Gündem

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan: Rakamlarla oynanamaz, TÜİK bağımsız bir kuruluştur

"Enflasyon konusunda algı operasyonu yapanlar var"

06 Mayıs 2021 21:50

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) pandemisi ve ekonomiye etkileri konusunda açıklamalarda bulundu. Elvan Türkiye'nin dijitalleşme alanında çok önemli adımlar attığını belirterek "Uzaktan çalışmanın ciddi şekilde yaygınlaşacağını düşünüyorum" dedi. Elvan, enflasyon verilerine ilişkin de "Rakamlarla oynanamaz, TÜİK bağımsız bir kuruluştur. TÜİK teknik konularda talimatlandırılamaz.  Enflasyon konusunda algı operasyonu yapanlar var" ifadesini kullandı.

CNN Türk'e konuk olan Bakan Elvan, Koronavirüs pandemisi ve ekonomiye etkileri konusunda açıklamalarda bulundu. Bakan Elvan "Bu yıl borçlanma devam ediyor. Dünya borçlanma problemi ile yüzleşmek zorunda. Nasıl bir yaklaşım içinde olacak ülkeler? Sistem nasıl dönecek? Covid'in getirdiği bir başka husus da insanların artık dijitalleşmeye daha çok önem verdiğini görüyoruz. Beklediğimizin ötesinde bir gelişme olacağını düşünüyorum. Türkiye dijitalleşme alanında çok önemli adımlar attı. Uzaktan çalışma yine en önemli hususlardan biri olacak. Uzaktan çalışmanın ciddi şekilde yaygınlaşacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye'nin diğer ülkelere göre bir avantajı var. Bizim ürün çeşitliliğimiz söz konusu. Neyi istersek onu üretebiliyoruz. Geçmişte Türkiye'ye yatırım yapmayı düşünüp de Doğu Avrupa'ya yatırım yapanların pişman olup "Keşke Türkiye'ye yatırım yapsaydık" dediğini biliyoruz. Türkiye, ürün çeşitliliği açısından kapasitesi geniş.

"Küresel ölçekte koordinasyona ihtiyacımız var"

"Çok enteresan bazı rakamlar var. Faizlerin artması ile birlikte fon akışı gelişmek olan ülkelere durma noktasına geldi. Finansman ihtiyacı olan, gelişmekte olan ülkelerin bundan sonraki süreçte zorlanacağını ifade etmek istiyorum. ABD tahvil faizlerindeki artışların bu ülkelere önemli etkisi olacağını ifade etmek istiyorum. Küresel ölçekte önemli bir koordinasyona ihtiyacımız var.

"Mart 2020'den 2021'ye göre istihdamda daha iyi konumda olduğumuzu söylemek istiyorum. Merkezi yönetim bütçemizden 2020-2021 dönemi 78.6 milyar lira. İşsizlik fonu ödemelerini de dahil edince virüs ile mücadelede 133.7 milyar lira. Ücretsiz izin desteklerimiz var. Esnaf kredi ertelemelerimiz var. Kooperatif ertelemeleriz var. Bu ertelemelerin de toplam tutarı 206 milyar lira. Kolay bir süreç değil. Biz Covid vakasının bu kadar uzun süreceğini düşünmemiştik. Buna rağmen oldukça iyi gidiyoruz. İmkanlarımız ölçüsünde vatandaşlarımıza destek veriyoruz. Esnaflarımız da zor günler geçirdi. Sağlıkçılarımız müthiş bir fedakarlık gösterdiler. İşçilerimizin de her fedakarlığı yaptığını görüyoruz. Onlara da huzurlarınızda çok teşekkür etmek istiyorum.

