T24 - Hükümet, Gülen cemaatinin AKP'nin Alevileri 7 yıldır oyaladığı yolunda T24 sayfalarına yansıyan görüşlerine tepki gösterdi. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Fethullah Gülen'e yakınlığı ile bilinen Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce'nin "AK Parti Alevileri 7 yıldır oyalıyor. Ayıptır, günahtır" sözlerine, "Sallamadan konuşsunlar" karşılığını verdi.
Cemil Çiçek, Gülerce'nin T24'te yayımlanan sözlerine yanıtı, Vatan gazetesinin sorusu üzerine verdi. Çiçek Vatan muhabiri Deniz Güçer'in " Size yakın kesimlerden de 'Aleviler 7 yıldır oyalanıyor' eleştirileri geldi?" sorusu üzerine şu yanıtı verdi;
"Tarihimizde belki de ilk defa herkesi biraraya getiren toplantılar yapıldı. Ortak nokta bulunmaya çalışıldı. Yine siyaset gündeme gelince bazı sıkıntılar yaşandı. Ama ‘Adım atılmadı’ diye bir şey yok. Madımak meselesi çözüldü. Yani kolaydı da geçmişte niye çözülmüyordu? Bu adımdır. Yeterli mi? Hayır hiç değil, ama bir irade ortaya çıktı. Ders kitapları için hükümet, ‘Sizi ben tanımlamayayım. Kendizi anlatın, getirip buraya koyalım’ dedi. ‘Hükümet hiçbir şey yapmadı’ diyenler, bu işin kolay olduğunu zannediyor. Böyle sallama cümle kuracaklarına, ‘Ben olsam şöyle hukuki statüye kavuştururum’ diye iki satır yazıverseler. Eksiğimiz de olabilir ama pozif yaklaşıyoruz, çözmeye gayret ediyoruz."
Hüseyin Gülerce T24'e ne demişti?
‘AKP, Alevileri 7 senedir oyaladı, ayıptır, günahtır’
“Demokrasilerde fikir, ifade, hürriyet ve inanç özgürlüğü var” deyip, “Ben cemevi istiyorum, burada ibadet edeceğim” diyene “Hayır efendim, ibadet edeceksen camiye gel” deme hakkımız yok. Buna kimsenin hakkı yok. Böyle bir demokrasi yok. Yanlış olan bu. Vatandaşın cemevi mi istiyor; bunu yerine getireceksin. Ben AK Parti’yi en çok buradan eleştiriyorum. Bu insanları yedi senedir oyaladılar. Ayıptır, günahtır. Hocaefendi sekiz dokuz sene önce dedi ki, “Alevi vatandaşlarımızın şifahi kültürlerini yazılı kültüre geçirmeleri ihtiyaçları var. Cemevlerinin, cazibe merkezi gibi Alevi gençlerinin gitmeyi isteyecekleri komplekslere dönüştürülmesi gerek.” Yani toparlarsak, aslında her konuda bu kendimize demokrat ve Müslümanlık anlayışından kurtulmamız gerek. Güzel laflar söylüyoruz ama uygulamaya gelince başkaları için demokrasi istemiyoruz. “Demokrasi olsun ama benim olsun”, bu samimi değil. Bunu sahiden sindirmemiz gerek. Yalnız ben sahiden çok geciktim, burada bitirelim. (Teybin kapandığı ve artık yolcu edildiğimiz bu esnada Gülerce’ye sorduk; “Bize vermediğiniz o fotoğrafınızda tanıdık birileri var mı?” “Başka bir şey söyleyeyim. Karşı tarafımızda, o dönem çok kavga ettiğimiz SHP eski milletvekili Salman Kaya vardı. Hani şimdi referandumda “evet” çağrısı da yaptı. Onunla konuşmayı çok isterdim, o kavgalarda ben de vardım, hakkını helal et, demek isterdim.)