7 Haziran seçimlerinde HDP, barajı aşarak yüzde 13’le TBMM’ye 80 milletvekili sokmayı başardı. Seçim gecesi HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “emanet oy verenleri mahcup etmeyeceklerini” belirtirken, KCK’lı Mustafa Karasu, “emanet oy söylemi yanlış” dedi. Hürriyet yazarı İsmet Berkan, HDP’nin aldığı oyların kimlerden geldiğini yazdı. İsmet Berkan yazısında “Seçimin sonucunu doğru tahmin eden Konda Araştırma Şirketi'nin genel müdürü Bekir Ağırdır'a göre HDP'nin yüzde 13'lük oyunun 2 puanı Kürt olmayan ve HDP barajı geçerse AK Parti'nin zayıflayacağını, hatta tek parti iktidarını kaybedeceğini düşünen kesimlerden geldi. Kalan yüzde 11 ise Kürt oyları” ifadelerine yer verdi.
Berkan, “Benzer rakamsal dağılımları başka araştırmacılar da yapıyor. Örneğin, Yrd. Doç. Dr. Çağdaş Şirin ve Doç. Dr. Koray Çalışkan'ın yönettiği bir 'sandık çıkış anketi'nde yüzde 13'ün 1.5 puanlık bölümünün daha önce CHP ve MHP'ye oy vermiş seçmenden geldiği öne sürülüyor. Bir başka araştırmacı, Adil Gür, HDP oylarının yüzde 2'lik bölümünün 'Türk'lerden geldiğini buluyor. Yine 'sandık çıkış anketi' yapan bir başka şirket olan İpsos da HDP oyunun yüzde 1-1.5 kadarının CHP seçmeninden geldiği görüşünde” dedi.
İsmet Berkan’ın Hürriyet gazetesinin bugünkü (17 Haziran 2015) nüshasında, “Ülkeyi değiştiren 3 milyon kişi... Kim bunlar?” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Seçimin üzerinden bir hafta geçti; rakamlar netleşti ve daha serinkanlı, derinlemesine analizler yapma imkânı arttı.
7 Haziran 2015 genel seçiminin pek çok ayırt edici özelliğinden söz edilebilir ama bunlar içinde bir tanesi çok öne çıkıyor; o da Halkların Demokratik Partisi HDP'ye barajı geçirtmekle kalmayıp bu partiyi yüzde 13'e tırmandıran 3 milyondan fazla yeni seçmen.
Geçen hafta, 10 Haziran Çarşamba günü Hürriyet'te yayınlanan yazımda 2015 genel seçim sonuçlarını 2011 genel seçimiyle kıyaslamıştım. Ama unutmamak lazım, 2014'ün 30 Mart'ında da bir yerel seçim yapmıştık; yani bu seçimden sadece 14 ay önce. Bugün, genel seçimi yerel seçim rakamlarıyla kıyaslayacağım.
Önce bir hatırlatma yapmalıyım: Yerel seçimde katılım çok yüksek (yüzde 89) oldu ve 44 milyon 866 bin 446 geçerli oy kullanıldı. Genel seçimde ise katılım o kadar yüksek olmadı (yüzde 83.92) ve geçerli oy sayısı 46 milyon 161 bin 049 olarak gerçekleşti. 14 ay arayla yapılan iki seçimde geçerli oyların sayısı yüzde 2.88 oranında arttı.
Bu rakam önemli; çünkü eğer oylarınızı en azından geçerli oy artışı kadar arttıramadıysanız, aslında oy kaybetmişsiniz demektir. Yayınladığım tablodaki 'Reel kayıp/kazanç' sütununa bakarsanız partilerin gerçekte kazandığı veya kaybettiği oyları görürsünüz. Bu rakam ışığında baktığımızda, 2014'e göre geçen hafta oylarını reel anlamda arttıran bir tek parti var: HDP. Geri kalan bütün partiler oy kaybetmişler aslında.
HDP'nin yerel seçime göre oy kazancı 3 milyon 129 bin 150 ama reel kazancı biraz daha az: 3 milyon 44 bin 648.
Soru şu: 14 ay önce bu partiye oy vermeyen ama bugün ansızın veren bu 3 milyon 44 bin kişi kim?
11 puanı Kürt, 2 puanı Türk
Seçimin sonucunu doğru tahmin eden Konda Araştırma Şirketi'nin genel müdürü Bekir Ağırdır'a göre HDP'nin yüzde 13'lük oyunun 2 puanı Kürt olmayan ve HDP barajı geçerse AK Parti'nin zayıflayacağını, hatta tek parti iktidarını kaybedeceğini düşünen kesimlerden geldi. Kalan yüzde 11 ise Kürt oyları.
Benzer rakamsal dağılımları başka araştırmacılar da yapıyor. Örneğin, Yrd. Doç. Dr. Çağdaş Şirin ve Doç. Dr. Koray Çalışkan'ın yönettiği bir 'sandık çıkış anketi'nde yüzde 13'ün 1.5 puanlık bölümünün daha önce CHP ve MHP'ye oy vermiş seçmenden geldiği öne sürülüyor. Bir başka araştırmacı, Adil Gür, HDP oylarının yüzde 2'lik bölümünün 'Türk'lerden geldiğini buluyor. Yine 'sandık çıkış anketi' yapan bir başka şirket olan İpsos da HDP oyunun yüzde 1-1.5 kadarının CHP seçmeninden geldiği görüşünde.