Covid sürecini Türkiye nasıl yaşadı buna genel olarak baktığımız zaman, sağlık açısında Türkiye çok başarılı bir sınav verdi. Bu sınavda da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği avantajlar kullanıldı. Çok hızlı şekilde kararlar çıkartılarak sorunun çözülmesi adına ciddi adımlar atıldı. Sağlık sektöründe bazı ülkeler ciddi problemlerle kalırken Türkiye bu alanda en ufak bir sıkıntı ile karşı karşıya kalmadı. Çok başarılı bir sınav verildi. Ben huzurlarınızda Cumhurbaşkanımıza ve Sağlık Bakanımıza teşekkür etmek istiyorum . Hastanelerimizde en ufak bir problem yaşamadan atlattık. Sorun yaşayan vatandaşlarımız oldu tüm dünyada olduğu gibi ama sağlık alanında bu süreci çok başarılı geçirdik. Mart ayı ile birlikte Covid problemi ile karşı karşıya kaldık. Burada bizim için en öncelikli alanlardan biri işgücü piyasasının ayakta kalması. Eğer bu piyasa ayakta kalmazsa mevcut tesisleriniz durursa bunları tekrar aktive etmeniz oldukça zor. Şubat ve nisan döneminde 2,5 milyon vatandaşımız işsiz kaldı. Geçen yıldan bahsediyorum. 2020 Şubat ve Nisan ayı arasında 2,5 milyon vatandaşımız işsiz kaldı. İşsiz sayısını daha da artma eğilimi de söz konusu idi ama çok ciddi tedbirler aldık. KÇÖ ve kredi desteği düzenlemeleri yapıldı.  2020 yılında 1.3 milyon 2019 yılına göre bir istihdam kaybımız olmakla birlikte ama 2021 martına baktığımız zaman 2020’ye göre daha iyi konumda olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Virüsle mücadelede 133, 7 milyar lira harcadık.

Şu an programa koyduğumuz destekler var. KÇÖ var. Lokantalara uyguladığımız destek mekanizmaları var. Sosyal yardımlaşmalara başlatmış olduğumuz destekler var. Esnafa yönelik destekler var. Haziran sonuna kadar yapılacak destekleri dahil ettiğimiz zaman 20-21 yılı için 175,7 milyar liraya tekabül ediyor. Yaklaşık bu kadar bir harcama yapmış olacağız.  

Biz Covid vakasının bu kadar uzun süreceğini öngörmemiştik. Oldukça iyi gidiyoruz. İmkanlarımız ölçüsünde vatandaşlarımıza destek vermeye çalışıyoruz. Esnafımız zor günler geçirdi. Sağlık çalışanlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Diğer taraftan işçilerimiz, bugüne kadar konuşmadığımız gece gündüz çalışan işçilerimizin bu Covid sürecinde her türkü fedakarlığı yaptığını görüyoruz. Bir taraftan kamu maliyesi tarafında elimizden geldiğince destek verdik. Gelişmelere bağlı olarak desteklerimiz olabilir. Vatandaşımızın ihtiyaçları bizim için son derece önemli o açıdan destek türlerin baktığımız zaman hepsine teker teker sıralamak istemiyorum ama tüm gelir kesimlerine dokunmaya çalıştık. Bundan sonraki süreçte de desteğimizi sürdüreceğiz.

Dinamik bir süreç bu, gelişmelere bakacağız. KÇÖ’yü haziran sonuna kadar uzattık aşılamanın hızına da bağlı bu tabii salgının seyri vs bunlar önemli. Biz bir an evvel bu problemi aşarız. Salgını seyrinde ciddi bir azalma söz konusu. Dolayısıyla eğer yeni bir şok ile karşılaşırsak hükümet olarak üzerimize düşen görevi alacağız.

Büyüme rakamları ne ifade ediyor?

2020 yılının büyümesi gerçekten Çin ile birlikte pozitif kapatan ülke olduk. Gelişmelere baktığımız zaman 2020 yılının ilk çeyreğinde talep çekişli bir büyüme görüyoruz. Covid ile birlikte ikinci çeyrekte yüzde 10’un üzerinde bir küçülme oldu. 2,5 milyon civarında işsiz kalan vatandaşımız söz konusu idi. Bir kredi genişlemesi söz konusu oldu. Bu genişleme ile birlikte güçlü bir iç talep ortaya çıktı, bu taleple birlikte bunun getirdiği bazı enflasyon görünümünü olumsuz etkiledi talebin artması ithalatınızı ve cari açığınız yukarı çekti. Bu yapılmasaydı çok farklı bir tablo ile karşı karşıya kalabilirdik. İç talep ile büyüdüğümüzü görüyoruz. Talep çekişli bir büyüme söz konusu oldu.

2020 yılında yüzde 1,8'lik büyüme gerçekleştirdik. 

