İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman, 1 milyondan fazla kişinin iş başvurusunda bulunduğu İBB’nin adeta İstanbul’un İŞKUR’u gibi çalıştığını söyledi. Duman, pandemi sürecinde 4 bin genci dijital ortamda eğittiklerini, 3 bin öğrenciye belediye ve iştiraklerinde staj imkânı sağladıklarını, İstanbul İstihdam Ofisleri aracılığıyla 20 bin insanı çeşitli şirketlerde işe yerleştirdiklerini belirtti. Duman, 85 bin kişinin istihdam edildiği İBB ve bağlı şirketlerinin 2024 yılında Türkiye’nin en çok çalışılmak istenen kurumları olacağını savundu.
Yiğit Oğuz Duman, İBB'nin işsizlik sorununun çözümüne destek olmak amacıyla kurduğu Bölgesel İstihdam Ofisleri (BİO) ve Genç Yetenek Gelişim Programı ile ilgili konuştu. Göreve başladıkları günden itibaren, farklılıkların yönetimine öncelik verdiklerini vurgulayan Duman, şunları söyledi:
"1 milyonu aşkın başvuru var"
“Başkanımız Ekrem İmamoğlu, 16 milyon insana 'İstanbul'u çok daha adil, sürdürülebilir, yenilikçi ve geleceğe dönük bir şehir yapacağız' dedi. Bu üç önerme, üç vizyon cümlesi, altında çok şey barındırıyor. Mesela ben insan kaynaklarından sorumlu birisi olarak daha birinci gün bu üç kelimeyi aldım, masama koydum ve dedim ki, 'Bu üç kelime için ne yapmalıyız?' Hemen aklıma şu geldi; biz başlamadan önce aklınıza 'İBB'de işe nasıl başvurulur' diye bir soru geldiğinde cevabı var mıydı? Bildiğim kadarıyla öyle bir soru yoktu. Zaten insanların kafasında öyle bir soru sormaya ihtiyaç yoktu. Şimdi artık dedik ki ‘Bize bu soruyu soracaklar’. Demek ki buna bir cevap bulmamız lazım. O zaman bir kariyer sitesi yapalım dedik, daha birinci gün, yani belediyecilikteki ilk günlerimizde biz, 'Bu belediye çalışılmak istenilen bir belediye olacak’ dedik. Burası Türkiye’nin en yeni, en güzel, en nitelikli insan kaynağı. 5 yıl sonra en fazla burada çalışılmak istenecek. Bunun için de insanların çalışmak istediğini belirteceği bir kariyer sitesi kurduk. Bugün itibarıyla 1 milyonu geçen bir başvuru var. Bu başvuruları çok şeffaf bir şekilde değerlendirdik. İşe alımlarımızı hep bu başvurular üzerinden yaptık. Birçok referanslı başvurular da geliyor. Bu organizasyonu yapılandırırken daha adil, görünür, herkesin erişebileceği bir organizasyon olsun dedik."
"İstanbul'un çeşitli firmalarında da 20 bin kişiye iş bulduk"
"Şimdi birkaç tane örnekle de bağlayayım; bu sistem sayesinde ne oldu biliyor musunuz? Mesela 20 bin insan, hiç İBB ile alakası olmayan, İBB’ye de iş başvurusunda bulunmayan 20 bin insan, İstanbul’da özel sektörde işe girdi. Nasıl oldu bu? Biz, Bölgesel İstihdam Ofisleri’ni kurduk. 13 tane ofiste arkadaşlarımız harıl harıl İstanbullu iş arayan insanlara iş bulmaya çalışıyor. Bunu yaparken tek başlarına yapmaları mümkün değil. Bölgesel İstihdam Ofisleri aslında bir iştirak şirketimizin altında kuruldu; İSPER. İSPER’in burada çok ciddi katkısı var. Sadece gelen CV ile eleman talebi yapan şirketi buluşturmak da değil. Çünkü eleman talebi yapan şirket diyor ki 'Şu, şu niteliklerde olsun' ama gelen CV'lerde o nitelikler yok. Dolayısıyla biz bu başvurulardan nasıl daha uygun adaylar çıkartabiliriz, ona çalışıyoruz. Bu noktada mesela başka bir belediye unsuru var, İSMEK. Meslek edindirme kurslarına diyor ki örneğin, “Bayrampaşa’da çok yoğun şu profilde insana ihtiyaç var, Bayrampaşa’da öyle bir kurs aç ki insanlar o kursa gitsinler, o yetkinlikleri, o bilgileri edinsinler ve evlerine yakın yerde iş bulsunlar'. 20 bin kişi bu şekilde iş buldu. Ya da dedik ki 'İBB’nin çeşitli daireleri, siz birçok şirketle kurumla çalışıyorsunuz, biz o kurumların ihtiyaç duyan insan kaynağını bulmakta onlara yardımcı olalım'. Bizim bütün taşeronlarımız mesela Bölgesel İstihdam Ofisleri’ne başvuruyorlar. 'Ben şu konuda çalışma yapacağım, böyle birisine ihtiyacım var.' Böylece bir iş kültürü de oluşuyor aslında. Böylelikle biz aslında iş kültürümüzü de bir yandan da vatandaşa kadar uzatmış oluyoruz."
