Hukukçulardan oluşan hayvan hakları koruma topluluğu olan Hayvanlara Adalet Derneği (HAD) Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi üyesi avukat Hülya Yalçın, gece yarısı Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla yürürlüğe giren "Kedi, Köpek Ve Gelinciklerin Kimliklendirilmesi Ve Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik"i değerlendirdi. Yalçın, yönetmelikle hayvanların “barınaklara”, yeni ismiyle “hayvan bakımevlerine” alınmadan hak savunucularının eliyle yuvalandırılmasının önüne geçileceğine dikkat çekti, yönetmelikte yer alan "Özel hayvan yaşamevlerinde kapasitenin üzerinde ev hayvanı barındırılamaz" ifadesiyle de "hayvanları yaşatmaya ilişkin çarelerin tümünün başından engellendiğini" vurguladı.
"Ötanazi" maddesiyle kamuoyunda tepki çekmeye devam eden 17 maddelik "160 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ve kanundan sonra yürürlüğe giren "Hayvanları Koruma Yönetmeliği"nin ardından yayımlanan "Kedi, Köpek Ve Gelinciklerin Kimliklendirilmesi Ve Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik", hak savunucuları tarafından "sokakta yaşayan hayvanların hayatını sürdürebilmesinin önünde yeni bir engel" olarak görülüyor.
Yeni yasayla belediyelerin sokakta yaşayan köpeklerin popülasyonunu kontrol altına alması işlevine son verilmiş, sokakta yaşayan köpekler toplanmaya başlanmış, hayvanlar, barınak vasfı olsun olmasın belediyeye ait alanlara toplanmış, toplu köpek ölümleri yaşanmış ve belediyelerce "sahipsiz" köpeklerin sokağa geri bırakılması, her hayvan başına 71 bin 965 TL idari para cezası getirilmesiyle engellenmişti.
Son olarak da 5 Mart 2025 Tarih ve 32832 Sayılı kanun değişikliği ile Yalçın'ın deyimiyle "köpeklere ve kedilere karşı başlatılan insan savaşlarının resmi ve yeni bir adımı daha" atıldı.
"Metin, 'hayvanların yaşayabileceği tüm alanları' yok edecek önlemlerle geldi"
Yönetmeliğin 2. madde, 6. bendinde yer alan “Özel hayvan yaşam evi hayvan bakımevlerinden sahiplendikleri ev hayvanlarının ölüm ve kayıp bilgilerini il/ilçe müdürlüğüne süresi içerisinde bildirmekle sorumlu ve yükümlüdür. Özel hayvan yaşam evi sahibi bu Yönetmelikte yer alan yükümlülüklerini yerine getirmemesinden, eksik ya da hatalı vermiş olduğu beyanları nedeniyle oluşacak tüm olumsuzluk ve hatalardan sorumludur. Özel hayvan yaşam evi sahipleri ev hayvanlarının her türlü bakım ve beslenmesinden sorumlu olup, ev hayvanlarını terk edemezler, sahiplendiremezler ve özel hayvan yaşam evinde Bakanlıktan alınan izinde yer alan kapasitenin üzerinde ev hayvanı barındıramazlar” ifadesini T24’e değerlendiren Yalçın, şunları söyledi:
"Bu demektir ki kapasiten kadar hayvan alabileceksin; yani korumak ve hayatta tutabilmek için yeterli yerin yoksa almayacaksın, aldıklarını da tek tek kayıt ve kontrol edeceğiz, sahiplendirme kesinlikle yapmayacaksın. Düşünün, zaten yıllardır kısırlaştırma yapılmamış ve belediyelerin görevini sivil insanlar üstlenmiş, buna rağmen daha da üzerine giderek 'hayvanların yaşayabileceği tüm alanları' yok edecek önlemlerle gelmiş metin. Zaten bu tür yerleri bin bir zorlukla oluşturmaya çalışan gönüllülerin iflahını kesmeye çalışmak ve hayvanları yaşatmaya ilişkin çarelerin tümünü başından engellemek demek."
