Kılıç, TBMM'de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, TBMM'nin açılışının 91. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesinin çalışma usulleriyle ilgili yasanın çıktığını anımsatarak, her şeyin yolunda olduğunu söyledi. Usullerle ilgili çeşitli sorunlar yaşadıklarını anlatan Kılıç, ''O sorunlarla ilgili usul yasamızda gerekli düzenlemeler yapıldı. Artık sorunumuz kalmadı devam edeceğiz'' dedi.
''Gündemi epeyce temizleyeceğiz. Stokta hiçbir konu kalmayacak' demiştiniz. Ne durumdasınız?'' sorusuna, Kılıç, ''Önümüzdeki ay sonu itibarıyla sanıyorum 2010'un dışında bir şey kalmayacak, hepsi bitmiş olacak. Programımızı yaptık bu konuda'' yanıtını verdi.
''Bireysel başvurularla ilgili çalışmalara başladınız galiba. Nasıl bir yöntem izleyeceksiniz?'' sorusu üzerine, Kılıç, ''Hayır, başlamadık. Bu çalışma 2012'nin Eylül ayında başlıyor Anayasa gereğince. Dolayısıyla, şu anda yapılan başvuruları kabul etmek gibi bir davranışımız yok'' şeklinde konuştu. Kılıç, ''Başvuru var mı'' sorusunu, ''Var. Şu ana kadar belki 2 bine yaklaşan başvuru var ama Anayasa gereğince ancak Eylül ayında bu işin başlayacağını ve bu aşamada bir şey yapmamızın mümkün olamayacağını belirterek, cevaplandırıyoruz'' şeklinde yanıtladı.
''Bireysel başvurulara konu başlıkları itibarıyla baktınız mı'' sorusunu yanıtlarken, Kılıç, ''Bizim şu anda bireysel başvuru ile ilgili yapacağımız denetim yargı kararlarının sebep olduğu hak ihlalleriyle ilgili. Onun dışında yasamanın ve yürütmenin sebep olduğu hak ihlalleriyle ilgili bizim herhangi bir başvuru kabul etmemiz mümkün değil. Daha bunun ayırdını yapan yok. O nedenle yasama ve yürütmenin de sebep olduğu hak ihlalleriyle ilgili gelenler var. Başladığı zaman süreç oturacaktır tabii'' diye konuştu.
YSK'nın kararları
Haşim Kılıç, ''Mesela, bağımsız adaylarla ilgili şu son yaşananlar 2012 yılında olsaydı. Kimi bağımsız aday, 'hak ihlali edildiği' gerekçesiyle size başvursaydı, süratle karar verir miydiniz?'' sorusu üzerine, şunları söyledi:
''YSK, her ne kadar yüksek yargı organlarından müteşekkil ise de Anayasa Mahkemesinin daha önce verdiği kararlarda, 'bunun bir mahkeme olmadığı' ifade edildi. Dolayısıyla ondan yapılan başvurular Anayasa Mahkemesince reddedildi. Bence YSK'nın bir mahkeme olarak kabul edilmesi ve yapılacak başvuruların da Anayasa Mahkemesinde incelenmesinin yerinde olacağını düşünüyorum. Bu konuda gelen başvurulara da bir muhalefet şerhi yazdığımı hatırlıyorum. Bence bu konuda Anayasa mahkemesinin açık olması lazım.''
''Yeni anayasa ile birlikte YSK'ya ilişkin bir düzenleme olur mu'' sorusuna, Kılıç, ''O yasa koyucunun takdiri içinde. Onunla ilgili bir şey diyemem ama Anayasa Mahkemesi bu içtihadını değiştirmelidir. YSK'dan bu ve buna benzer başvurular olursa Anayasa Mahkemesi bence kabul etmelidir bunu'' yanıtını verdi.
Kılıç, ''Anayasanın sadeleştirilmesi gerektiği yönünde görüşler var. Siz bunu ne diyorsunuz?'' sorusuna ise şu yanıtı verdi:
''Hukuk devletinin çok daha yerleştiği ülkelere baktığınız zaman yazılı anayasalarının dahi olmadığını görüyorsunuz ama bizim ülkemizde yazılı anayasa bile zaman zaman çarpıtılabiliyor. O nedenle ben Anayasanın kısaltılmasından ziyade çok daha açık, net ve belki biraz daha uzun anayasanın olması gerektiğini düşünüyorum. Tam tersi... Özellikle hak ve özgürlüklerin sınırlanmasıyla ilgili şu anda mevcut olan sınırlama sebeplerinin çok daha net, anlaşılabilir biraz daha ayrıntılı olması gerekiyor. Bizi ilgilendiren bölüm de o zaten.
Siyasi partilerle ilgili kapatma sebepleri de aslında siyasi partiler kanunda biraz daha detaylandırılmalı ve açılımı yapılmalıdır. Anayasa'daki bu hükümlere baktığınız zaman oldukça muğlak ve net olmayan ifadeler. Bunun yasalarla biraz netleşmesi lazım ama maalesef bugüne kadar yapılmadı bu da...''