Gündem

Hüseyin Çelik'ten Yiğit Bulut'a sert çıkış: Başbakan sosyalist mosyalist değil

Hüseyin Çelik, Yiğit Bulut'un, 'Bu ülkede gerçek bir sosyalist varsa o da Recep Tayyip Erdoğan' sözlerine tepki gösterek, 'sosyal devlet ile sosyalistlik aynı şey değildir' dedi

03 Ekim 2013 20:14
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, düzenlediği basın toplantısında, Başbakan danışmanı Yiğit Bulut'a sert çıktı. Yiğit Bulut'un "Bu ülkede gerçek bir sosyalist varsa o da Recep Tayyip Erdoğan" sözlerine, "Hz. Ömer ne kadar sosyalistse Sayın Başbakan da o kadar sosyalisttir" diyerek karşılık verdi.
 

Sosyal devlet başka, sosyalizm başka

 
Çelik, Yiğit Bulut'un sözlerine yanıt olarak şunları söyledi:
“Sayın Yiğit Bulut’un ağzından çıkan ifade bu mudur onu bilmiyorum. Ancak Hz. Ömer ne kadar sosyalistse Sayın Başbakan da o kadar sosyalisttir. Sosyal adalet kavramına inanmak, sosyal devleti hayata hakim kılmak, vatandaşın sosyal devlet kavramının tadına varmasını sağlamak sosyalist olmayı gerektirmez. Sayın Başbakan bunları başarmış olan bir Başbakan’dır. Türkiye’de sosyal adalet ve sosyal devlet kavramı Sayın Başbakan’ın başbakalnlığı döneminde hayata, devlete hakim kılınmıştır. Sayın Başbakan muhafazakar, demokrat bir insandır. Siz ille de Sayın Başbakan’a başka bir unvan bulmak zorunda değilsiniz.
 

Hümanizm ve insan sevgisi de başka

 
İslam dinindeki insan sevgisine Hümanizm diyenler var. Mesela İslam dinindeki insan sevgisi Hümanizm değildir. Ben sosyal adalet, insanlar arasında gelir dağılımının adaletli olması gerektiğine, sosyal devlete inanırım. Ama sosyalizmi yanıma bile yaklaştırmam. Ben sosyalist mosyalist falan değilim. Sayın Başbakan de sosyalist değil. Eğer sosyal devlet anlayışı, sosyal devlet kavramı halka yakın olmak, fakir fukarayı gözetme, zayıfın, hastanın, yaşlının elinden tutma, kimsesizlerin kimsesi olma manasında Sayın Bulut söylemişse eyvallah. Ama Sayın Başbakan muhafazakar, demokrat bir liderdir. Partimiz muhafazakar, demokrat bir partidir." 
 

'Sosyalistler bile bize oy veriyor'

 
Çelik, sosyalist değil, sosyal devlet anlayışına sahip muhafazakar bir parti olduklarını belirttikten sonra, Avrupa'daki sosyalist vatandaşların AKP'ye oy verdiğini şu sözlerle iddia etti:
Avrupa’daki vatandaşlarımız sosyalist partilere oy veriyorlar ama Türkiye’ye geldikleri zaman CHP ’ye değil, AKP’ye oy veriyorlar. Demek ki bu ihtiyacı AKP karşılamıştır. Eğer bu anlamda söylenmişse bir şey diyemem. Ama ben doğrudan Başbakanıma sosyalist damgasını yapıştırmam.”
Radikal'den Miray Çimen'in haberin göre, düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalar da yapan Çelik, Demokratikleşme Paketi’nde partilere eş başkanlığın önünü açan maddeyi de değerlendirerek, şunları söyledi:
 

Eş Başkanlık, partiyi yönetemeyenler içinmiş

 
“Bizim öyle bir derdimiz yok. Bize eş başkanlık lazım değil. Baktık ki; muhalafet liderleri partilerini yönetemiyorlar, onlara bir imkan hazırlayalım dedik. Yanlarına bir adam getirsinler yedek medek birşey yapsınlar. Sayın Sarıgül bekliyor işte Kılıçdaroğlu ne zaman, ‘Gel ben bu işi yapamıyorum, yanımda beraber idare edelim’ demesini bekliyor. Ama AKP’nin böyle bir niyeti de, planlaması da yok” dedi. 
 

'Bahçeli, Andımız'ı kendi toplantısında okutsun'

 
Gazetecilerin de sorularını yanıtlayan Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin okullarda okutulan Andımızın kaldırılmasına yönelik eleştirilerinin anımsatılması üzerine şunları kaydetti:
“Bir Türk çocuğu her sabah ‘Yemin ederim ki ben Türk’üm’ demek zorunda mı? Demezse Türklüğüne bir zarar gelir mi? Diploma törenleri esnasında, Meclis’te milletvekili yemini, bazı mesleklere girerken yapılır. Ama her sabah her sabah minicik çocukları soğukta, karda, kışta sıraya geçirip bunu yapmanın ne manası var. Ben 2003’te ilköğretim yönetmeliğini değiştirip ‘yabancıların and içme mecburiyeti yoktur’ hükmünü getirdim diye kıyamet kopardılar. Antalya’da yaşayan Almanlar, Bodrum’da yaşayan İngilizler, ‘Sayın Bakan çocuklarımızı sizin okullarınıza gönderiyoruz’ diye bana müracaat ettiler. Bu hamasi ulusalcılardan birine, ‘Almanya’da bizim 3 milyona yakın nüfusumuz var. Onların çocuklarını sıraya geçirip, her sabah ‘Ben Germen’im’ dedirtirlerse ne yaparsın?’ dedim. ‘Başlarına yıkarız’ dedi. Tutarlı olalım, empati yapalım. Her sabah başkasının çocuklarına yalan söyletmek zorunda mısın? Sayın Bahçeli bu Andın unutulmasını istemiyorsa, MHP’nin her grup toplantısında kendisi söyleyip, katılanlar da tekrarlayabilirler.”