"Yasa ve yönetmelikte yapılan değişiklikler köpeklerin soykırıma uğratılmasına hizmet ediyor"
Yönetmeliğin 5. madde 6. bendinde yer alan "tüm sahipli hayvanların kayıt altına alınması ve yıl sonuna kadar çiplenmesi" şartını değerlendiren Yalçın, "Yani evinizde iki kedi varsa sokaktan üçüncüyü alamayacaksınız. Yanından geçip ölüme bırakacaksınız, tabii sizden önce belediyeler öldürmemişse. Hele köpekler tam anlamıyla bir soykırıma uğratılıyor. Yasa da, yönetmelik de, rötuş yapılan değişik metinler de tamamen 'köpeklerin yok edilmesi', 'kedilerin ve kuşların da sırada olması' gereğine hizmet ediyor" ifadelerini kullandı.
"7527 sayılı son düzenleme ile tüm hayvanların adeta 'idamına' karar verildi"
"Tamamen 'Güç varsa haklıyız' şiarıyla ülkemiz tarihine 'vahşi Hayırsızada' olayından bin beterini yazıyorlar" diyen Yalçın, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'ndan bu yana hayvanları korumaya çalıştıklarını belirterek, hükümet ve belediyelerin "yasanın koruma ruhuna uygun bir adım atmadığını" söyledi. "Aksine, 2021 tarihindeki 7532 Sayılı değişiklik ve tüm itirazlara rağmen onu takip eden 2024 tarihindeki 7527 sayılı son düzenleme ile tüm hayvanların adeta 'idamına' karar verildi" diyen Yalçın, iptal davaları açmaya devam ettiklerini söyledi.
"Türkiye, hayvan hakları mücadelesindeki en zor dönemecinde"
AYM'nin 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'u iptal etmeyişini de eleştiren Yalçın, "Biz yaşam hakkını savunan, kararlı ve kesinlikle adalet peşinde olanlar ne bu olanları unutacağız, ne de unutturacağız. Son köpeğe kediye kadar da bu utanca karşı mücadelemiz devam edecek. Türkiye, hayvan hakları mücadelesindeki en zor dönemecinde, ya biz bu savaşı kazanacağız, masumları hayatta tutabileceğiz; ya da köpeklerin ve ülkede yok olmuş olan 'adalet sisteminin' yasını tutacağız" dedi.
Sokak hayvanlarına ilişkin yasada hangi düzenlemeler yer alıyor?Kamuoyunda 'ötanazi' tartışmalarıyla tepkilere neden olan 17 maddelik ‘160 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi', TBMM Genel Kurulu'da iki gün boyunca 28 saat süren görüşmelerin ardından AKP ve MHP oylarıyla yasalaştı. Teklif, 224 'Hayır' oyuna karşılık 273 'Evet' oyuyla 30 Temmuz'da sabaha karşı kabul edildi. "7527 Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun", 1 Ağustos gece yarısı yayımlanan 2 Ağustos tarihli Resmi Gazete ile yürürlüğe girdi. Teklifle; Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişikliğe gidilecek. Buna göre, Kanun'un amaçlarına "insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla" ifadesi eklenecek. Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık şekilde tanımlanacak. GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI - 10 soruda 'ötanazi' düzenlemesi: Tartışmalı yasa ne getiriyor, sokak köpekleri öldürülecek mi, uygulamayan belediyelere ne yapılacak? TBMM açık oylama sonuçları için tıklayın Kanun'daki "yakala-kısırlaştır-sal" metodunun kaldırılması nedeniyle "hayvan bakımevi"; yani barınak tanımında değişiklik yapılacak. Barınakların tanımı, "Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis" şeklinde değiştirilecek. "Sahipsiz ve güçten düşmüş" hayvanların barınaklara toplanması ve buralarda "rehabilite" edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmanın onun yasal sorumluluğunu alarak sahiplenilmesi suretiyle mümkün olabileceği ilkesi kabul edilecek. Kanun'un ilkeleri arasında yer alan "Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir." ifadesi yürürlükten kaldırılacak. Yerel yönetimler, yani belediyeler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan barınakları kurarak bakımlarını ve tedavilerini yapacak. Barınaklara alınan hayvanlardan "rehabilite edilen köpekler" sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri için barınaklara alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek. Veteriner Hizmetleri Kanunu'ndaki 'ötanazi' koşuluBarınaklara alınan köpeklerden "insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına", Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesindeki "Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır." hükümleri uygulanacak. Belediyeler, sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak. "Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, barınaklara götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar barınaklarda bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasın ve yerel yönetimlerin görevlerini yerine getirmesi amaçlanacak. Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil Kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilecek. "Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği 'bakımevi' dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan barınakşarın götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar barınak bünyesinde bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasının ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanacak. İl Hayvanları Koruma Kurulunun görevleri arasına, hayvan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek eklenecek. Düzenlemeyle başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara yapılacak desteğin kapsamı genişletilecek. Buna göre de insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla barınaklar, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak; bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanacak. Hayvanları korumaya yönelik hükümlere aykırı hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılacak. Caydırıcılığın sağlanması için sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları barınak dışında bir yere terk eden veya barınakta barındırılan hayvanı barınak dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek. Teklifle, Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki "yerel hayvan koruma görevlileri"ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılacak. Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, "sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması" amacıyla hayvan barınakları kuracak. Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan barınaklarına götürülecek. Hayvan barınağı kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek. Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan barınakları kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, "rehabilite etmek" veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028'e kadar belirtilen hayvan barınakları kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmekle yükümlü olacak. Belediyeler, 31 Aralık 2028'e kadar hayvan barınakları kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5'i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak. Verilen önergenin kabul edilmesiyle, belediyelerce bu oranların üzerinde yapılan harcamaların yüzde 40'ı, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belediyeye aktarılacak. Aktarılacak tutar hiçbir şekilde maddedeki oranların yüzde 40'ını geçemeyecek. Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak. Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak. Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık bir şekilde tanımlanacak. Teklifin detaylarıTeklifle; Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişikliğe gidilecek. Buna göre, Kanun'un amaçlarına "insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla" ifadesi eklenecek. Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık şekilde tanımlanacak. Kanun'daki "yakala-kısırlaştır-sal" metodunun kaldırılması nedeniyle "hayvan bakımevi"; yani barınak tanımında değişiklik yapılacak. Barınakların tanımı, "Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis" şeklinde değiştirilecek. "Sahipsiz ve güçten düşmüş" hayvanların barınaklara toplanması ve buralarda "rehabilite" edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmanın onun yasal sorumluluğunu alarak sahiplenilmesi suretiyle mümkün olabileceği ilkesi kabul edilecek. Kanun'un ilkeleri arasında yer alan "Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir." ifadesi yürürlükten kaldırılacak. Yerel yönetimler, yani belediyeler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan barınakları kurarak bakımlarını ve tedavilerini yapacak. Barınaklara alınan hayvanlardan "rehabilite edilen köpekler" sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri için barınaklara alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek. Veteriner Hizmetleri Kanunu'ndaki 'ötanazi' koşuluBarınaklara alınan köpeklerden "insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına", Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesindeki "Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır." hükümleri uygulanacak. Belediyeler, sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak. "Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, barınaklara götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar barınaklarda bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasın ve yerel yönetimlerin görevlerini yerine getirmesi amaçlanacak. Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil Kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilecek. "Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği 'bakımevi' dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan barınakşarın götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar barınak bünyesinde bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasının ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanacak. İl Hayvanları Koruma Kurulunun görevleri arasına, hayvan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek eklenecek. Düzenlemeyle başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara yapılacak desteğin kapsamı genişletilecek. Buna göre de insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla barınaklar, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak; bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanacak. Ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacakHayvanları korumaya yönelik hükümlere aykırı hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılacak. Caydırıcılığın sağlanması için sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları barınak dışında bir yere terk eden veya barınakta barındırılan hayvanı barınak dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek. Teklifle, Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki "yerel hayvan koruma görevlileri"ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılacak. Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, "sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması" amacıyla hayvan barınakları kuracak. Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan barınaklarına götürülecek. Hayvan barınağı kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek. Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan barınakları kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, "rehabilite etmek" veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028'e kadar belirtilen hayvan barınakları kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmekle yükümlü olacak. Belediyeler, 31 Aralık 2028'e kadar hayvan barınakları kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5'i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak. Verilen önergenin kabul edilmesiyle, belediyelerce bu oranların üzerinde yapılan harcamaların yüzde 40'ı, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belediyeye aktarılacak. Aktarılacak tutar hiçbir şekilde maddedeki oranların yüzde 40'ını geçemeyecek. Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak. Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak. Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık bir şekilde tanımlanacak.
|