Dünya

Harem üş-Şerif’e kameralı koruma

İsrail hükümeti, 70 kişinin canına mal olan son gerilimin ardından Harem üş-Şerif’in 24 saat kamerayla gözetleneceğini açıkladı.

25 Ekim 2015 19:33


Kudüs'te bulunan ve üç kitaplı din tarafından da kutsal kabul edilen Harem üş-Şerif konusundaki gerginliği giderme amaçlı uluslararası girişimler sonuç vermeye başladı.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Müslümanlar için kutsal olan Kubbet Üs-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın bulunduğu bölgeye ibadet amacıyla sadece Müslümanların girebileceği yönündeki kuralı hatırlatarak, Yahudilerin bölgeye sadece ziyaret amaçlı olarak girmeye devam edebileceklerini vurguladı. Kutsal mekanlara kamera yerleştirilmesinin İsrail'in çıkarına olduğunu belirten Netanyahu, “Bu şekilde Filistinlilerin suçlamalarının önüne geçilebilir ve provokasyonların gerçekte hangi taraftan geldiği gösterilebilir“ diye konuştu.

Tel Aviv'de gösteri

Cumartesi akşamı binlerce İsrailli, Filistinlilerle soruna barışçı bir çözüm bulunması talebiyle Tel Aviv'de düzenlenen gösteriye katıldı. Göstericiler bölgede son dönemde yaşanan gerilimden Başbakan Netanyahu'yu sorumlu tuttu.

Harem-üş Şerif'teki ibadet ve ziyaret haklarından kaynaklanan kavga nedeniyle Filistinli ve İsrailliler arasında tırmanan gerilim kanlı şiddet olaylarına dönüşmüştü. Filistinlilerin bıçaklı ve silahlı saldırılarında ay başından bu yana dokuz İsrailli, bir Afrikalı ve 57 Filistinli yaşamını yitirdi. Ölen Filistinlilerin çoğunluğunu İsrailli güvenlik güçleri ya da siviller tarafından vurulan saldırganlar oluşturuyor.

Kerry'nin temasları

İsrail ve Ürdün haftasonunda şiddetin durdurulması için önlemler üzerinde uzlaşmaya varmış, Cumartesi günü Ürdün'ün başkenti Amman'da temaslarda bulunan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, ilk adım olarak Harem üş-Şerif'in 24 saat video kameralarıyla gözetlenmesinin planlandığını açıklamıştı. Kerry, ‘Ürdün Kralı Abdullah'ın bu mükemmel önerisini İsrail Başbakanı Netanyahu da kabul etti. Bu, durumun kapsamlı bir şekilde gözlemlenmesini ve şeffaflığı sağlayacaktır. Kameralar bu kutsal mekanların dokunulmazlığını ihlal etmekte caydırıcı olacaktır‘ demişti.

Ürdün ile İsrail arasında 1994 yılında imzalanan barış antlaşması uyarınca Ürdün Harem üş-Şerif'in denetim hakkını elinde bulunduruyor. Ürdün yönetimi de Netanyahu'nun bu adıma onay vermesini ‘doğru yönde atılmış bir adım‘ olarak nitelendirdi.