Hürriyet yazarı Fatih Çekirge, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi gecesi Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Samsun'da olduklarını belirterek burada yaşananları anlattı.
Çavuşoğlu'nun sürekli telefon görüşmeleri yaptığını ifade eden Çekirge, şunları kaydetti:
"Dünya Türkiye’yi arıyor, arayacağı tek yer Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu. O ise gömleğinin kollarını dirseğine kadar katlamış, arkasından boynuna sarılan Samsunlu genci öperken bir yandan da bir yabancı ülkenin dışişleri bakanına durumu anlatıyor. Diyor ki: 'Ben şu anda Türkiye’nin bir şehrinde meydandayım. Halkla beraberim. Sabahleyin göreceksiniz ki bu ülkede yine demokrasi var."
Fatih Çekirge'nin "O geceden bir fotoğraf ve iki tarihi diyalog..." başlığıyla yayımlanan (15 Temmuz 2017) yazısı şöyle:
15 Temmuz’daki o hain girişimden bana ne kaldı?
Belediyeler fotoğraf sergileri açıyor ya...
İşte bu fotoğraf da o geceden bana kalan kişisel sergimin fotoğrafıdır.
Alçak darbe girişiminin gecesinde, Samsun Meydanı’ndan bana kalan...
İki bakan dostumla halkın arasında demokrasinin gücünü nasıl hissettiğimizin fotoğrafıdır.
Samsun Meydanı’nda gece yarısı... Onbinlerce kişinin arasında...
Bir demokrasi masası kuruluyor.
O masada Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile oturuyoruz.
Gecenin en kritik anında...
Herkesin “Darbe oldu” dediği anda... TRT’den zorla okutulan o metinde “Yönetime el konuldu” denildiği anda...
Çağatay Kılıç masada bana döndü, dedi ki:
“Fatih Bey, bak şu ilerideki tepede benim dedem yatıyor. CHP’lidir. Darbelere direnmiştir. Ben işte onun torunuyum. Sonuna kadar direniriz. Arkamızda halk var.”
Aynı kareden ikinci anı
Fotoğrafa dikkatle bakarsanız... Elinde telefon, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu göreceksiniz.
Ne mi yapıyor? Kimle mi konuşuyor?
Çavuşoğlu’nun telefonu durmuyor.
Basın sözcüsü, özel kalem yetişemiyor.
Öyle ya... Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı...
Bütün dünya bu hain girişimin akıbetini ona soruyor.
Bir bakıyorum... Hollanda arıyor... Ardından Katar... İngiltere... Almanya... Azerbaycan...
Özel kalem geliyor: “Efendim, büyükelçimiz...”
Bu sırada Washington Büyükelçimiz Serdar Kılıç, “CNN’e açıklama için” bağlantıya geçiyor.
Dünya Türkiye’yi arıyor... Arayacağı tek yer Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu...
O ise gömleğinin kollarını dirseğine kadar katlamış...
Arkasından boynuna sarılan Samsunlu genci öperken...
Bir yandan da bir yabancı ülkenin dışişleri bakanına durumu anlatıyor.
Diyor ki:
“Ben şu anda Türkiye’nin bir şehrinde meydandayım. Halkla beraberim. Sabahleyin göreceksiniz ki bu ülkede yine demokrasi var...”
Bir başkasına şöyle diyor:
“Dostum... Biz buradayız. Halkla beraber dimdik ayaktayız. Bir avuç kendini bilmez paralel yapı mensubunun işidir bu. Göreceksiniz yarın sabah demokrasi güneşi doğacak. Sağ ol desteğin için...”
Bir dışişleri bakanı düşünün ki...
Onu endişeyle arayan dışişleri bakanları muhtemelen kendisini bakanlıkta bir odada sanıyor...
Oysa o Samsun Meydanı’nda, halkın arasında, boynuna sarılan genci kırmadan cevap veriyordu.
Belki de kendisine karşı darbe yapılırken, halkın arasından dünyaya durumu anlatan ilk dışişleri bakanıydı.
Evet işte o ‘ihanet ve alçaklık’ gecesinin bir demokrasi zaferine dönüştüğü geceden bana kalanlar.
Allah bir daha böylesine bir ihaneti bu millete göstermesin.