Olağanüstü bir tablo ile karşı karşıyasınız. Bu tabloda sizin birtakım önlemler almanız gerekiyor. İç talepteki canlanma sonrası, makro ihtiyati tedbirler alındı. Kredilerdeki 60 aya olan vade eylül ayı itibariyle 36 aya çekildi. Arkasında kasım ayı itibariyle özellikle bu güçlü talebin biraz daha güçlü gitmesi talebiyle bazı tedbirler aldık.

"İlk üç ay 50 milyar dolarlık ihracat gerçekleşti"

2021 yılı ilk çeyreğinde iktisadi faaliyetler oldukça güçlü. 2021 yılı ilk çeyreğinde kapasite kullanım oranlarında ciddi artışların olduğunu görüyoruz. Oldukça canlı sanayii sektörü baş aktörü oynuyor. 2021 yılının ilk çeyreğine baktığımız zaman yine dış ticaret açısından oldukça canlı olduğunu görüyoruz. Ocak şubat ve mart aylarında her ay rekor kırdık. İlk üç ay 50 milyar dolarlık ihracat gerçekleşti. Yüzde 17’nin üzerinde ihracatta bir büyüme söz konusu. İhracat performansı açısından iyi gidiyoruz.  Euro bölgesi bir birim büyüdüğü zaman bizimi ihracatımız 4 birim büyüyor. İlk defa ihracatta 200 milyar doları iaşabiliriz.

2021 yılında bir başka önemli şey; makine teçhizat yatırımlarında ciddi bir artış olduğunu görüyoruz. Sermaye malı ithalatında da ciddi artışlar olduğunu görüyoruz. 2021 yılı oldukça nitelikli sağlıklı ve sürdürülebilir bir yıl olacak.

Dış talebin artması demek sizin daha çok üretip ihracat yapmanız demektir. Çok daha dengeli bir yıl olacaktır. Çok önemsiyorum. 2021 yılın özetleyecek olursak, iç ve dış talebin dengede olduğu fiyat istikrarının özellikle gözetildiği, nominal talebin başarılı bir şekilde yönetildiği ve bizim yapısal reformlarımızın desteklediği bir büyüme olacak.  Biz bu büyümeye yapısal reformlarımızla ciddi bir destek vereceğiz.

Riskler de var fırsatlar da var. Risk diyebileceğimiz bir şey vaka sayılarının seyri ve aşılama hızı son derece önemli. Bizim yaz döneminde turizm alanındaki performansımız aşılama ve Covid vakalarına bağlı olacak. Kapanma nedenlerinin başında yer alıyor.

"Vakalarda düşüş olursa turizmin önü açılacaktır"

Bayram sonrası vaka sayılarında bir düşüş söz konusu olur ve biz turizm sezonuna rahat gireriz. Bazı ülkeler belirli kriterler koydular o kriterleri sağlamanız gerekiyor. Sağlık Bakanımız ile dün kısa bir görüşme gerçekleştirdik. 8-9 bin seviyesine inilmesi turizmin önün açacak gibi gözüküyor. Vaka sayısının azalması vatandaşlarımıza hep söylediğimiz maske mesafe kurallarına uymasını önemli görüyorum.

"Yüzde 5'in üzerinde bir büyüme bekliyoruz"

ABD çok hızlı toparlanıyor Çin aynı şekilde, Euro bölgesi ilk çeyrekte biraz ağır yaşadı. Aşılama hızına baktığımız zaman AB ülkelerinde de olumlu gidişatın olduğunu görüyoruz. Bu bize ihracat performansımızın daha  da olumlu yansıyacak. 2021 yılında büyümenin yarıya yakınını dış ticaret tarafından alacağız.

İlk çeyrek için şöyle düşünüyorum; 5-6 bandında olabilir diye düşünüyorum. İkinci çeyrekte baz etkisi ile birlikte çift haneli bir büyüme göreceğiz. Yılın geneline bakınca ben 5’in üzerinde bir büyüme gerçekleşeceğin düşünüyorum. Türkiye açısından küresel büyüme bizim büyümemize olumlu etki edecek. 

Enflasyon neden artıyor?

