Sedat Kaya*
Adı gibi "Aydın" biri..
Orta gelirli bir ailenin çocuğu..
Hayatı haksızlıklarla, hukuksuzluklarla mücadele ile geçti..
Hep ezilenin yanında oldu..
Tek silahı yazmaktı..
Hep yazdı..
Hukuk fakültesini bitirdikten sonra tiyatroya geçti..
Gençlik Tiyatrosu'yla işe başladı..
Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu'nda kendi yazdığı "Aykırı" sahnelendi..
Yeşilçam'da bir çok senaryoda imzası vardı..
Yılmaz Güney'in özel senaristliğini yaptı..
Tuncel Kurtiz, Tuncer Necmioğlu, Umur Bugay ve Müjdat Gezen'le birlikte "Halk Oyuncuları"nı kurdu...
"Devri Süleyman” adlı oyunu yazdı ve yönetti.
Oyun, toplumdan çok büyük ilgi gördü..
Sonra tiyatroculuğu bırakarak gazeteciliğe başladı.
12 Mart Darbesinde tutuklandı..
Özgür kaldıktan sonra Türkiye Sosyalist İşçi Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı..
Ardından Politika gazetesinin genel yayın müdürü oldu..
İktidarda kim olursa olsun çizgisini bozmadı...
Türkçe'yi çok iyi kullandı..
Dili sade ve akıcı.
Gözlem gücü yüksek..
Mizah ve espri anlayışıyla olaylara farklı yaklaştı..
O yüzden egemenlerin hep belalısı oldu..
Bank Asya'lardan milyon dolarlık kredi almadı..
İhale takipçiliği yapmadı..
Boğaz kenarında villalarda oturmadı..
Ekmeğini yazarak çıkardı..
Suçu hep yazmak oldu..
Ama kalemini hiç satmadı..
Palto tutmadı..
Hakkında onlarca dava açıldı..
12 Eylül Darbesinde yine tutuklandı..
7.5 yıl hapse mahkum oldu..
Bir yanlışlık sonucu tahliye edilince siyasi mülteci olarak Almanya'ya sığındı..
12 yıl yurda dönemedi..
Taksicilik yaparak yaşamını sürdürdü..
O sürgündeyken gıyabında sürekli mahkum ettiler..
Ağır hapis cezalarına çarptırıldı..
1991'de kısmı aftan yararlanıp vatanına döndü..
Döner dönmez tutukladılar..
Sağmalcılar Cezaevi'nde yattı..
Yine pes etmedi..
Çıktıktan sonra Cumhuriyet, Agos ve Birgün Gazetelerinde yazdı..
T24 İnternet gazetesinin kurucularından biri oldu..
Geçen yıl tekrar Cumhuriyet'e döndü..
Gazetenin genel yayın yönetmeni oldu..
Yazılarıyla Fethullah Gülen cemaatini yerden yere vurdu..
Dün yine tutukladılar..
Hem de "FETÖ"cü olmaktan..
Kargalar güldü..
*. *. *
12 Mart ve 12 Eylül'de Aydın Engin'i içeri atanlar bugün yok..
Tarih onları affetmedi..
Yarınlar ne mi olacak?.
Gazeteciler yaşadıkları çağın tanığıdır..
Aydın Engin ve onlarca gazeteciyi ne kadar içeri atsalar da, ileride bugünleri yazacak birileri mutlaka bulunur..
Çünkü tıpkı değerli büyüğüm Mirza Arabacı'nın dediği gibi..
"Hayat, sabır, cesaret ve inançtan başka nedir ki!”
Bu yazı Sedat Kaya’nın Facebook hesabından alınmıştır.