HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, 6-7 Ekim tarihlerinde 46 kişinin ölümüyle sonuçlanan Kobanê olayları ile ilgili olarak, "Bir toplumsal duyarlılıktır, biz hâlâ onu savunuyoruz. Keşke hiç bu olaylar yaşanmasaydı, kimse hayatını kaybetmeseydi. O olaylarda kimin ne kadar payı varsa, o dönem görevli olan güvenlik görevlilerinin bugün cezaevinde olması gibi her şeyi masaya yatırmak, her şeyle hesaplaşmak gerekiyor" dedi.
RS FM'de Yavuz Oğhan'ın konuğu olan Bilgen, yedi aylık tutukluluk sürecinin ardından geçen hafta tahliye edilmişti.
Bilgen, programda şunları söyledi:
“Yaşadığımız sürecin hukuki izahını yapmak çok mümkün değil. Nasıl gazeteciler keyfi nedenlerle, akla mantığa sığmayacak ilişkilendirmelerle aylarca tutuklu alıkonmuş vaziyettelerse, nasıl insan hakları savunucuları rutin bir eğitim toplantısından sonra casuslukla suçlanabiliyorlarsa, milletvekilleri de yıldırma ve sindirme politikasının parçası olarak bu muameleye tabii oluyor.”
“Kobanê olaylarında 50’nin üzerinde insan hayatını kaybetti. Biz o olayların faillerinin cezalandırılmasını istiyoruz. Yasin Börü ve beraberindekiler haricinde kimsenin failleri hakkında bir gelişme yaşanmıyor. Kobanê olayları bir toplumsal duyarlılıktır, biz halen onu savunuyoruz. Keşke hiç bu olaylar yaşanmasaydı, kimse hayatını kaybetmeseydi. O olaylarda kimin ne kadar payı varsa, o dönem görevli olan güvenlik görevlilerinin bugün cezaevinde olması gibi her şeyi masaya yatırmak, her şeyle hesaplaşmak gerekiyor."
"Biz Kobanê olaylarının gerekçe gösterilerek baskı kurulmasını kabul etmiyoruz. Benimle ilgili TBMM’ye gönderilen fezlekede örgüt üyeliğiyle ilgili bir iddia yok. Halkı suça tahrik iddiası var. Meclis’e 214. maddeden gönderilen fezlekeyle ilgili dokunulmazlığımız kaldırılınca yargılama başladı. Bu suçtan tutuklama olamadığı için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, örgüt üyeliği suçlamasını ekledi. Üstelik fezleke gönderildikten sonra bu ekleme yapıldı. Böyle bir hukuk olabilir mi? Bir ülkede suç ve ceza ilişkisi bu kadar keyfileşiyorsa orada hukuk devletinden söz etmek mümkün değil.”