Organize Suçlar Şubesi’nde üç gün boyunca elektrik işkencesine uğradığını öne sürüp savcılığa başvurdu, 200 bin TL’lik de tazminat davası açtı. İstanbul 2’nci İdare Mahkemesi Bakanlığı 100 bin TL tazminat ödemeye mahkûm etti.Karar 6 Şubat 2009’da Danıştay 10’uncu Dairesi’nce onandı. Faiziyle 250 bin TL’yi bulan rakam suçu işleyenlerden tazmin edilecek.
Hukuk Fakültesi öğrencisi Yasemin Durgun 4 Mart 2002’de kayboldu. Ertesi gün Beyoğlu’nda çöpte bir kadın bacağı bulundu. Şüpheli olarak Durgun gibi polis kızı olan yurt arkadaşı S.N.S. ve arkadaşları gözaltına alındılar. Yedi öğrenci serbest kaldıktan sonra Organize Suçlar Şubesi’nde işkence gördüklerini iddia edip suç duyurusunda bulundu. İçişleri Bakanlığı bu şikáyet üzerine dönemin Organize Suçlar Müdürü Adil Serdar Saçan, yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu ve 31 emniyetçi hakkında soruşturma açtı. Müfettişlerin raporu sonunda Saçan ve İhtiyaroğlu için meslekten çıkarma , diğer polislere çeşitli disiplin cezaları verildi. 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde şikáyetçilere sağlam raporu veren üç doktor ile İhtiyaroğlu ve altı polis hakkında işkence, hakaret ve görevi ihmalden dava açıldı. Mahkeme 22 Kasım 2006 günü, sanıkların mahkûmiyetine yeter delil olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi, dosya temyizde.
S.N.S. İçişleri Bakanlığı aleyhine de İstanbul 2’nci İdare Mahkemesi’nde 200 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı. Mahkeme 30 Mart 2005 tarihli kararında şikáyetçiye 100 bin TL tazminat ödenmesine oy çokluğuyla karar verdi. Karara muhalefet eden üye Zühal Yavuz, genç kızın o tarihte 20 yaşında olduğu ve işkence nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen tazmin edilemeyeceği gerekçesiyle, istediği miktar olan 200 bin TL tazminata hükmedilmesi gerektiğini savundu. Kararda şikáyetçinin, CMK’nin yasak sorgu yöntemleri olarak tanımladığı yöntemlerle işkenceye uğradığının raporlarla sabit olduğu vurgulandı. Kararda Anayasa 129/5 gereği kamu görevlilerinin işlediği kusurlardan doğan tazminatın kendilerine rücu edilmek kaydı ile idare aleyhine dava açılabileceği, görevli idarece ilgili görevliden tazmini gerektiği kaydedildi.
'Soğuk betonda yürüttü'
S.N.S., İ.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı tarafından muayene edildi. Genç kızın demir sutyen kopçasının sırtında bıraktığı yanık izinden elektrik işkencesi gördüğü tespit edildi. Yasemin Durgun’la oda arkadaşı olan S.N.S., işkenceyi yıllar önce bir gazeteye şöyle anlattı:
"Yasemin bir akşam yurda gelmeyince merak ettik. Ertesi gün polisler geldi, kesik bir bacağı teşhis etmemizi istedi. Hepimiz sorgulandık. 1,5 yıl sürekli emniyete çağrıldım. Bir gün polisler yine geldi. Gittiğimiz yerde küpe ve bileziklerimi çıkardılar. Biri saçımdan çekerek demir bir kapıdan geçirdi. Gözlerimi bağlayıp bir sandalyeye oturttular. Elektrik verirken bir taraftan su döküyorlardı. Ayaklarımı ıslatıp soğuk betonda yürüttüler. Oradan hiç çıkamayacağımı sandım."