HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, hükümetin Suriye’ye askeri operasyon planladığını öne sürerek, "Dolar 10 liraya yaklaştı, onlar ne yapıyor? Suriye’ye gitmek için bir kez daha yol aramaya başladılar. Bu ülkeyi savaş politikaları ile düzlüğe çıkaramazsınız. Doların düşmesini de krizlerin bitmesini de ancak savaş politikalarını bitirerek yapacaksınız" dedi.
Pervin Buldan, partisinin Ağrı’daki ‘Demokrasiye Çağrı’ mitinginde konuştu. Buldan, "Şimdilik demokratik bir muhalefet yürütüyoruz ama bu böyle devam etmeyecek. İleriki süreçlerde demokratik iktidarın bir parçası olacağımıza siz Ağrı halkının huzurunda söz veriyoruz." ifadelerini kullandı.
Konuşmasına halkı Kürtçe selamlayarak başlayan Buldan, şunları söyledi:
“Kararlılığımızı yitirmeyeceğiz”
“Bu, 27 Eylül’de açıkladığımız Demokrasiye Çağrı deklarasyonumuzun halkımıza çağrı faslıdır. İlk mitingimizi burada, Ağrı’da yapıyoruz. O nedenle bu miting önemlidir. HDP’nin yarattığı umudu ve cesareti görmek istemeyenler, HDP’yi engellemeye, durdurmaya çalışanlar gelsinler bu meydana baksınlar, kararlarını ona göre versinler. Onlara inat HDP büyümeye, genişlemeye, milyonların partisi olmaya devam edecek. HDP, demokratik siyasete devam edecek. Asla kararlılığımızı yitirmeyeceğiz, bu da onlara dert olsun.
“9 yıldır taviz vermedik”
HDP 9. yılına girdi. Kurulduğu günden beri her gün baskı, engelleme ve her türlü anti demokratik uygulamalarla karşı karşıya kalan bir partiyiz ama 9 yıldır hiçbir şekilde taviz vermedik, boyun eğmedik. Bundan sonra da boyun eğmeyeceğiz, biat etmeyeceğiz. HDP gümbür gümbür geliyor. Bu hava neyin havası, neyin rüzgarı? Allah da bizimle beraber, Allah da Ağrı halkıyla beraber.
“İleride demokratik iktidarın bir parçası olacağız”
Şimdilik demokratik bir muhalefet yürütüyoruz ama bu böyle devam etmeyecek. İleriki süreçlerde demokratik iktidarın bir parçası olacağımıza siz Ağrı halkının huzurunda söz veriyoruz. Biz, bu yola büyük bedeller ödeyerek çıktık. Ödediğimiz bedellerin, verdiğimiz emeğin karşılığı olacak. Bir dahaki seçimlerde HDP, bu ülkeyi yöneten bir parti olacaktır. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
“Hesap sandıkta olacak”
Bu ülkeyi, yönetenler Saray’ın iktidar penceresinden güllük gülistanlık görebilir ama Ağrı halkının yaşadığı sefaleti, yoksulluğu, işsizliği oradan göremezler. Burada da Türkiye’de de işçiyi, emekçiyi, esnafı açlığa, yoksulluğa ve sefalete mahkûm edenlerin elbette ki sandıklarda verecek hesabı var. Bu hesap sandıklarda sorulacaktır. Hak ihlallerini, insan kaçırmayı, ağzını açanı tutuklamayı kendilerine bir yol edindiler. Bu ülkede adalet diye bir şey bırakmadılar, demokrasinin kırıntılarını bile bırakmadılar. Gençlerin geleceğini çaldılar, kadınların sokaklarda dolaşmasını güvenli halden çıkardılar. Gençlerin de kadınların da AKP’den soracağı hesap elbette seçimde, sandıkta olacaktır.
“Yem fiyatı hayvan fiyatından pahalı”
Biz, Ağrı halkının ekonomik anlamda nasıl bir sıkıntı yaşadığını biliyoruz. Esnaf dükkanını açamıyor, siftah yapamıyor. Çiftçi saman alamıyor, yem alamıyor. Bugün bu kentte saman ve yem fiyatları hayvan fiyatlarından daha pahalı olmuş. Burada, bu kentte bir şey daha var. Bu kentte iradesine, kimliğine sahip çıkan, kültürüne sahip çıkan bir halk var. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız. Hepinizin emeğine sağlık.
