Artvin’nin Hopa ilçesinde geçen yıl Başbakan’ın mitingi öncesinde çıkan olaylarda yaşamını yitiren öğretmen Metin Lokumcu, ölümünün 1. yılında anıldı.
Grup, Metin Lokumcu'nun fotoğrafının yer aldığı “Tek yol sokak, tek yol devrim”, “Metin için adalet”, “Metin Lokumcu onurumuzdur” ve “Hepimiz Hopalıyız, hepimiz eşkıyayız” pankartları taşıyarak Hopa Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti.
Bu sırada gruptan ayrılarak polisin barikat kurduğu ara sokaklardan geçip meydana yürümek isteyen bazı kişiler ile tertip komitesi ve Lokumcu ailesi arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı.
Metin Lokumcu'nun kardeşi Osman Lokumcu, "Buradan giderseniz ben de ailemi alıp giderim" diyerek kişilerin gruptan ayrılmasını önledi.
Taş: O stadyumları çok diktatör doldurdu
Meydanda bir konuşma yapan ÖDP Genel Başkanı Alper Taş ''Bir yıl boyunca Hopa'nın öz çocukları Hopa'ya sahip çıktıkları için yargılandı. Ancak, Lokumcu'nun ölümüne sebep olanlar hala daha yargılanmadı'' dedi.
Alper Taş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İdris Naim Şahin nerede? Her konuşmasında gevezelik yapan, halkı aşağılayan İdris Naim Şahin, bu ölüm hakkında ne diyor? Sağlık Bakanı ne diyor? Hani biber gazı sağlığa zararlı değildi. Bir gencimiz öldü. Cenazesi kaldırılacak. Çayanımıza sahip çıkmamız lazım. Başbakan herkesi aşağılıyor. Çiftçilerden başladı, gençleri, öğrencileri, sanatçıları, kamu çalışanlarını, kadınları, Kürtleri ve alevi yurttaşlarımızı aşağıladı.
Bu memleketin gelmiş geçmiş en ayrımcı, bölücü Başbakanı ile karşı karşıyayız. Hopa Metin Lokumcu meydanından sesleniyoruz; Başbakan, öyle stadyumlara doldurduğun insanlara güvenme. O stadyumları dolduran çok diktatör, çok despot gördü dünya halkları ama onların adları yok artık."
Tüzel: Faşizmi ülkeden kovacağız
İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel ise daha fazla Metin Lokumcu'ların ölmesini istemediklerini belirterek, ''Geleceğimize sahip çıkmalıyız. Derelerimize, çayımıza ve suyumuza sahip çıkmalıyız'' ifadelerini kullandı.
Tüzel, "Kamu emekçileri sokaklarda coplanıyor. İşçilerin grevleri yasaklanıyor. Hava işçilerinin en demokratik hakları, en insani hakları çiğneniyor. Bu iktidar işçiye, kadına, emeğe, hakka, hukuka ve geleceğimize düşman. Metin Lokumcu tek kaybımız değil. Çok kayıplar yaşadık. Şimdi faşist zihniyet bütün gücüyle iktidarını sürdürüyor. Bu faşizmi bu ülkeden kovacağız ve bu iktidarı yeneceğiz. Barışı dostluğu bu ülkede iktidar yapacağız" diye konuştu.
Birol: Kafamızı kaldırıp, ses çıkaralım
Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol ise geçen 1 yıl içerisinde 200'den fazla kişinin polisin gaz bombası kullanması nedeniyle hayatını kaybettiğini belirterek, "Daha dün Çayan Birben, 'Astımlıyım, sakın ha' dediği halde gaz sıkılarak katledildi. Bütün bunlar, 'Kafanızı kaldırmayın. Toprağınıza, çayınıza, suyunuza, derelerinize, ormanlarınıza sahip çıkmayın, emreden padişahın karşısında kafanız öne eğin ve ses çıkarmayın' toplumu istendiği içindir. Buna izin verilecek mi? Onurumuzu kafamızı kaldırarak en yüksek sesle söylemek zorundayız" dedi.
Köy mezarlığına yürüdüler
Buradan ilçenin Kemalpaşa Beldesine giden gruptakiler, belde merkezinde bir süre slogan attıktan sonra Lokumcu'nun mezarının bulunduğu Dereiçi köyüne gitti.
Anmaya Metin Lokumcu'nun kardeşi Osman Lokumcu ile aile fertleri, Bağımsız İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş, Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Çetin Erdolu, Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Genel Sekreteri İsmail Tonbul ile Rize ve Artvin'den gelen bazı sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.
Öte yandan, olaylar sırasında yaklaşık 600 polis, ilçede geniş güvenlik önlemi aldı.
Hopa karışmıştı
Artvin'in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011'de düzenlenen AK Parti mitingi öncesi ve sonrasında olaylar yaşanmıştı.
Polisin protesto gösterisi yapan gruplara yaptığı biber gazlı müdahalede emekli öğretmen Metin Lokumcu fenalaşmıştı. Lokumcu, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.
Olaylar sırasında bir polis memuru da yaralanmıştı. Yaralı polis tedavinin ardından görevine dönmüştü.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Metin Lokumcu’nun kullanılan biber gazından öldüğünü açıklamıştı.
Ancak Trabzon ve İstanbul adli tıp kurumları ise Lokumcu'nun vücudunda toksik maddeler bulunmadığını bildirmişti. Adli tıp raporlarında, ölümün mevcut kalp damar hastalığının aktifleşmesi sonucu meydana geldiği savunulmuştu.