"İBB'de eğitmediğimiz genç personel kalmadı"
"Biz gelir gelmez bugün çalışmak adına elimizde kimler var diye baktık. Orada şöyle bir tariflemeye gittik; 30 yaşın altında ve iş deneyimi de 5 yılı geçmemiş kaç kişi var? Orada 3 bin küsur genç ile karşılaştık. Bu 3 bin arkadaşı bir araya getirdik. Sorduk onlara 'Neye ihtiyacınız var' diye, onlar da bize genelde şunları söylediler; 'Ben fırsat bulup da yeni bir şey öğrenemiyorum. Muhasebeye girdim ama aslında ben ulaşım tarafında da ne iş yapılıyor, onu da bilmiyorum, küçücük bir odada oturuyorum, yönetici olmak istesem yarın öbür gün yönetici olmak için gerekli olan kabiliyetleri edinmek için bir yolum yordamım olmalı'. Bir yıllık programla onları aldık, İBB'nin birçok faaliyetinde aktif rol almalarını sağladık. Yani deneyimlediler, ondan sonra onlarca eğitim programına dahil oldular. Sonra sahada deneyimledikleri ve gördükleri problemlerle ilgili proje önerilerini hayata geçirdiler. İBB'nin hizmetleri o gençler sayesinde daha da gelişiyor. 1,5 yılın sonunda İBB’de eğitmediğimiz genç kalmadı bu kapsamda. Bu programı İstanbullu gençlere de açtık. Çok yüksek potansiyelli gençler ama fırsatları olmamış, stajları olmamış, part time çalışamamışlar, iş dünyasını hiç bilmiyorlar. Onlara da kapılarımızı açtık. Çocuklar fişek gibi. Yüzde 40’a yakını, Türkiye’nin en iyi 5 üniversitesinden gelme işsizler. 6 aylık program sonunda hepsi, özel sektör için çok hazır, çok nitelikli, İstanbul’u deneyimlemiş, vicdanlı gençler olacaklar. Şimdiden 100’e yakını işe girdi bile."
"Yurt kapasitesini artıracağız"
"Şimdi yurtlar açıyoruz. Şu ana kadar 700’e yakın gence barınma imkânı sağladık, onu hemen bin yapacağız, seneye de 5 bin genç olacak. Mesela o gençleri de İBB’nin bütün faaliyetlerinde buluşturmak istiyoruz. Böylece o genç enerjiden İBB’yi, daha doğrusu 16 milyon insanı faydalandıracağız. O gençler de bu arada İBB sayesinde eşit deneyime sahip olacaklar, yarın öbür gün okullarını bitirdikleri zaman iş bulmaları çok daha kolaylaşacak. Yani ortak akıl o kadar değerli bir şey ki nereye koyarsanız, nerede çalıştırırsanız müthiş bir sinerji yaratıyor ve böyle 1 1’i beş yapıyor, on yapıyor. Hiç ikiyle falan uğraşmıyorsunuz."
"İSMEK bulunmayan ilçe kalmayacak"
Bine yakın kendi kadrolu personelimiz, eğitmenimiz vardı. Eğitmenlerimiz ne biliyorlar, onların yetkinlikleri neler onlara baktık, bu da çok önemli bir araştırmaydı. Sonra onları da eğitmen olarak eğittik, yetişkin eğitimi konusunda yeniden bilgilerini güncelledik diyeyim. Bir nevi biz aslında tarlayı ekilebilir, güzel sonuç üretebilir hale getirmiştik, şimdi de onun meyvelerini alacağız. Kayıtları açtık, insanlar inanılmaz bir başvuruyla bizi ödüllendirdiler. Eğitim almak için yapılan başvurular şu an 120-130 bini geçti. Bu önemli bir sayı Türkiye’de, İstanbul’da 16 milyon insan var, yarım milyonunu eğitmiş olacağız, yani bir eğitime dokundurmuş olacağız. Hedefimiz 2024’te 1 milyon insan. Bunun da yaklaşık yarısı meslek edindirme eğitimi olacak şekilde eğitim vermiş olacağız. İSMEK bulunmayan ilçe kalmayacak. Eksik birkaç tane ilçemiz var, oralarda da şimdi yeni bina bakıyoruz, o binaları güçlendiriyoruz, iyileştiriyoruz, yeniliyoruz. Bir yandan da binalarını, eğitmenleri gibi teknoloji altyapısını da iyileştirdik. İSMEK’ler gözbebeğimiz. Bölgesel İstihdam Ofisleri ile İSMEK’lerin iş birliği inanılmaz bir etki yaratıyor.
(ANKA)