Tek bir nedene bağlamak mümkün değil. Orta vadede arz talep sorunu. Eğer talebinizi karşılayacak, dengesizlik söz konusu ise ya arzı artıracaksınız ya da talebinizi kısacaksınız. Enflasyonla ilgili yapısal sorunlarımız var. Gıda sektöründe yaşanan sıkıntılarımız var. Yine fiyat istikrar komitesi kuruyoruz, yapısal sorunlara yönelik olarak. Geçtiğimiz haftalarda bir büyükelçi ziyaret etti, fiyat istikrar komitesi deyince dedi ki bana "Siz fiyatları mı kontrol etmek istiyorsunuz?" dedim hayır Türkiye liberal bir ekonomi. Her bir sorunun Merkez Bankası’nın temel görevi fiyat istikrarını sağlamak ama bazı alanlar vardır ki bunu para politikasıyla çözemezsiniz. Arzda yaşanan problemler var. Burada şunu ifade etmek istiyorum, bu yapısal sorunların çözümü noktasında ekonomi reform konusunda kapsamlı tedbirlerimiz var bunları teker teker uygulamaya başlayacağız. Metal fiyatları yüzde 66 arttı, gıda fiyatları yüzde 30’a yakın arttı. Petrol fiyatlarında yüzde 94-95’lik bir artış söz konusu.  Nispeten şu anda bu talep şu anda azalmış, iç talepteki hız azalmış durumda. Diğer taraftan birikimli döviz kurumu etkisi var. Bunları bir bütün olarak aldığımız zaman enflasyon problemi ile karşı karşıyayız. Bizim temel problemimiz büyümenin finansmanı. Sizin iç tasarrufunuz yatırım talebini karşılamıyorsa bunu dış tasarruflardan karşılayacaksınız. Nedir bu aslında tasarruf yatırım açığı bunun anlamı nedir cari açık. Kalkınmanın öncelikleriyle büyümenin finansmanı açısında bir denge oluşturulması gerekiyor. Bunu biz sağlamakla yükümlüyüz.  Cari açığı azaltmak için yapmamız gereken şey mutlaka özellikle bizim ithal etmiş olduğumuz yatırım malı üretimlerini Türkiye’de gerçekleştirmemiz. Orta ve uzun vadede dışa bağımlılık azalacak. 

Yoğun bir çaba sarf ediyoruz. İnanın tüm bakanlarımız sık sık bir araya geliyoruz. Ekonomi paketimizde de detaylı yer veriyoruz. Biz savunma sanayiinde oldukça başarılıyız.  

Savunma sanayinde bir ekosistem yarattık.

Rakamlarla oynanamaz, TÜİK bağımsız bir kuruluştur. TÜİK teknik konularda talimatlandırılamaz. 

Enflasyon konusunda algı operasyonu yapanlar var.

Avrupa Merkez bankası bir çalışma yapmış. Gerçek ile hissedilen enflasyon açısındaki durum nedir diye. AB ülkelerinde enflasyon yüzde 2 ilken vatandaşları 5 katı fazla hissettiğini ifade etmiş. 

"Enflasyonla mücadele olmazsa olmazımız"

Enflasyonla mücadele olmazsa olmazımız. Enflasyon konusundaki hassasiyetimiz yüksek.

İstikrarlı bir büyümeyi refah artışımız için olmazsa olmazımız fiyat istikrarıdır. Enflasyona biz bütüncül bir bakış içerisinde yaklaşıyoruz. Para politikası ile enflasyonu çözemezsiniz. Para konusu bu hususlardan biri sadece. Enflasyonda kalıcı bir düşüş olana kadar sıkı para politikasına devam edeceğimizi söyledi. Kamu maliyeti, finansal sektör var, yapısal hususlar var bunların da üstesinden gelmeniz gerekiyor.

Banka kredilerini yakinen takip ediyoruz. Daha ılımlı bir büyüme söz konusu. Bireysel kredilerin artış oranı tüketici kredilerine göre daha yüksek. Biz bu kredilerin daha çok yatırıma ve üretime gitmesini isteriz. Bireysel kredilere gitmesinden hoşnut olmayız."

Vatandaşlarımız kripto varlıklara yatırım yaparken ihtiyatlı ve dikkatli olmalı, kendilerini ve gelirlerini riske atacak girişimde bulunmamalı.