“Bu ülkeyi savaş politikaları ile düzlüğe çıkaramazsınız”
Bu ülkede savaş politikalarını barışın önüne koydular. İşte savaş politikaları olduğu için ekonomide bir patlama var; ekonomik, sosyal, siyasi krizler var. Türkiye halkları onlardan savaş istemiyor. Bu ülkenin kaynaklarının barışa yatırılmasını istiyor. Dolar 10 liraya yaklaştı, onlar ne yapıyor? Suriye’ye gitmek için bir kez daha yol aramaya başladılar. Bu ülkeyi savaş politikaları ile düzlüğe çıkaramazsınız. Doların düşmesini de krizlerin bitmesini de ancak savaş politikalarını bitirerek yapacaksınız. Bunun başka bir çaresi, alternatifi yok. Barışa yatırım yapacaksınız ve bu ülkeye barışı getirmek zorundasınız. HDP bunun için var, iktidara bunun için yürüyecek.
“Kürt çocuklarını panzerle ezerek mi Kürt sorununu çözüyorsunuz?”
Artık Türkiye halklarının yalanlara karnı tok. Sizin yalanlarınızın ne anlama geldiğini bilen bir Türkiye toplumu var. Televizyonlarda söyledikleri en birinci yalan: ‘Kürt sorununu çözdük, artık bu ülkede böyle bir sorun yok’ diyorlar. Peki bir halkın iradesini, belediyelerini gasp ederek, seçilmişlerin yerine kayyum atamakla Kürt sorununu çözdünüz mü? Figen Yüksekdağ’ı, Selahattin Demirtaş’ı halen cezaevinde tutarak mı; Kürt çocuklarını her gün panzerlerle ezerek mi; bir halkın dilini, kültürünü, kimliğini tanımayarak mı Kürt sorununu çözüyorsunuz?
“Bu yaşam biçimini Ağrı kabul etmiyor”
Bu ülkeyi yönetmeye gelirken ‘Türkiye’yi uçuracağız, Türkiye’yi şahlandıracağız’ dediler ama uçan da kendileri oldu, şahlanan da kendileri oldu. Kendilerinden, yandaşlarından başka kimseye ne hayat hakkı ne de ekonomik anlamda hiçbir şey tanımadılar. Varsa yoksa kendi yandaşları, akrabaları. Bu ülke sanki sadece AKP’den ibaretmiş gibi kendilerine yatırım yaptılar. Kadınlara yatırım yapmadan bir ülkenin düzlüğe çıkması mümkün değil. Eğer gençleri, geleceğini düşünmüyorsan o zaman sen bu ülkeye hiçbir yatırım yapmamışsındır. Ağrılı gençler Ağrı’da iş bulamıyor. Bu, Ağrı halkına reva görülen bir yaşam biçimidir. Bu yaşam biçimini Ağrı halkı kabul etmiyor.
“Tutum belgesine birlikte sahip çıkalım”
Bu tutum belgesi iyi bir karşılık buldu. Birçok kesimden bu tutum belgesinin Türkiye’nin yol haritası olduğuna dair mesajlar aldık. Çok önemli açıklamalar yapıldı. Şimdi bu deklarasyona sahip çıkma zamanı. Türkiye’yi kurtaracak olan, bütün kaosları ve krizleri bitirecek olan 11 maddeden oluşan tutum belgemizi yayımladık. Kendisine insanım diyen, vicdanı olan tüm demokrat kesimlere, Türkiye’nin muhalefetine sivil toplum örgütlerine, kadın hareketlerine, gençlere çağrımızdır: Gelin hep birlikte omuz omuza yürüyerek, bu tutum belgesini esas alarak Türkiye’nin demokrasiye, barışa, özgürlüklere ihtiyacına karşılık bu tutum belgesine sahip çıkalım.
“Bütün muhalefete kapımız açık”
Türkiye’nin demokratikleşme yolundaki en önemli adımlarından birini hep birlikte atalım. Bu çağrımızı Ağrı halkına da Türkiye’nin her yerine yapıyoruz. Kapımız herkese açıktır. Bugün muhalefette olan bütün partilere açıktır. Muhalefet partileri bir araya gelir, birlik olursa AKP hükümetinin bir daha iktidara gelmesini hep birlikte engelleyebiliriz."