Gündem

Hukukçular Hürriyet hakkında başlatılan soruşturmayı değerlendirdi: TCK'da böyle bir suç yok!

'Savcılığın soruşturma açması gerekir ama Hürriyet'e değil, saldıran gruba'

07 Eylül 2015 22:36

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir televizyon kanalında yaptığı açıklamaları, dün akşamki Dağlıca saldırısıyla ilişkilendirerek, Twitter'da okuyucularına duyurmasının ardından hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçundan re'sen soruşturma başlatılan Hürriyet gazetesi, konuyla ilgili olarak hukukçuların görüşünü aldı. Soruşturmayı değerlendiren hukukçular, 'algı operasyonu yapmak' gibi bir suçun Türk Ceza Kanunu'nda bulunmadığını ifade etti.

Hukuçular, başlatılan soruşturmaylan ilgili olarak, Hürriyet gazetesine şu değerlendirmelerde bulundu:

Avukat Turgut Kazan: Evet, savcılığın bir kere soruşturma açması gerekir. Ama Hürriyet’in önündeki baskın için açması gerekir. Görüntülerle sabit ki çok açık bir biçimde suç işlenmiştir. Orada yasadışı gösteri, yaralama, tehdit, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, iş ve çalışma hürriyetini engellemek, hakaret ve mala zarar verme suçları vardır. Bir milletvekilinin de orada olduğu görülüyor. ‘Sandıktan ne çıkarsa çıksın seni başkan yaptıracağız’ diye bağırırken görülüyor. Sandığın reddi ve saltanatın tescili için gelmiş bir gruptur o. Diğerine gelince; Erdoğan ne söylemişse TV’ler zaten gösteriyor. Hem 400 vekili açıkça söylüyor. İnsanlar acı yaşarken, bu açıklama çarpıcı bir haberdir. Kendi konuşmasına sansür mü konulmalıdır? Yanlış var ise düzeltiliyor. O yüzden ‘algı operasyonu’ diye bir suç olabileceğini düşünmüyorum. Anlaşılan, o söylenenlerin tepkiyle karşılandığını fark ettiler. Kendi söylediklerini yasaklıyorlar.

 

'Olmayan bir suçtan ötürü de soruşturma yapılamaz'

 

Avukat Fikret İlkiz: ‘Algı operasyonu yapmak’ gibi bir suç olmaz. Bu şekilde bir suç, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yoktur. Olmayan bir suçtan ötürü de soruşturma yapılamaz. Hakaret değildir ki bu. Hakaretin tanımı bellidir; TCK’da olmayan ve tanımlanmayan bir suç olmaz. Bütünüyle kanuna aykırıdır.  

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal: Hakaret suçunda algı operasyonu oluşturmak gibi bir unsur yok. Bu tamamen Türkiye’de hiç kimsenin konuşmaması, hiçbir eleştiri yapmamasına yönelik hukukun silah olarak kullanılmasıdır. Bir hukuk devletinde ne kadar kızarsanız kızın Cumhurbaşkanı’na hakaret etmek bir hak ve özgürlük olmaz. Yine hukuk devletinde topluma mal olmuş kişilerin, siyasetçilerin bir takım eleştirilere katlanarak, hoşgörü gösterme yükümlülüğü var. Cumhurbaşkanı’nın hoşuna gitmeyen, hoşuna gitmediği düşünülen her şey hakaret olarak kabul ediliyor. Bir hukuki durum, başta basın olmak üzere herkesin üzerinde baskı ve tehdit olarak kullanılıyor.  Savcılar, hakimler işi gücü bırakıp Cumhurbaşkanı’nı koruma mekanizması olarak hareket ediyor. Böyle bir şey olamaz. Hukuk devletinde böyle olmaz. Her hoşa gitmeyen eleştiriye böyle soruşturma yapılmaz.  Bu toplum üzerinde baskı oluşturmaktır. Hakaret suçunda ‘algı operasyonu oluşturmak’ gibi bir unsur yok. Hukukun bir silah gibi kullanılması, eğilip bükülmesi, tehdit vasıtası olarak kullanılmasıdır. Eleştiri özgürlüğünün yok edilmesidir. Bu tamamen Türkiye’de hiç kimsenin konuşmaması, hiçbir eleştiri yapmamasına yönelik hukukun silah olarak kullanılmasıdır.

 

'Türkiye’de basın üzerinde çok yoğun baskı var'

 

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Hasan Kılıç: Türkiye’de basın üzerinde çok yoğun baskı var. Son dönemlerde bir şekilde bu yollarla ve farklı yollarla baskı araçları oluşturuluyor basın üzerinde. Birkaç tane farklı görüş dahi ortaya koysanız ciddi bir sorun ortaya çıkıyor. Baskı oluşturuyorlar. Bu baskıyı her taraftan yapıyorlar. Artık ülkede uzunca bir süredir yargıyla ilgili kimse olumlu bir noktada değil. Yapılan işlemlerde, yürütülen süreçler kimseyi tatmin etmiyor. Basın özgürlüğü çok önemli. Ülkemiz için de ciddi önem taşıyor. Dolayısıyla dikkatli hareket edilmesi lazım. Basın üzerinde otosansür oluşturacak, otosansürü de geçmiş noktalara gelmiş bir şekilde algı oluşturacak durumun faydası değil zararı olur. Elbette ki bir şeyleri konuşmak, eleştirmek ona göre değerlendirmek gerekir. İnsanlar fikirlerini söylerler. Biraz daha hoşgörülü olmamız gerekiyor.

 

Ne olmuştu?

 

Hürriyet gazetesi, Cumhurbaşkanı'nın dün akşam Atv–A Haber ortak yayınında Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu değerlendirirken dile getirdiği “Eğer 400 milletvekilini alabilecek veya bir Anayasa'yı inşa edecek sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı, durum bugün çok farklı olurdu” sözlerini, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dağlıca açıklaması: '400 vekil alınsaydı bunlar olmazdı" şeklinde tweet'lemişti. Tweet'i silmesine rağmen, Cumhurbaşkanı'nın sözlerini çarpıttığı iddiasıyla aralarında AKP İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın'ın da bulunduğu 150 kişilik bir grubun saldırısına uğrayan Hürriyet gazetesi hakkında bugün de soruşturma başlatıldı. 

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili İdris Kurt, Hürriyet gazetesinin internet sitesi hürriyet.com.tr yetkilileri hakkında ‘Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın söylemediği bir sözü çarpıtarak algı operasyonu yapıldığı’ iddiasıyla re’sen soruşturma açtı. Hürriyet gazetesi de dün akşam binasına saldıran grup, grupta yer alan AKP İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın ve AKP Gençlik Kolları üyeleri hakkında şikayette bulundu.