T24 Haber Merkezi
Gezi davasında ağırlaştırmış müebbet hapis cezası alan iş insanı Osman Kavala'ya "casusluk" suçlaması yöneltilmesine gerekçe olarak gösterilen akşam yemeğinde beraber olduğu iddia edilen Henri Barkey, Kimse gelip bana kiminle yemek yediğimi sormadı. "Osman'la yemek yedin mi?" demedi. Aslı'nın ismini tek başıma kendim ifşa etmek istemedim. Türkiye'de kimse bana sormadı zaten. Bazı arkadaşlarım biliyordu, Aslı ile yemek yediğimi söylemiştim." ifadelerini kullandı.
Tele 1'de Betül Begümhan Aydoğan ve Merdan Yanardağ'ın sorularını yanıtlayan Barkey'in açıklamaları şöyle:
"2016 herkes biliyordu Aslı Aydıntaşbaş ile yemek yediğimi, Osman Kavala ile karşılaştığımı. Bu gizli bir şey değildi. AKP medyası her zaman Osman ve iki başka kişi ile yemek yediğimi iddia etti. Kimse gelip bana kiminle yemek yediğimi sormadı. "Osman'la yemek yedin mi?" demedi. İddianameye baktım Aslı'nın ismi yoktu.
Osman Bey'in avukatları, savcıdan benimle müteala yapmasını istedi, mahkeme reddetti. Madem beni ajanlıkla, darbecilikle, Osman ile birlikte çalışmakla suçluyorsunuz, benimle neden konuşmuyorsunuz. Çok tuhaf bir olay. Siyasi bir dava bu, Osman'ı içeride tutmak için bunu yapıyorlar.
"Aslı benim arkadaşımdı"
Aslı'nın ismini tek başıma kendim ifşa etmek istemedim. Türkiye'de kimse bana sormadı zaten. Bazı arkadaşlarım biliyordu, Aslı ile yemek yediğimi söylemiştim. Aslı "manidar" diyor. Bu açıklamayı yapmamın sebebi çok basit.
Aslı "ben orada değildim" demeye başladı. Ardından bana duyumlar gelmeye başladı, benim hakkımda ağır şeyler söylemeye başladı. Benim arkadaşımdı o, ona karşı hiçbir şey yapmak istemedim.
"Darbeci olarak adlandırılmam benim akademik kariyerimi zedeledi"
Denize düşen yılana sarılır, açıklamasına baktığınız zaman ne orada olduğunu kabul ediyor, ne de orada olmadığını söylüyor. Savcılar biliyordu zaten Osman ile yemek yemediğimi. Osman Kavala'nın avukatları benimle de konuşmadı.
Darbeci olarak adlandırılmam benim akademik kariyerimi zedeledi, Türkiye'ye gidip araştırma yapamıyorum. Benimle bir çok kişi konuşmaktan korkuyor. Bir çok kişi beni davet etmemek için baskı kuruluyor. 2016'da darbe zamanı İstanbul'da olmam tesadüf. Büyükada'daki konferansın hazırlanışı aylar sürdü. Mısır, ABD, Avrupa'dan insan getiriyorsunuz, bunu 2-3 günde yapamazsınız, programlama yapmanız gerekiyor.
"İddianamede ajan olduğumu söylüyor"
Bu konferans Orta Doğu'daki ülkelerin Obama'nın İran anlaşmasına reaksiyondu. Orta Doğu'daki insanları ABD'ye götürmektense İstanbul'da yapmak istedim. Toplantıyı ve herkesi kontrol edebilmek için, herkesi bir arada tutabilmek için Ada'da yaptım.
Amerika'dan Türkiye'ye gelen herkes CIA ajanı. Ben önceden düşünmedim bu çalışmayı yaparken milletin ne diyeceğini. Ulusal İstihbarat Konseyi, o zamanlar bütün istihbarat örgütlerinin analizlerini toplayıp, kendi analizini yapıp Beyaz Saray'a yollayan bir kurumdu. İddianamede ajan olduğumu söylüyor.
"Hangi saatte pasaport kontrolümden geçtiğimi Türkiye Gazetesi'ne devlet verdi"
Aslı ile 18'inde yemek yedim 19'unda ABD'ye döndüm. 21'inde Türkiye Gazetesi ilk rivayetleri yazmaya başladı. Bence beni ajan olmakla suçlayarak sanki Amerikan hükümetini suçlamak istediler. Türkiye Gazetesi, bunları söylediğinde hangi gün hangi saatte pasaport kontrolümden geçtiğimi yazdı. Bunu onlara devlet verdi, gazeteciler beni tanımıyorlardı.
"Aslı ile bugünkü geldiğimiz duruma üzüldüm"
İddianameyi okuduğunuz zaman bir Türk vatandaşı olarak sizin utanmanız lazım. Bir İstanbul Başsavcısı ve Başsavcı Yardımcısı o iddianameyi nasıl imzalarını atar, çünkü uyduruyorlar.
Aslı ile her konuyu konuşurduk. Politika konusunda ben öğrenmek istediklerimi sorardım o bana sorardı. Çok iyi geçinirdik, bugünkü geldiğimiz duruma üzüldüm. Bu konuyu ben açmadım, bu problemi ben yaratmadım, kendisi yarattı.
"Fetullah Gülen ile görüştüm"
Fetullah Gülen ile bir kere görüştüm. Virigina'da oturuyordu. Bir-iki saat konuştuk, aradan 30 sene geçti, ne konuştuğumuzu hatırlamıyorum.
"Benim bildiğim darbe böyle yapılmaz"
15 Temmuz akşamı ne oldu hiç anlamadım, hiçbir zamanda anlamayacağım. Darbe başladığı zaman İstanbul'un en kalabalık köprüsüne asker yollamazsınız. Benim bildiğim darba sabaha karşı 4'te yapılır. Bence darbe hazırlanmıştı, belki hükümet darbeyi öğrendi, bu nedenle darbeciler bir an önce hızlandırdılar bu nedenle akşam 9'da yaptılar.
"İddianamede 'Barkey bunları bunları yaptı ancak ajan olduğu için iz bırakmadı' yazıyor"
Hükümet öyle bir ört pas etti ki bir delil de sunmadı FETÖ dedi. Delil de sunmak lazım. Ben kendi iddianamemi gördükten sonra Türkiye'de hiçbir iddianameye inanmam. Türkiye'den ABD'ye Fetullah Gülen için iddianameyi bana yazılan gibi yazılmış olsa ABD asla yollamaz, kanıt yollamanız gerekiyor. Benim iddianameye baktığınızda "Barkey bunları bunları yaptı ancak ajan olduğu için iz bırakmadı" yazıyor. Ben devlette çalışan birçok kişiye sordum "o gece ne oldu?" diye. "Bilmiyoruz" diyorlar, belki biliyorlar bana söylemiyorlar.