Gündem

Hükümet ‘avukatsız yargılama’ için düğmeye basmaya hazırlanıyor

Ankara Barosu Başkanı Prof. Feyzioğlu, “Şeklen hüküm kurma telaşı. Savunmanın dışlanması adil yargılamanın evrensel kurallarına aykırı” dedi

22 Nisan 2012 15:22

Ceza Muhakemesi Yasası’nın “Duruşmada Hazır Bulunacaklar” başlıklı 188. maddesine eklenecek tümceyle avukat duruşmada olmasa da sanık hakkında karar verilebilecek. Bu düzenleme, Balyoz davasında avukatların savunma haklarının kısıtlandığı gerekçesiyle duruşmalara katılmamaları nedeniyle yaşanan “kilitlenmenin” aşılmasına yarayacak bir formül olarak değerlendiriliyor. Ankara Barosu Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, getirilmek istenen düzenlemeyi “avukatı dışlayarak şeklen hüküm kurma telaşı” olarak nitelendirirken “Tabiri caizse bildiğini okumaya devam etmektir. Bu da kişiye özel bir kanundur” dedi.

Cumhuriyet'ten İlhan Taşçı'nın haberine göre, TBMM Adalet Alt Komisyonu’nda bulunan “yargı reform paketi” olarak nitelendirilen tasarıyla, Ceza Muhakemesi Yasası’nın “Duruşmada Hazır Bulunacaklar” üst başlıklı 188. maddesinin birinci fıkrasına tek tümcelik bir ekleme yapılacak. Buna göre, CMY’nin 188. maddesinin “Duruşmada, hükme katılacak hâkimler ve savcı ile zabıt kâtibinin ve kanunun zorunlu müdafiliği kabul ettiği hallerde müdafiin hazır bulunması şarttır” hükmünü içeren birinci fıkrasına, “Ancak savcının esas hakkındaki mütalaasının zorunlu müdafiin de hazır bulunduğu duruşmada açıklanmış olması veya mütalaanın zorunlu müdafie yazılı tebliğ edilmiş olması durumlarında, çocuklar hakkında görevlendirilmiş olanlar hariç olmak üzere, hukuken kabul edilebilir bir mazereti olmayan zorunlu müdafiin yokluğunda da karar verilebilir” cümlesi eklendi.

Bu düzenlemenin yasalaşması durumunda, savcının esas hakkındaki görüşünü açıklamasının ardından avukatın duruşma salonunda olup olmadığı “anlam ifade” etmeyecek.


‘Adil yargılamaya açıkça aykırı’


Mahkeme de savunmanın yokluğunda hükmünü verebilecek. Türkiye Barolar Birliği, görüşünü soran Adalet Bakanlığı’na verdiği yanıtta, değişikliğin “adil yargılanma ilkesine, savunma hakkına ve eşitlik hakkına açıkça aykırı” olduğuna işaret etti.