Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) 'mevcut koşullarda düzenlenecek seçimlerin Avrupa kriterlerine uygun olmayacağı' gerekçesiyle Türk hükümetine 24 Haziran seçimlerini erteleme çağrısında bulunmasına sert tepki gösteren Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, yapılanın Türkiye’nin içişlerine ve seçimlere ‘açık bir müdahale’ olduğunu söyledi.
Başkent Paris'teki terör saldırılarının ardından Fransa'da da olağanüstü hal ilan edildiğini hatırlatan Bozdağ, "Fransa OHAL’de seçim yaptığında AB kriterleri, seçim güvenliği akıllarına gelmeyen, Fransa’ya seçimi erteleme çağrısı yapmayan AKPM’nin konu Türkiye olunca AB kriterleri, OHAL ve seçim güvenliğini hatırlayıp Türkiye’ye seçimi erteleme çağrısı yapması, manidardır; çifte standarttır" dedi.
"Seçimin yapılmasına ve vaktine Türkiye kendisi karar verir. Hiçbir uluslararası örgüt veya güç ya da başka bir ülke Türkiye’nin içişlerine karışamaz, Türkiye’nin seçimlerine ve milletimizin özgür iradesine müdahale edemez" diyen Hükümet Sözcüsü, Türk halkının, AKPM’ye ya da başka bir ülkeye başkan seçmediğini, kendi cumhurbaşkanını seçitiğini vurguladı. Bozdağ'ın kişisel Twitter hesabından yaptığı değerlendirmelerin tamamı şöyle:
"Türkiye’de seçimler serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır (Anayasa, md.67/2). Seçimlerin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince itiraz ve şikayetleri karara bağlama yetkisi YSK’nındır. Seçmen kimliğini kontrol; imza alma; oy pusulası, zarf/mühür verme; sandığı açma; oyların açık sayımı/dökümü ve birleştirilmesi parti temsilcilerince yapılır ve bu işler imzalı tutanakla tespit edilir. Yani; Türkiye’de seçimleri YSK yönetir/denetler; ama seçimleri partiler yapar. YSK, kurulduğu günden bugüne seçimleri Anayasa, yasa, dürüstlük ve şeffaflığa uygun bir şekilde yönetmiştir. YSK, seçim güvenliği ve dürüst seçim konusunda bir güven müessesidir.
"Seçimin yapılmasına ve vaktine Türkiye kendisi karar verir"
"Dünyada en dürüst ve en güvenli seçimler, Türkiye’de yapılmaktadır. Aksini iddia, bühtandır. Bu hakikatlere rağmen Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin, Türkiye’de yapılacak 24 Haziran seçiminin AB kriterlerini taşımaması, seçim güvenliği ve OHAL nedeniyle seçimlerin ertelenmesi çağrısı, kabul edilemez. Bu çağrı, Türkiye’nin içişlerine ve seçimlerine açık müdahaledir. Fransa OHAL’de seçim yaptığında AB kriterleri, seçim güvenliği akıllarına gelmeyen, Fransa’ya seçimi erteleme çağrısı yapmayan AKPM’nin konu Türkiye olunca AB kriterleri, OHAL ve seçim güvenliğini hatırlayıp Türkiye’ye seçimi erteleme çağrısı yapması, manidardır; çifte standarttır. Türkiye, egemen, bağımsız ve demokratik bir ülkedir. Seçimin yapılmasına ve vaktine Türkiye kendisi karar verir.
"Hiçbir uluslararası örgüt veya güç ya da başka bir ülke Türkiye’nin içişlerine karışamaz, Türkiye’nin seçimlerine ve milletimizin özgür iradesine müdahale edemez. Türk halkı, AKPM’ye ya da başka bir ülkeye başkan seçmiyor. Türk halkı, Türkiye’ye cumhurbaşkanı seçiyor. Cumhurbaşkanını Türk halkı, uluslararası örgütlerin, karanlık güçlerin veya başka ülkelerin telkinleriyle değil kendi özgür iradesiyle seçecektir. Belli ki 24 Haziran seçimleri, AKPM dahil pek çok çevreyi, kendi ilkelerini çiğneyecek adım attıracak kadar telaşlandırmıştır. Telaşın seçimlere faydası yoktur. Türk halkı, başkalarının istediğini değil kendi istediğini Cumhurbaşkanı seçecektir. Herkes haddini de yerini de bilmelidir. Türk halkı, haddini ve yerini bilmeyenlere, Türkiye’nin içişlerine ve seçimine müdahale etmek isteyen herkese, sandıkta özgür iradesiyle kullanacağı oylarla cevabını verecek ve herkese haddini de yerini de bildirecektir."