Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlenen resepsiyonda Kuran-ı Kerim tilaveti sırasında eşi Şule Akar'ın başını şalla örtmesine yöneltilen eleştirilere tepki gösterdi. "Sırtında şal vardı. Biraz serindi. Hemen üstüne aldı. Kuran-ı Kerim okunurken de şalını başına götürdü. Bu bir refleks. İnanç konusu Allah ile kul arasındadır" diyen Akar, sözlerine "Ama olayı nerelere getirdiler. Ta laikliğe kadar hatta Atatürk’e kadar. Dur, yavaş, bu kadar da ileri gitme. Ne alakası var" diye devam etti.
Şule Akar'ın başını şalla örtmesi, kamuoyunda tartışmalara neden olmuştu. Objektiflere yansıyan kare, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarihine bir "ilk" olarak geçmişti.
TIKLAYIN - TSK’da Laiklik ve Hanımefendi’nin Şalı
Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan'ın, Hulusi Akar'ın açıklamalarına da yer verdiği (7 Eylül 2017) yazısı şöyle:
30 Ağustos resepsiyonunda eşinin başını örtmesiyle ilgili yorumları takmadıklarını belirten Orgeneral Akar “Sırtında şal vardı. Biraz serindi. Üstüne aldı. Kuran okunurken de şalını başına götürdü. Bu bir refleks. İnanç konusu Allah ile kul arasındadır” dedi...
Kurban Bayramı tatilinin 10 güne uzaması, Meclis’in tatilde olması nedeniyle Ankara olağan yoğunluğunun gerisinde.
Siyasi kulisler, açıklamalar ve tartışmalar bu süreçte resepsiyonlarda yaşanıyor.
30 Ağustos nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde verilen resepsiyon birçok boyutuyla tartışıldı. Bunlardan ikisi özellikle dikkat çekiciydi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın eşi Şule Akar’ın Kuran tilaveti sırasında başını örttüğü görüntü. Aynı resepsiyonda Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün CHP’nin Adalet Yürüyüşü ve Adalet Kurultayı’na ilişkin yaptığı açıklamalar.
Önceki akşam da Adli Yıl Açılışı nedeniyle Yargıtay’ın TBMM Havuzlu Bahçe’de düzenlediği resepsiyon vardı.
Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, yüksek yargı kurumlarının başkanları ve Bakanlar Kurulu üyelerinin katıldığı resepsiyon hareketliydi.
Özelde Almanya, genelde Avrupa ile yaşanan kriz, Arakan Müslümanları’na yönelik uygulamalar ve kuzey Irak’taki referandum Başbakan ve kabine üyelerine yöneltilen soruların ana başlıklarıydı.
Resepsiyonda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’le sohbet olanağı buldum.
30 Ağustos resepsiyonda TSK’nın yeniden yapılandırılması ve TSK-medya ilişkileri konusundaki planlarına ilişkin sohbet ettiğimiz Orgeneral Akar’a, kimi çevrelerin sert eleştirilerine neden olan eşinin başını örtmesi konusunu sorma olanağı bulduk. Orgeneral Akar, son dönemde kamuoyuna yansıyan namaz kılma fotoğraflarıyla da gündeme gelmişti.
Akar’la aramızda şu sohbet geçti:
Akar: Bu bir refleks
- 30 Ağustos resepsiyonunda başını örtmesi ile ilgili yapılan yorumlar hanımefendiyi etkiledi mi, nasıl değerlendirdiniz?
Yorumları o da takmadı, ben de takmadım. Sırtında şal vardı. Biraz serindi. Hemen üstüne aldı. Kuran’ı Kerim okunurken de şalını başına götürdü. Bu bir refleks. İnanç konusu Allah ile kul arasındadır. Ama olayı nerelere getirdiler. Ta laikliğe kadar hatta Atatürk’e kadar. Dur, yavaş, bu kadar da ileri gitme. Ne alakası var!
"Sen, ben, o yok"
- Bayramda yine askerlerimizi ziyaret ettiniz. İzlenimleriniz neler?
Askerlerin moralini, motivasyonunu çok iyi gördüm. Kendilerine güvenleri tam. Sen, ben, o yok. Biz 80 milyon bir bütünüz. Asker olarak, öbürü yargıç olarak, siz gazeteci olarak hepimiz bu millet için çalışıyoruz. İşte böyle olmalıyız.
Namazda telefon önlemi
- Asker, bayram sabahı zirvede namaz kılıyordu, çok etkileyici görüntülerdi...
Evet... Benimle ilgili olarak da bu sefer cep telefonunu yasakladık. (Şanlıurfa’da bayram sabahı kıldığı namazı kastederek) Ben namaz kılarken benim iradem dışımda görüntülerim çekiliyor. Sonra da ‘neden bunun reklamını yapıyorsunuz’ diye eleştiriler geliyor. Bu sefer tedbirimizi aldık. Hatta imam çok beyefendi bir insandı. Cep telefonunu uzatıp beraber fotoğraf isteyince, ‘biz çekelim’ dedik, biz çektik. Sonra karta bastırarak kendisine ulaştırdık.
Orgeneral Akar’la sohbetimiz böyleydi.
Güngör: Sözde Adalet Yürüyüşü...
Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’le de sohbet ettik.
Güngör’ün, 30 Ağustos resepsiyonunda, Nagehan Alçı’nın, “Son dönemde yargıyla ilgili eleştirilere ne diyorsunuz?” sorusuna verdiği yanıt epey tartışıldı.
Güngör, bu soruya karşılık, “Yargıyı bu şekilde malzeme yapmak, töhmet altında bırakmak bütün Türkiye’ye zarar verir. CHP, eski yargı düzeni değiştiği için çok rahatsız. Bakın; ‘yargı taraflı’ deniliyor. Danıştay Başkanı olarak sizi temin ederim ki yargı şimdiye kadar hiç bu kadar tarafsız ve bağımsız olmamıştı. CHP, Adalet Kurultayı’ndan sonra yayımladığı bildirgeyle ne yapmaya çalışıyor? Tek başlarına güçlü siyaset yapamadıkları için eskiden onların imdadına yargı yetişiyordu, şimdi artık yargı bunu yapmıyor, o nedenle rahatsızlar” yanıtını vermişti.
Önceki akşamki resepsiyonda Güngör, bu sözlerini ve CHP’den gelen tepkileri anımsattığımızda şunları söyledi:
“Biz hâkimler olarak çok az konuşuyoruz. Ama bazen zorunlu durumlarda da yargının genel algısı ve itibarını koruma adına konuşmamız gerekiyor. Şimdi sözde Adalet Yürüyüşü, sözde Adalet Kurultayı... Kim için adalet, neyin adaletini arıyorsunuz? Yargıyı da töhmet altında bırakıyorsunuz. Biz adalet terazisini çok hassas tutuyoruz. Siz bu söylem ve davranışlarla yargıya güveni zedelerseniz, bundan bütün toplum zarar görür.”
Danıştay Başkanı, “Sözde Adalet Kurultayı, sözde Adalet Yürüyüşü” ifadelerini üstüne basa basa söyledi.
Sohbetimizdeki son iki cümlesi de şöyle oldu:
“Biz tarafsız ve bağımsız olarak herkesin hakkını titizlikle dağıtmaya özen gösteriyoruz. Aynı özenin gösterilmesini herkesten beklemek de hakkımız.”