Trafik polislerince sürücü Hüseyin Sel'e "Aksine bir işaret bulunmadıkça sürücülerin; trafik kazası, arıza halleri, acil yardım, kurtarma, kar mücadelesi, kaza incelemesi, genel güvenlik ve asayişin sağlanması gibi durumlar dışında emniyet şeritlerini ve banketleri kullanmaları" maddesine istinaden 1002 TL, "Araçlarını zorunlu bir neden olmadıkça, diğer araçların ilerleyişine engel olacak şekilde veya işaretle belirtilen hız sınırının altında sürmek, başkalarını rahatsız edecek veya tehlikeye sokacak şekilde gereksiz ani yavaşlamak" gerekçesiyle 108 TL olmak üzere toplam 1110 TL para cezası kesildi. Hüseyin Sel'in ehliyetine "Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik" hükümleri doğrultusunda sağlık şartları gereğince geçici olarak el konuldu.
Hüseyin Sel, ayrıca Türk Ceza Kanununun 179/2 "Kara, Deniz Hava veya demir yolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya mal varlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" maddesine istinaden adli işlem yapılmak üzere ilgili Pendik Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezine teslim gönderildi.
Adliyeye sevk edildiler
Hüseyin Sel ve görüntülerde araca saldırdığı görülen Hasan Sel, sabah saatlerinde Pendik Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezi'ne geldi. İkilinin ifadesi yaklaşık 2 saat sürdü. Şüpheliler ifadelerin ardından şüpheliler adliyeye sevkedildi. Savcı, şüphelileri tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti. Şüpheliler çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Saldırganların ifadeleri ortaya çıktı
Pendik'te D-100 karayolunda 7 aylık hamile Ayfer Bahçıvan ve eşi Yunus Emre Bahçıvan'ın içinde bulunduğu otomobilin önünü keserek aynasını kıran Hasan Sel ile kardeşi Hüseyin Sel'in emniyet ifadeleri ortaya çıktı.
Pendik Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezi'ne giderek ifade veren Hasan Sel, Kastamonu'da yaşayan annelerini ziyaret etmek için yola çıktıklarında bu olayın gerçekleştiğini söyledi.
Emniyet şeridinde gitmediklerini söyledi
Annesinin şeker komasına girdiği yönünde haber almaları üzerine 6 Temmuz Cuma akşamı yola çıktıklarını söyleyen Hasan Sel'in olayı söyle anlattığı öğrenildi:
Aynı gün 19.00 sıralarında kardeşim Hüseyin Sel idaresindeki araç ile D-100 Karayolu üzerinde seyrediyorduk. Biz güvenlik şeridinde seyretmiyorduk. Şikayetçilerin aracını sollarken araç ani bir şekilde önümüze doğru geçti. Biz ani fren yapıp durduk. Bir hasar oluşmadı. Bizim aracımızın sol şoför tarafı yan aynası katlandı. Bir şey olmadığını gördük. Elimizle önemli değil tarzı işaret yaparak yolumuza devam ettik. O araç sağ tarafımızdan emniyet şeridini de kullanarak yanımıza geldi. Kendi aracının sol tarafı ile bizim aracımızın sağ tarafına yanaşarak kasıtlı olarak sağ yan aynamıza çarptı. Sonrasında camını aşarak şoför mahallinde bulunan şahıs küfür ve hakaret etti. Biz yine acelemiz olduğu için durmadık. Ben de elimle, 'ne var, hayırdır' işareti yaptım. Küfürlerine küfürle ya da kötü bir sözle karşılık vermedim. Biz yolumuza devam ederken bizi durdurma çabaları devam etti. Sonra arkamıza geçerek trafik yavaşladığı anda arkamızdan çarptı. Bu çarpma aracımıza üçüncü çarpmaydı. Ben ve kardeşim araçtan inerek aracının başına gittik. Biz aracımızdan indiğimizde görüntüye yansımayan tahrik edici el hareketleri yapmaktaydı. Yanına geldiğimde camı açmasını istedim. Camı açmadı. Bana 'aynamı kırdın' diye yan aynasını gösterdi. Ben de o anın stresi ve psikolojik durumu ile istem dışı yan aynasını kırdım. Sonra aracını bizim araca çarptığı için, geçiş mesafesi olmadığı için aracın üzerinden geçmek zorunda kaldım. Bu geçiş sırasında kaput üzerine bastım. Sonra aracımıza binerek yola devam ettik"
Şikâyetçi oldu
Kastamonu'ya hasta olan annesinin yanına gittiklerini söyleyen Hasan Sel'in "Annemizi ziyaret ettikten sonra hakkımızda şikayet olduğunu öğrenerek en kısa sürede polis merkezine geldik. Böyle bir olayın yaşanmasını istemezdik. Ben kesinlikle bayanın hamile olduğunu bilmiyordum. Ve ‘hamileyim diye’ bağırmasını camlar kapalı olduğu için duymadım. Olay sırasında üzerimde bulunan ruhsatlı tabancamı kendi rızamla polise teslim ediyorum" ifadelerini kullandığı belirtildi.
