Kendisini 'fanatik' ve 'hasta' bir Fenerbahçeli olarak tanımlayan Adnan Orçan 3 yaşındaki çocuğuan Hanifi Alex, 3 aylık oğlunu da Musa Sow ismini koydu.
Fenerbahçe tutkusunun çocukluktan gelen bir aşk olduğunu söyleyen Adnan Orçan, “Bu yaşıma kadar Fenerbahçe’nin bütün maçlarını izledim. Fenerbahçe’nin bütün maçları bizim için önemlidir. Yendiği zaman o gün bizim için bayram havasındadır, ama yenildiğimiz zaman o hafta boyunca bizim için ölümle zulüm arasında geçer. Televizyon izlemeyiz, sosyal medya hesaplarını kapatırız” dedi.
“Alex hayranıyım”
Fenerbahçeli bütün futbolcuları sevdiğini ancak Brezilyalı efsane Alex’in yerinin ayrı olduğunu ve kendisine büyük hayranlık duyduğunu anlatan Orçan, "Top onun ayağına geldiği zaman ayrı bir heyecanlanıyorum. İstanbul’a maça gittiğimde tercümanı Samet Güzel’e de söylemiştim benim eğer bir gün oğlum olursa adını Alex koyacağım diye. Zaten herkese de aşılamıştım bir oğlum olursa adı Alex diye. Golleri ile sempatikliği ile Moussa Sow sevgisi ruhumuza işledi onuda ailecek çok seviyoruz. Bu yüzden ikinci oğlumun adını da Musa Sow koydum. Üçüncü oğlum olursa onun adı da hazır, onun adı da “Lens” olacak buradan Lens’e de duyurulur” diye konuştu.
“Güzel tepkiler aldık”
“Genelde hastanelerde ekrandan isimler çıktığı zaman inanmayanlar oluyor. Eline alıyorlar bakıyorlar kimliğinin fotoğrafını çekiyorlar, sonra kucağına alıp ayrı bir ilgi ile seviyorlar. Selfie çektirenler oluyor. Alex ve Musa Sow’a harçlık verenler oluyor. Hatta bir gün eczaneye gittiğimizde Alex ve Musa Sow ismini gören eczacı Fenerbahçeli diye hiç para almadı, ‘benden olsun’ dedi. Nüfus cüzdanını çıkarmaya gittiğim nüfus müdürü ‘hayır bu isim olmaz’ dedi. Ben de Türkiye’deki diğer isimleri örnek verdim sonra eşime sordular ‘siz izin veriyor musunuz?’ diye. Eşim de bir sakıncası olmadığını söyledi.”
“Kusura bakma senden daha çok seviyorum”
Adnan Orçan’ın eşi Şehnaz Orçan ise Fenerbahçe veya başka takımlara karşı hiçbir sevgisi olmadığını belirterek, “İlk evlendiğimiz zamanlarda evde beraber maçları izliyorduk ama ben sinir oluyordum. Bana ‘kusura bakma senden daha çok seviyorum Fenerbahçe’yi’ diyordu. Maçlarına götürdü beni, bileti de zor bulmuştuk o maçta. O atmosferde ben de karşı takıma kendimi kaybedip küfürler etmişim. Orada izleyince de daha çok aşılandı. Takımımızın arkasındayız her zaman” şeklinde konuştu.