HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Diyarbakır Çınar'da meydana gelen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili, "Çınar'daki saldırı önümüzdeki günlerde asla istemeyiz ama bu şiddetin, bu çatışmanın başka bölgelere de yayılması karşısında siyasetin sorumluluk üstlenmesi gerekiyor" dedi.
Ayhan Bilgen, TBMM'de yaptığı basın açıklamasında 'barış bildirisi' metnine imza atan akademisyenler hakkında linç kampanyası başlatıldığını, Cumhurbaşkanı'nın akademisyenleri hedef haline getirmeyen bir söylemi olması gerektiğini bildirdi. Sedat Peker'in akademisyenlerle ilgili söylediği, "Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız" sözlerine tepki gösteren Bilgen, "Yaşanan çatışmalar ve şiddet dolayısıyla partimizi hedef alan girişimler açıklamalar yapılıyor. Şiddet ve çatışmayla ilgili ilkesel tutumumuz çok net bizim. Hiçbir şekilde sivil ölümlerinin tasvip edilmesi onaylanması, normal görülmesi kabul edemeyeceğimiz bir durumdur. Aksine uzun süredir çatışmaların bitirilmesine dair çabamız bu sorunların ortaya çıkmamasına dair arayışlardan kaynaklanmaktadır. Partimizi sayın cumhurbaşkanının hedef alan sözler sarf etmesi bizimle ilgili ve bizimle birlikte barış isteyen çözüm isteyen kanın durması için siyaseti sorumluluk üstlenmeye çağıran mesajlarının hedef haline getirilmesi kabul edilir bir durum değil. Cumhurbaşkanı'nın daha kapsayıcı bir dili, siyaset üstü bir dili esas alması gerekiyor. Çünkü Cumhurbaşkanı böyle konuştuğunda başkaları da durumdan vazife çıkarıp kanla duş alma hevesi içine girebilir. Bu şekilde ülke kan gölüne döndüğünde kimin duş alma hevesini tatmin edeceği kimin başka takıntılarını yerine getireceği önemli değil. İnsanlar öldükten ülke kan gölüne döndükten sonra kimsenin kendi duygularını tatmini arayışı giden insanları geri getirmiyor" diye konuştu.
"Kılıçdaroğlu'nun başkanlık iddiası çirkince"
Ana muhalefet liderinin HDP ile AKP ile işbirliği içinde olduğu yönündeki açıklamalarının çirkince olduğunu aktaran Ayhan Bilgen, "Bu ülkeyi bir ay boyunca keşif turlarıyla oyalayan kendisidir. Bir işbirliği aranacaksa eğer galiba ana muhalefet liderinin aynaya bakması ve kendi pozisyonunu masaya yatırması gerekiyor" dedi.
Ayhan Bilgen, basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin askerlikle ilgili yeni bir taslak olduğunu sorusu üzerine Bilgen şunları söyledi: "Biz askerlik hizmetinin zorunlu olmamasını savunuyoruz. Vicdani ret hakkını savunuyoruz. Askerlik yapmak isteyenler bunu vatan sevgisi yada bir görev olarak yapabilir. Ama dünyada bunun başka kamu hizmetleriyle karşılanmasına dair örnekler var. Topluma karşı bir görevse yolları bulunabilir. Güvenlik politikaları açısından da ne kadar asker varsa o kadar güvenli olmuyorsunuz. Türkiye'nin içeride ve dışarıda düşman üretip sonra da sorunu asker istihdamıyla çözmeye çalışmasının ne iç barışa ne de bölgesel faydası yok."
"Siyasetin sorumluluk üstlenmesi gerekiyor"
Bilgen Çınar'daki terör saldırısının sorulması üzerine ise şu cevabı verdi:
"Bu çatışmanın galiba kısır döngüsüdür. Israrla uyarılarımız kısır döngüden çıkalım yani kimse hayatını kaybetmesin asker polis sivil çocuk yaşlı genç masum insanlar ölmesin diye uyarımız bundan kaynaklanıyor. Savaşın kazananı bu anlamda olmaz. Ama barışında kaybedeni olmaz. Siz gerçekten insanca yaşamayı tercih etmişseniz bunu konuşarak sorunları çözmek ve sorumluluklarınızla yüzleşmeye cesaret etmek her şeyi tartışmak şiddeti tamamen bitirecek bir hukuku inşa ederek aşabiliriz. Dolayısıyla yani oradaki saldırı Çınar'daki, önümüzdeki günlerde asla istemeyiz ama bu şiddetin bu çatışmanın başka bölgelere de yayılması karşısında siyasetin sorumluluk üstlenmesi gerekiyor. Bir an önce bu kanın durmasına karşı bir çaba arayış içinde olması gerekiyor."