Gündem

HDP’li Paylan: 2. Abdülhamid dizisinde bir Ermeni var, hain, sinsi; adı ne: Garo, özel olarak seçmişler

"Gül eğer ki ihanet ediyorsa gülü tırpanlarız, biçeriz' diye mesajlar veriliyor"

23 Mayıs 2019 15:38
Hülya Karabağlı

HDP Diyarbakır Milletvekili, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Garo Paylan, TRT’de yayınlanan ve gündemle eş zamanlı ilerlediği söylenen "Payitaht Abdülhamid" dizindeki Ermeni karakterinin "hain ve sinsi" olarak yansıtıldığını, karakterin isminin de, "Garo" olduğunu belirterek, "Hadi buyurun bakalım, özel olarak seçmişler" dedi.

HDP'li Paylan ayrıca dizide cumhurbaşkanının ağzından, "Biz gülleri biçeriz, yontarız", "Gül eğer ki ihanet ediyorsa gülü tırpanlarız, biçeriz" diye mesajlar verildiğini söyledi.

Güncel olaylarla eş zamanlı içeriklerin yer almasıyla dikkatleri çeken söz konusu dizi, daha önce eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yapılan göndermeyle gündeme geldmişti. Dizide, “Gül ağacına su veririz. Lakin su hem güle yarar hem de dikene... Yanımızda yöremizde su verdiklerimiz diken olmaya meyletmişlerse sonunda mutlaka budarız!” ifadelerine Gül'den de tepki gelmişti."Eski milletvekillerine, eski devlet görevlilerine yönelik Sultan Abdülhamid’in ağzından çıkması mümkün olmayacak bir takım ifadelerle günlük siyasete gönderme yapılıyor" diyen Davutoğlu, "Bugün böyle subliminal mesajlar verenler, bizim bu mirasa nasıl sahip çıktığımızı görmek istiyorlarsa, Abdülhamid’in yetimi Filistin’in Gazze sokaklarına gitsinler. Orada her bir Gazzeli'nin, her bir Filistinlinin İsrail bombaları bizim üzerimize yağarken sizin Dışişleri Bakanınız, o zaman Dışişleri Bakanıydım, eşiyle birlikte o bombaların altında bize sarılıyordu diyeceklerini görecekler" ifadelerini kullanmıştı.

Öte yandan dizide İstanbul’daki yerel seçimlere ilişkin olarak da mesaj verildiği öne sürülmüştü. Sosyal medyada da tartışma yaratan dizide "İstanbul’u Osmanlı’dan çalmaya çalışıyorlar’ ifadeleri kullanılmış, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan da isim vermeden "Dizileri gündelik siyasi konularda kamuoyu oluşturmanın vasıtası haline getirmek baştan sona bir FETÖ’cü alışkanlığı ve taktiğidir" yorumunda bulunmuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün kabul edilen ‘Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapan Kanun Teklifi' görüşmelerinde TRT kurumu eleştiri bombardımanına tutuldu. HDP’li Paylan ve TRT Genel Müdür Yardımcısı Osman Urgun arasındaki geçen konuşmalar şöyle:

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – HDP’nin grup toplantılarını niye yayınlamıyorsunuz?

TRT GENEL MÜDÜR YARDIMCISI OSMAN URGUN – HDP’nin grup toplantıları, siyasi partilerin grup toplantılarına yayın planlamalarımız çerçevesinde yer vermeye çalışıyoruz. Bu kapsamda da…

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Bazılarını yayınlıyorsunuz bazılarını yayınlamıyorsunuz.

BAŞKAN – Evet, Şatıroğlu, siz bir şey diyeceksiniz herhâlde.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Başkanım, cevap vermedi soruma.

TRT GENEL MÜDÜR YARDIMCISI OSMAN URGUN – Sayın Başkanım, bu grup toplantılarına yer verilmesiyle ilgili olarak yani yayın planlaması çerçevesinde grup toplantıları bildiğim kadarıyla üç aşağı beş yukarı aynı saatlerde veriliyor. O kapsamda yayın planlaması…

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Hayır, hiç vermediniz. Yapmayın. Sayın Cumhurbaşkanı ağzını açtığında canlı yayına geçiyorsunuz.

TRT GENEL MÜDÜR YARDIMCISI OSMAN URGUN – Sayın Vekilim, biz şöyle: Bizim taraflılığımız, biz millî menfaatler çerçevesinde…

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Millî menfaatleri siz mi belirliyorsunuz?

TRT GENEL MÜDÜR YARDIMCISI OSMAN URGUN – Yani bu kapsamda, baktığımız budur. Bunun haricinde…

BAŞKAN – Evet, teşekkür ediyoruz.

