Yeni Akit gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya, Gülen cemaatini hedef alan "paralel yapı" iddiasıyla emniyet mensuplarına yönelik başlatılan operasyona ilişkin, “Başbakan’ın ve MİT Müsteşarı’nın bileklerine kelepçe” takmayı düşünüyordunuz, size takıldı!.. Demek ki, neymiş; “Eden bulur!” Hadi bakalım; “hocanıza” bir mesaj gönderin de, “ikiye-üçe katladığı itikaftan” çıksın ve bir “beddua” da sizler için yağdırsın!.." dedi.
Karakaya'nın Akit gazetesinde “Gözaltı”lar, “tahliye”ler derken, hareketli günler yaşıyoruz" başlığıyla yayımlanan (24 Temmuz 2014) yazısının ilgili kısımları şöyle:
Amma da “hareketli” bir gündü... Olaylar amma da “hızlı”gelişti... Bir güne, “3 olay” birden sığdı...
“Önceki gün”den söz ediyorum...
Bir yanda “Paralel Polisler”e yönelik operasyon, bir yandaTayyip Erdoğan’ın AK Parti Grubu’na, “Başbakan” olarak yaptığı “veda konuşması” ve bir yanda Salih Mirzabeyoğlu’nun “16 yıl sonra tahliye”edilmesi...
Hepsi bir güne sığdı...
Hele söyleyin;
Hangi birini yazayım?..
Ya da, hangisinden başlayayım?..
Paralel'e ilk darbe!
“22 Temmuz 2014 günü”nün en önemli olayı, şephesiz ki; “Paralelci Polislere yönelik operasyon”du!..
Açık ve net söyleyeyim;
Bu operasyon “beklenen, yapılması gereken ve hatta gecikmiş bir operasyon”dur!..
Öyle ya;
Sen, “Paralel Devlet” hedefine ulaşabilmek için her türlü “casusluk faaliyeti”nin içinde yer alacak, kendi kendine “hayali bir örgüt” kuracak ve“Tevhid-Selam Terör Örgütü üyelerinin telefonlarını dinliyorum”bahanesiyle; “bürokrat”ından“gazeteci”sine, “STK temsilcisi”nden “sanatçı”sına kadar “binlerce kişinin telefonu”nu dinleyeceksin, ondan sonra da elde ettiğin bilgileri “meçhul mahfiller”e servis edeceksin ama hiçbir şey olmamış gibi, aramızda elini-kolunu sallaya sallaya dolaşacaksın!..
Nerede bu yoğurdun bolluğu?!?..
Sen, kalkacak;
“Başbakan’ın telefonları”nı dinleyecek, “Dışişleri Bakanlığı’ndaki gizli toplantı”ya “böcek”yerleştirip kayda alacak, sonra da “masum” pozlarıyla ortalıkta dolaşacaksın!..
Başka bir arzunuz?!?..
Sen, kalkacak;
“En büyük arzum Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın bileklerine kelepçe takıp, onları gözaltına almak ve tutuklandıklarını görmektir” diyeceksin ve hâlâ o “memuriyet”te duracaksın!..
Yok ya!..
Bu kadar ucuz mu, bu kadar basit ve kolay mı bu işler?..
Peki, ne oldu sonunda?..
Olması gereken oldu!..
Geç oldu ama oldu!..
Sonunda, “bileklerine kelepçe takılan” ve “gözaltı”na alınan sen oldun?..
Peki, değdi mi?..
Beddua da işe yaramaz!
Neymiş;
“Sahur vakti operasyon yapılır mı”ymış?..
Peki, daha önce;
“Sabah vakti operasyon” yapıp, insanları yataklarından kaldıran ve “gözaltı”na alan sizler değil miydiniz?.. Ne yani, gün çuvala mı girmişti de, “sabah karanlığında” operasyon yapıyordunuz?..
Men dakka, dukka!..
Eden bulur!..
Kim ne ekerse, onu biçer!..
Alın işte;
“Sabah karanlığında operasyon” yaptınız, aynısı size de yapıldı!..
“Başbakan’ın ve MİT Müsteşarı’nın bileklerine kelepçe” takmayı düşünüyordunuz, size takıldı!..
Demek ki, neymiş; “Eden bulur!”
Hadi bakalım; “hocanıza” bir mesaj gönderin de, “ikiye-üçe katladığı itikaftan” çıksın ve bir “beddua” da sizler için yağdırsın!..
Ama, artık “beddua-meddua” yağdıramaz!.. Yağdırsa da, hiçbir işe yaramıyor... Kaldı ki, hocanız da kendi derdine düştü... Yarın-bir gün onun hakkında da “soruşturma” açılır, “tutuklama” kararı çıkarılır ve iş “kırmızı bülten”e kadar giderse, o da “sığınacak ülke” aramaya başlar!..
Yani, başı, fena halde dertte!..
Ondan “beddua” filan beklemeyin!..
Hem, “beddua” etti de ne oldu?.. Ateş, kendi evine yaklaştı!..
Kaçacak ama, nereye?..
7 saat önce deşifre!
“Paralel Çete’nin medya organ”ları, kalkmışlar bir de diyorlar ki; “Operasyon, yandaş gazetelere önceden haber verildi!.. Hatta, erken gelmeleri söylendi!”
Bu, nasıl “önceden haber verme”dir, bu ne biçim “yandaşlık”tır ki, şahsen ben; “25 ilde 115 kişiye operasyon yapıldığı” haberini, ilk olarak “Paralel’in televizyonları”ndan öğrendim...
Ya, ben “yandaş” değilim, ya da “önceden haber verme” iddiası palavradır!..
Bana öyle geliyor ki;
“Paralel Medya”ya, “operasyon hazırlığı var” şeklinde bir haber uçuruldu, onlar da bunu “7 saat önceden” internet sitelerinde “haber” yaptı ki, “duymayanlar” da duysunlar ve bir an önce“tedbir”lerini alsınlar!.
Öyle olmalı ki;
“25 ilde 115 kişiye gözaltı” kararı olmasına rağmen, gözaltına alınanların sayısı 106’da kaldı!..
Peki, 9 kişi nerede?..
Ya gizleniyorlar, ya kaçtılar!..
Öyle sanıyorum ki;
“Paralel Hakim ve Savcı’ların etkisizliğini” görünce, onlar da çıkacaktır ortaya!.. Teslim olacaklar ve “yaptıklarının bedelini” ödeyeceklerdir!..
Haa, şunu da söyleyeyim:
Bu “operasyon”un sadece “polis”lerle sınırlı kalacağını da sanmıyorum... Eğer “polis”lerle sınırlı kalırsa, “birkaç ayağı eksik kalır” ki; Ergenekon gibi, Balyoz gibi, 28 Şubat gibi, o da “fiyasko”ile sonuçlanır!..
Bu operasyon devam ettirilmeli ve “Paralel’in diğer ayakları” da ortaya çıkarılmalıdır!..
Şimdilik diyeceklerim bu kadar...