Gündem

HDP’li Sancar, hükümete sordu: "Azılı terörist" olarak tanımladıklarınızın verdiği kararı nasıl sindiriyorsunuz?

"İşgal güçlerinin kararıyla mı milletvekilliği düşürüyorsunuz?"

24 Şubat 2017 02:05

HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülmesine dair açıklamalarda bulundu. Sancar, Yüksekdağ hakkında verilen kararı alan mahkeme heyetinin ‘FETÖ’den tutuklu bulunduğunu hatırlattı ve hükümete, "'Azılı terörist' olarak tanımladıklarınızın verdiği kararı nasıl sindiriyorsunuz' diye sordu. 

"İntikam operasyonu"

Sancar’ın konuşması şöyle:

İktidar bloku Eş Genel Başkanımız Sayın Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşürülmesinden iki yönlü bir fayda umuyor. Birinci fayda, bizim çalıştırılmamamız dolayısıyla "hayır" oylarını düşürmek. İkinci fayda, bizi günah keçisi yaparak milliyetçi duyguları yükseltip milliyetçi oyları "evet"e tahvil etmek. Yani bütün amaç referandumda "evet" oylarını yükseltmek, "hayır" oylarını düşürmek. Saldırmak için uygun buldukları hedef de Halkların Demokratik Partisi. Bu, aynı zamanda intikam operasyonudur. 7 Haziran'ın intikamıdır. 

"Nasıl sindiriyorsunuz?"

Ne diyor iktidar partisi sözcüleri? "Ortada bir yargı kararı var Yüksekdağ hakkında, bu yargı kararını Meclis Başkanlığı burada okutmak zorundaydı. Dolayısıyla bizim yaptığımız rutin bir işlemdir." "Bağımsız" dedikleri yargının ne olduğunu sadece bu kararda gözlerinizin önüne sermek istiyorum. Şu iktidar partisinin tarihin en kanlı, en hain terör örgütü ilan ettiği ve "FETÖ" dediği yapılanma çerçevesinde 3 hâkim de, savcı da açığa alınmış, bunların ikisi tutuklanmıştır. Hangi hâkim ve savcılar? Sayın Yüksekdağ hakkında mahkûmiyet kararı veren mahkeme heyetinin 3 üyesi ve savcısı ihraç edilmiştir. Sizin FETÖ dediğiniz, azgın terör örgütü diye nitelediğiniz yapıya üye oldukları için. Madem bunlar böyle bir örgütün üyeleri, madem bu kadar hainler bunların verdikleri karara dayanarak bu işlemi yapmanızın mantığı ne? Eğer gerçekten teröristse bunlar, en azılı terör örgütü ise bu örgüt, bu örgütün mensuplarının hâkim ve savcı olarak verdikleri kararları nasıl içinize sindiriyorsunuz? 

"İşgal güçlerinin kararıyla mı milletvekilliği düşürüyorsunuz?"

15 Temmuz’u ‘işgal girişimi’ olarak yorumluyorsunuz. Ağır, kanlı, hain bir darbe girişimi olduğu benim için açık. Ama Figen Yüksekdağ hakkında kararı veren mahkeme heyetinin 4 elemanı da işgal güçleridir o zaman. İşgal güçlerinin verdiği karara dayanarak eş başkanımızın milletvekilliğini mi düşürüyorsunuz?

Verilen hüküm on aylık bir mahkûmiyet kararı. Neyden verilmiş? Propagadadan, 'terör örgütü' propagandası yapmaktan. 76'ncı maddeyi uygularsanız sadece iki grup suçtan dolayı burada vekilliğin düşmesi sonucunu doğuracak işlem yapılabilir. Biri 'terör eylemlerine katılmak veya terör eylemlerine tahrik ve teşvik', diğeri de bir yıl veya daha fazla mahkûmiyet almış olmak. Bu ikisi de burada yok. Propaganda ayrı suçtur, 'terör eylemlerine tahrik ve teşvik' ayrı suçtur. Yüksekdağ'ın bir tek sözü yok orada, bir konuşması yok. Bir anmaya katılmış, orada bulunduğu için de 'terör propagandası' yaptığı kabul edilmiş. 

"Tüm bunların amacı partimizi fiilen kapatmak"

Şimdi bütün bunların bir amacı var, onu biliyoruz: Partimizi fiilen kapatmak. İlla bizi kapatmak istiyorsanız, çalışmamızı engellemek istiyorsanız, zaten yargı emrinizde, cumhuriyet başsavcısına talimat verin, kapatma davası açsın, orada hesaplaşalım. Böyle hileli yöntemlerle partiyi fiilen kapatmak çok basit bir kurnazlıktır.

Bu yöntemlerin hepsini boşa çıkaracak inancımız, kararlılığımız ve halk desteğimiz vardır. Bundan kimsenin tereddüdü olmasın. Sizden de beklentimiz vicdandır, tutarlılıktır, etiktir.