TRT GENEL MÜDÜR YARDIMCISI OSMAN URGUN – Ben teşekkür ederim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Ben söz istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Paylan.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Millî menfaatleri siz mi belirliyorsunuz? Millî menfaati, bu milletin Meclisi belirler. Burada, bakın, 82 milyonun temsilcileriyiz. Hepimiz bu milletin iradesinin ve temsilinin bütünüyüz. Biz parçalarıyız. Parti demek, parça demektir. Bir bütünün parçalarıyız. Farklı fikirleri alıp buraya gelmişiz. Bu mil lî menfaatleri siz mi belirliyorsunuz, AK PARTİ mi belirliyor, yoksa 82 milyon milletin temsilcileri mi belirliyor? Hepimiz bu milletin menfaatini düşünüyoruz ama farklı meşreplerde düşünüyoruz, farklı fikirlerdeyiz ki farklı partilerdeyiz. Ama millet tek bir fikri duyarsa olmaz ki. Her gün 24 saat yalnızca Sayın Cumhurbaşkanı konuşursa millet bir fikir elde edemez ki. Yalnızca Cumhurbaşkanının fikrini elde eder. Ama 5 partinin de görüşünü elde ederse millet, kamu yararı budur, farklı fikirleri duyar, farklı fikirler içinden kendine yakın olanını seçer, bu doğru diyor, bu yanlış diyor deyip hem Cumhurbaşkanını hem de bizi denetler millet. Ama farklı fikirlerin duyulmasının önüne geçerseniz ortada bir değer üretemeyiz. TRT de değer üretemez, Türkiye de değer üretemez.

O açıdan, sizi göreve davet ediyorum Sayın Genel Müdür Yardımcımız. Siz 82 milyon vatandaşımızın verdiği vergilerle, gelirlerle o kurumu ayakta tutuyorsunuz ve kanununuzda var. Tarafsız davranmak durumundasınız.

Millî menfaatleri de siz belirleyemezsiniz. Biz belirleriz. 82 milyon vatandaşımız belirler. Ona göre de kamu yayıncılığı yaparsınız. Bu sözünüzü reddediyorum.

İkincisi, dizileri satıyoruz diye bahsettiniz değil mi? Dizileri satıyoruz. II. Abdülhamid dizisini siz veriyorsunuz değil mi? Ya her gün Sayın Cumhurbaşkanının ağzından biz gülleri biçeriz, yontarız diye mesajlar. Gülleri biçeriz neymiş? Gül eğer ki ihanet ediyorsa gülü tırpanlarız, biçeriz diye mesajlar veriliyor oradan.

BAŞKAN – Siz de takip ediyorsunuz yakinen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Ediyoruz, ediyoruz. Daha başka takip ediyorum Sayın Başkan.

Bakın, çok ilginç bir şey var: Ya Osmanlı’da… Az önce “Osmanlı” dedik ya, II. Abdülhamid’in gerçekten bürokrasisinin önemli bölümü Ermeni, Rum ve Yahudi. Sayıştay başkanı öyle, Yargıtay başkanı öyle, üyeleri öyle. Burada hepsi söyledi. Ya II. Abdülhamid dizisinde 3-4 kişi var Ermeni veya Yahudi. Hiç bürokrasisi yok. II. Abdülhamid’in annesi de Ermeni’dir bu arada. Adı da Verjin’dir. Öz be öz annesi de Ermeni’dir. Bu da yok. Bütün bürokrasisi, paşaları Ermeniler, Rumlar, bunların hiçbirisi yok, hiçbir iyi örnek yok. Bir Ermeni var, hain. Hep böyle efendim sinsi, bilmem ne. Çok sürpriz bir şey de söyleyeceğim. Adı ne o Ermeni’nin? Garo. Hadi buyurun bakalım. Yani özel olarak seçmişler. Yani “Garo.” Ne kadar manidar.

AYŞE KEŞİR (Düzce) – Çok yakın takip ediyorsunuz, ben bu kadar takip etmiyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Takip edin. Bir Ermeni var, hep hainlik sinsilik peşinde.

BAŞKAN – Siz o diziyi de çok seviyorsunuz o zaman yakinen takip ettiğinize göre.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Bir Yahudi var, hep hainlik, sinsilik peşinde. Adı da neydi? Unuttum. Her neyse. Böyle bir ayrıştırıcı…

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) – Bu senaristin işi.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Hayır, öyle değil.

BAŞKAN – Neyse. Tamam arkadaşlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – Kamu yararını güdüyorsak arkadaşlar, bu toplumda Ermeniler de var, Museviler de var, Rumlar da var. Daha geçenlerde Gökçeada’da bir nefret cinayetiyle bir Rum vatandaşımız öldürüldü. Yani Hrant Dink cinayeti oldu. Ermenileri, Yahudileri, Rumları hain gösteren örnekleri millî menfaatlere mi uygun görüyorsunuz da böyle yapıyorsunuz? Yapmamız gereken, toplumsal barışı içermek ve gerçek tarihî anlayışı. Orada gerçek yok.

Yani gerçek bir tarih anlayışı ve aynı zamanda nefret… Gerçekten nefret suçları yasamız olsa doğrudan nefret suçu içeren bir dizi yayıncılığı var ve bunu dünyaya satıyoruz.

Bütün bunlarla ilgili cevap bekliyorum Sayın Başkan.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) – HDP’yle ilgili verdiği şeyi de reddediyorum. Millî yayıncılık yapıyormuş. Millî yayıncılık burada. Buranın yayıncılığını yaparsa millî yayıncılık yapmış olur, 82 milyonun yayıncılığını yaparsa…