T24 - AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, BDP'nin Erdoğan'ın Diyarbakır mitingi ile ilgili yorumlarına "BDP kendi beklentisini, halkın gündemiymiş gibi çarpıtıyor" yanıtı verdi.
AKP kurmayları, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 3 Eylül'deki Diyarbakır mitingi öncesi, BDP'nin taktik manevralarını boşa çıkarmak için harekete geçti. Demokratik özerklik iddiasıyla gündeme gelen ve referandumu boykot kararını değiştirmek için halkta beklenti yaratan BDP'ye çarpıcı yanıt AKP Sözcüsü Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'ten geldi. Başbakan'ın Diyarbakır'da yapacağı miting öncesi BDP sözcülerinin suni bir gündem oluşturduğuna dikkati çeken Çelik, "Bir beklenti yaratılıyor. Ama bu beklenti halkın beklentisi değil. BDP'nin kendi istekleri. Bu karşılanmayınca halka, 'Dağ fare doğurdu' diyecekler" dedi. Referandum sürecinde bilinçli olarak, halkın dikkatinin anayasa değişiklik paketinden uzaklaştırılmaya çalışıldığını kaydeden Çelik, şu değerlendirmeyi yaptı: "BDP, suni beklenti oluşturuyor. Bu beklenti asla halkın beklentisi değil. BDP'nin beklentisi. Kendilerince Başbakanın gündemini belirlemeye çalışıyorlar. Başkasının bizim gündemimizi belirlemesine ihtiyacımız yok ki? Sonra bu karşılanmayınca halka, bir kusur gibi, bir eksiklik gibi sunma gayreti içine girecekler. 'Dağ fare doğurdu, bak böyle böyle beklenti vardı' diyecekler. Başbakanın ne söylemesini bekliyorsunuz? Başbakan ne söylenmesi gerekiyorsa söylemekle kalmadı eyleme de dönüştürdü."
Şehre göre şerbet
Çelik, partilerinin siyasetini anlayamayanların bulunduğuna değinirken, her ilin nabzına göre konuşan bir ekip olmadıklarının altını çizdi. "Yani Diyarbakırlıların hoşuna gidecek konuşmayı Diyarbakır'da, Kayserililerin, Yozgatlıların hoşuna gidecek konuşmaları orada yap. Bu doğru bir yaklaşım değil. Bu birleştirici, bütünleştirici de değil. Bu, bölgesel siyasettir, mevzi siyasettir" dedi.
Doğu'da 20 açılım
Hüseyin Çelik, Kürt sorununun çözümü için BDP ve bazı çevrelerin 'Bölgeye ne yaptınız" sorularına bugüne kadar neler yaptıklarını sıralayarak yanıt verdi:
Doğu Anadolu'daki mevcut dersliklerin yüzde 52'sini, Güneydoğu'da ise yüzde 73'nü biz yaptık.
Olağanüstü hal kalktı.
24 saat Kürtçe yayın yapan TRT Şeş başladı.
Bölgede yer adlarıyla ilgili eski katı tutum ortadan kaldırıldı.
Cezaevlerinde insanların kendi annesi ve yakınlarıyla kendi dillerinde konuşması sağlandı.
Üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı bölümleri kuruldu.
Kürtçenin önemli klasik eserlerinin Kültür Bakanlığı tarafından basılmasının yolu açıldı.
Bazı Kürtçe tiyatro eserlerinin sahneye koyulmasını önü açıldı.
Seçimlerde Kürtçe propagandanın önündeki yasal engel kaldırıldı.
İlk kez polisiye ve askeri tedbirlerin dışında siyasi irade tavır koydu.
İşkence, yargısız infazlar bitti.
Siyasi partilerin kapatılması zorlaştırıldı.
Bilgi Edinme Kanunu ile hesap veren ve şeffaf bir yönetim anlayışı getirildi.
DGM'ler kaldırıldı
Belediyeler daha da güçlendirildi.
Vatandaşların terör ve terörle mücadele esnasında uğradıkları zararlar teminat altına alındı.
Şimdiye kadar mağdur olan vatandaşa 1 milyar dolar tazminat ödendi.
Bölgedeki yol aramaları asgariye indirildi.
Yayla yasakları bitti.
Suça itilen çocuklarla ilgili kanun çıkarıldı.