HDP'li Milletvekili Züleyha Gülüm, İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye’deki mültecileri "seyreltme uygulaması" adı altında başka illere göndermesiyle ilgili olarak, "Bu durum mültecilerin seyahat etme hakkı ve çalışma haklarına aykırıdır. İktidarın ayrımcılığı derinleştiren politikaları, mültecilere dönük insan hakkı ihlallerini arttırmakta ve halkın bir arada ve barış içinde yaşama olanağına zarar vermektedir" dedi.
Gülüm uygulamada yüzde 25’in üzerinde Suriyeli nüfusun olduğu bölgelerde mültecilere ikamet izni verilmeyeceği ve Suriyelilerin ‘gönüllülük esası’ ile başka ilçe veya illere kaydırılacağının açıklandığını hatırlatarak, "Karar, İstanbul’un Fatih ve Esenyurt ilçelerinde ve Ankara’nın Altındağ ilçesinde uygulanmaya başlanmıştır. İçişleri Bakanlığı’nın Altındağ ilçesine ilişkin açıkladığı verilere göre; 4 bin 500 Suriyeli sığınmacı başka yerlere nakledilirken, ilçede 309 metruk bina yıkılmış, 177 işyeri kapatılmıştır" ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanlığı, yabancı nüfusun, mahalle nüfusunun yüzde 25’ini aştığı 16 ilde her türlü statüden tüm yabancıların kayıt başvurularına kapatıldı. Amaç "Suriyelilerin nüfus yapısını bozmasını engellemek" olarak açıklandı. HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye’deki mültecilerin "mekansal yoğunlaşmasını" önlemek gerekçesiyle "seyreltme" uygulamasını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a sordu.
"Genelinin yoksul olduğu mülteciler iş bulabilmek için seyahat etmek zorunda kalıyor"
Uygulamanın Mülteci Hukuku’na ve Cenevre Sözleşmesine açıkça aykırının olduğunu vurgulayan Gülüm, "Nitekim genelinin yoksul olduğu mülteciler iş bulabilmek için seyahat etmek zorunda kalmakta ve yerleştikleri yerlerdeki sitelerde çalışmakta, kâğıt toplayıcılığı ve günlük işler yapmaktadırlar. Bu durum mültecilerin seyahat etme hakkı ve çalışma haklarına aykırıdır. İktidarın ayrımcılığı derinleştiren politikaları, mültecilere dönük insan hakkı ihlallerini arttırmakta ve halkın bir arada ve barış içinde yaşama olanağına zarar vermektedir" dedi.
Gülüm'ün önergesinde yönelttiği sorular şöyle:
"Türkiye’de uygulamayla yerinden edilen ve işyerleri kapatılan kaç mülteci vardır?"
- İçişleri Bakanlığı’nın "seyreltme uygulaması" mültecilerin seyahat ve çalışma hakkına aykırı değil midir?
- Amacın "Suriyelilerin nüfus yapısını bozmasını engellemek" olarak açıklandığı uygulama Anayasa’nın 10. Maddesinde geçen eşitlik ilkesine ve ayrımcılık yasağına aykırı değil midir?
- Halkın barış ve huzur içinde yaşayabileceği politikalar üretmek yerine neden mültecileri daha da ötekileştiren uygulamalar yapılmaktadır? Türkiye’de uygulamayla yerinden edilen ve işyerleri kapatılan kaç mülteci vardır? Bu mültecilerin maddi zararları karşılanmış mıdır?
- "Seyreltme uygulaması" uluslararası mülteci hukukuna ve tarafı olduğumuz Cenevre Sözleşmesine aykırı değil midir?