Kürt oyları birleşti
Bunlar tabii araştırma sonuçları. Her araştırma gibi bu araştırmalarda çıkan rakamlar da bize birebir toplumdaki düşünceyi değil daha çok belli bir eğilimi veren rakamlar.
Ama bir de gerçek rakamlar var; seçmenin 7 Haziran günü sandığa attığı oylarla kendini belli eden rakamlar. Gelin biraz da onlara bakalım:
Dedim ya 3 milyon oyun peşindeyiz diye. 81 ilin hepsine bakmadım, bazı illere baktım; eminim bu size bir fikir verecek:
HDP, Diyarbakır'da 30 Mart yerel seçimine göre 250 bin, Şanlıurfa'da 90 bin, Mardin'de 100 bin, Van'da 140 bin, Ağrı'da 150 bin oy arttırdı. Şırnak'a, Hakkâri'ye, Tunceli'ye vs hepsine birden bakacak olursanız, bu bölgenin tamamında HDP'nin yüzde 80'ler seviyesinde hâkim parti haline geldiğini, düne kadar bölge çapında yegâne rakibi olan Adalet ve Kalkınma Partisi'ni neredeyse marjinalleştirdiğini görüyorsunuz. AK Parti, Kürtlerin yoğun yaşadığı bu bölgede 2007'den beri küçülüyordu zaten, 2015'te neredeyse silindi. Hürriyet'in bölge muhabirlerinin derlediği Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile ilgili rakamları iki gündür okuyorsunuz zaten; dediğim gazetenin bu çok önemli haber/analizlerinde de açıkça görülüyor.
İstanbul'da kayan zemin
HDP bölgesinde Kürt oylarını, artık Kürtler arası mezhep ve köken farklarını da aşarak tamamen toparlamış gibi gözüküyor. Peki ya Türkiye'nin batısında? Oradaki artış nereden geliyor, Kürt oylarından mı, CHP oylarından mı?
İki şehre bakalım, İstanbul ve İzmir'e.
İstanbul'da durum ilginç; çünkü Türkiye genelindeki geçerli oy artışına (yüzde 2.88) karşın bu şehirde geçerli oy sayısı 2014 yerel seçimine göre 14 bin azalmış bile. Ama bu sayede partilerin oylarını daha kolay mukayese edebiliyoruz.
HDP İstanbul'un üç seçim çevresinin toplamında oylarını 642 bin 677 arttırıp 1 milyon 69 bin 606'ya yükseltmiş. (Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş bu şehirde 650 bin oy almıştı.)
Buna karşılık AK Parti yerel seçime göre 340 bin oy kaybetmiş. İstanbul'un esas büyük kaybedeni ise CHP, bu parti yerel seçimden 638 bin 295 oy eksik aldı. MHP ise oylarını 301 bin 578 arttırdı.
İlk bakışta AK Parti'nin kaybı MHP'ye, CHP'nin kaybı HDP'ye gitmiş gibi gözüküyor ama bu sizi yanıltmasın. Detay rakamlara girince, hem büyük oy deposu olan hem de içlerinde büyük Kürt gettoları barındıran Bağcılar, Esenyurt, Sultanbeyli gibi ilçelere bakınca AK Parti'nin HDP'ye en az CHP kadar oy kaptırdığını görüyorsunuz.
İzmir'de CHP yerli yerinde
İzmir'de durum daha net gözüküyor. Bu şehrin iki seçim bölgesinde de seçime katılım Türkiye ortalamasının üzerinde. Geçerli oy sayısındaki artış yüzde 3.40'ı buluyor.
Buna göre endeksleyip reel oy kayıp ve kazançlarını hesapladığımda, AK Parti'nin kaybı 150 bini bulurken CHP'nin sadece 30 bin oy kaybettiğini görüyoruz yerel seçime göre. HDP bu şehirde oylarını 180 bin, MHP ise 25 bin kadar arttırmış. Yani İzmirli CHP'liler HDP'ye pek de 'emanet oy' vermemişler.
Bütün bu rakamlarla kafanızı karıştırmış olabilirim ama uzun lafın kısası da var, onu söyleyeyim:
Seçim öncesi tartışmalara hiç yansımayan, medyada üzerinde hemen hemen hiç konuşulmayan bir dinamik HDP'ye barajı aştırttı. O dinamik de, Kürt kökenli seçmenin oylarını bu partide konsolide etmesi. Yani yarın seçim olsa büyük olasılıkla aynı Kürtler yine HDP'ye oy verirse bu parti yine barajı aşar.
Peki 'Beyaz Türk' oyları hiç mi etki etmedi HDP'ye? Etmez olur mu, benim çok kaba hesabımla araştırma şirketlerinin rakamları birbirine benziyor; kabaca 900 bin oy, AK Parti'yi başkanlık arayışında yenilgiye uğratmak ve hatta tek başına iktidar olamaz kılmak için kullanıldı. Bu oylar
HDP'ye fazladan yüzde 2 civarında katkı sağladı.