HDP'nin İstanbul'da sürdürdüğü 'Vicdan ve Adalet Nöbeti'nde konuşan Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, hükümetin dış politikastını eleştirerek “Yaşanan hukuksuzluklar ve ‘stratejik derinlik’ten bir müddet sonra Türkiye yalnızlığa sürüklenmişti. Şimdi ‘değersiz bir yalnızlık’ ve hatta ‘stratejik rezalet’ söz konusu” dedi.
HDP'nin Yoğurtçu Parkı'nda sürdürdüğü eylemde konuşan Özsoy'un açıklamaları şöyle:
"Erdoğan dış politikayı şahsileştirmiş durumda. İçte uyguladığı çatışma siyasetini dışta da uygulamaya çalışıyor. Dünyada Erdoğan’a karşı ciddi bir tecrit söz konusu. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı olarak onun yaptığı bu hataları Türkiye’de halk ödüyor. Erdoğan, bütün toplumsal kesimlere zarar veren bu uygulamalardan vazgeçmeli. Türkiye açık bir cezaevine dönmüş durumda. Erdoğan dışarda sıkıştıkça içeride demokratik güçleri çok yoğun bir tecrit altında bırakarak siyaset uyguluyor. Kendisine diyoruz: Bu şekilde kimse ayakta duramaz. Hiç bir ülke bu kadar zulmü kaldıramaz. Şu an Türkiye’nin imajı, ekonomisi ciddi anlamda bozulmuş durumda.
"Bıkkınlık oluştu"
Erdoğan dünyaya gürledikçe bunun sıkıntılarını herkes yaşıyor. Yakın zamanda eş genel başkanımıza ‘terörist’ demişti. Dışarıda gözlemlediğimiz şudur; Erdoğan dışarıda terörizme destek veren bir lider olarak biliniyor. Türkiye’nin birkaç ülkeyle ilişkisine değinmek istiyorum, Erdoğan’ın tek kaygısı Kürtler Suriye’de hak sahibi olmasın. Erdoğan’ın Rakka planı da çöktü. Aklını başına alıp Kürtlerle daha barışçıl bir şekilde bir yol yok mu diyeceğine ABD ile ilişkilerini allak bullak etmiş durumda. Avrupa’ya gelince… Avrupa’nın gözünde Türkiye artık bir hukuk ve demokrasi ülkesi değil. Avrupa’da maalesef Türkiye’ye karşı bir ikicilik söz konusu. Daha önce de birçok şeye göz yumdu. Semih ve Nuriye için tedbir kararı almadı. Erdoğan’ın Avrupa’yla sürekli çatışması, halkta bir bıkkınlık oluşturmuş durumda. 25 Eylül’de ciddi yaptırımlar da gelebilir. Erdoğan’ın hataları yüzünden faturasını halk ödeyecek. Umarım Erdoğan aklını başına alır.
"Tek dost Katar emiri"
‘Rusya ile ilişkileri düzelttik’ diyor ama böyle bir şey yok. Rusya Türkiye’yi istediği noktaya çekmiş ve Suriye’de çok rahat kullanıyor. Amerika ÖSO’ya olan desteğini çekti. El Nusra Türkiye’nin desteklediği Ahrar-u Şam’dan elini çekti. Erdoğan ve hükümeti göz kırparak ‘bize Efrin konusunda bir zemin verin’ diyor. Bu Türkiye için saçmasapan bir durum olur. Erdoğan’ın ortada bu kadar açık bir yol varken bu mantıksızlıkta ısrar etmesinin bu coğrafyada yaşayan halka geniş bir faturası olacaktır. Tam bir propaganda makinası ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin tek dostu Katar emiri kalmış. Soruyoruz: Türkiye’de yaşayan geniş halk kesimlerinin ekonomik isteklerini nasıl gerçekleştirecek?
"Türkiye'yi izlemeye Erdoğan aldırdı"
2002 yılında Erdoğan hükümetinin arkasında geniş bir koalisyon vardı. Şimdi baktığımız zaman içeride Erdoğan’a destek veren bu kesimlerin hiçbiri yok. Süreç içerisinde birlikte yola çıktığı insanları bir köşeye bırakmış kendisine küfür edenleri yanına almış. Aynı durum dış politikada da var. Daha önce Türkiye’nin AB’ye girmesi konusunda net destek veren kesimler şu an onu en çok eleştirenlerdir. Dediğimiz gibi dışarıda Erdoğan’ın bu yanlış politikaları yüzünden ülke tecride sürükleniyor. Erdoğan’sa içeride katı bir politika uyguluyor. Eğer içeride bunu kaldırırsa dışarıda da belki bu tecritten kurtulabilir. Türkiye’yi izleme sürecine aldıran HDP değil Recep Tayyip Erdoğan’dır. Türkiye’yi bu kadar yalnızlaştıran Erdoğan’ın kendisidir. HDP içeride ve dışarıda evrensel hukuk kurallarını savunmaktan vazgeçmeyecektir. HDP olarak biz misyonunuzu yerine getirdik, yerine getirmeye de devam edeceğiz.
‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni ziyaret eden İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de bir açıklama yaptı. Keskin, “Hepimizin bildiği gibi muhalif siyasetçiler, insan hakları savunucuları olarak çok zor süreçler yaşıyoruz. Daha önce de bu durumu yaşadık ama insanların bu kadar kolay cezaevlerine konulduğu bir süreci ilk kez yaşıyoruz. Bu bir ilktir. Cesaret insanı en çok koruyan şeydir. O nedenle biz cesaretli olmaya devam edeceğiz. ‘Beyaz Toros’lar dönemi bitti’ demişlerdi. Ama, Mehmet Ağar’ın ‘çocuğum gibi severim’ dediklerini İçişleri Bakanı yaptılar. Demek ki beyaz Toros’lar dönemi hâlâ bitmemiş. Bizler bu sivil itaatsizlik eylemini sonuna kadar destekliyoruz” dedi.
ÖDP Dış Politika Çalışma Grubu Sözcüsü Hayri Kozanoğlu da bugün bir grup partili ile birlikte Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni ziyaret etti. Kozanoğlu yaptığı konuşmada, “Partimizin temsilcileri olarak sizinle yan yana durmaktan mutluyuz. Bugün direnmek bir haktır. HDP’nin Vicdan ve Adalet Nöbeti ile değişik alanlarda yürüttüğü çağrısı çok önemlidir. Her yerde HDP’nin yanında olmaya devam edeceğiz. İnanıyoruz ki bu zulüm rejimi sona erecektir. Yeter ki kararlığımızı dile getirelim” dedi.