Ağır tahrik altında olayın yaşandığını öne süren Hasan Sel'in, "Bize küfür etmesinden dolayı ve aracımıza kasten verilen zarardan dolayı araç sürücüsünden davacı ve şikayetçiyim" dediği kaydedildi.
Hüseyin Sel emniyet şeridini zaman zaman kullandığını kabul etti
Sürücü Hüseyin Sel de polis merkezindeki sorgusunda olay akşamı hasta olan annesini ziyaret etmek amacıyla Kastamonu'ya doğru yola çıktıklarını belirterek, "D-100 karayolunda dörtlülerim yanar halde seyir halindeydik. Acelem olduğu için bazı noktalarda emniyet şeridini kullanmış olabilirim. Şikayetçilerin aracını sollarken emniyet şeridinde değildim. Bu araç ani bir şekilde bizim aracımızın önüne doğru geldi. Bizim aracımızın sol şoför yan aynası katlandı. Ona da pardon ve özür mahiyetinde el işareti yaparak yola devam ettim. Sağ taraftan emniyet şeridini kullanarak bizim yanımıza geldi. Kasıtlı olarak sağ yan aynamıza çarptı. Şoför mahallinde bulunan şahıs camını açarak bize küfür ve hakaret etti. Küfürler bizde ağır tahrik oluşturdu. Biz yine acelemiz olduğu için durmadık. Küfürlerine küfürle ya da kötü bir sözle karşılık vermedik. Sonra arkamıza geçerek trafiğin yavaşladığı bir noktada arkadan çarptı. Ben durdum" dediği öğrenildi.
“Olaya iştirakim olmamıştır"
Aracından inmedeki amacının olayı yatıştırmak olduğunu savunan Hüseyin Sel'in "Amacım onları yatıştırmak ve onlarla konuşmaktı. Hiçbir şekilde onlara sözlü veya fiili tahrik edici bir hareketim olmamıştır. Olayı yatıştırmak niyetindeydim. Zaten kaydedilen görüntülerde duruşum bellidir. Ben araç içindeki bayanın hamile olduğunu bilmiyordum. Daha sonra medyaya yansıyan görüntülerde bunu öğrendim. Olay anında aracın camları kapalı olduğu için ve ortamda gürültü olduğu için bayanın söylediklerini duymadım. Böyle bir olay yaşandığı için üzgünüm. Olayda şikayete konu eyleme hiçbir iştirakim olmadı. Şahsıma yapılan linç kampanyası tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır. Bize küfür edilmesinden dolayı ve aracımıza kasten verilen zarardan dolayı araç sürücüsünden şikayetçiyim" dediği kaydedildi.
"Yumruğunu cama doğru uzatıp vurmaya çalıştı"
Olay günü yaşadıklarını Star Haber'den Tamer Oskay'a anlatan hamile kadının eşi Yunus Emre Bahçıvan, “Cumartesi günü saat 19.30 sıralarında eşimle yemek yemeğe çıktık. Tuzla istikametine giderken en sağda şeritte hareket ettiğimiz sırada emniyet şeridinde siyah bir araç ani bir şekilde polis çevirmesini görerek önümüze girmeye çalıştı. Ben eşimin hamile olması sebebiyle ve trafiği de sıkıntıya sokmamak için fren yapmamak için yol vermedim, devam ettim. Polis kontrol noktasını geçtikten sonra bahsettiğim araç orta şeritten yanımıza yaklaştı, camını açıp bize sinirli bir şekilde ‘ne yapıyorsun sen' dedi. Yolcu tarafındaki kişi de yumruğunu cama doğru uzatıp vurmaya çalıştı” dedi.
Eşinin paniklediğini söyleyen Bahçıvan, “Ben de eşimin 7 aylık hamile olması sebebiyle münakaşaya girmek istemedim. Daha önce de kaybımız olmuştu, bizim için çok değerli. Ben devam ettim yoluma. O esnada eşimi sakinleştirmeye çalıştım. Camları kapatıp, kapıları kilitledim. Daha sonra arkadan hızlı bir şekilde geldiklerini fark ettim. Telefonumla kayda almaya başladım, sıkıntı olacağı belliydi. Daha sonra araçlarını önüme kırdılar. Hızlı bir şekilde araçtan indiler. Şahıslardan biri eşimin olduğu taraftan gelip cama yumruk vurmaya başladı. Ben içeriden ‘bu kadın hamile' diye defalarca bağırdım. Kale almadılar. Sinirle camları kırmaya çalıştılar. Aynaya tekme attılar, yumruklar attılar. Yine aynı şahıs arabanın üzerine çıktılar. Hiçbir şey olmamış gibi devam ettiler” diye konuştu.
"Görüntülerde kaputun üzerine çıkan şahısta tabanca olduğunu gördük"
Bahçıvan şüphelilerden şikayetçi olduklarını söyleyerek, “Görüntülerde kaputun üzerine çıkan şahsın belinde tabanca olduğunu gördük. O esnada farkında değildik. Arabadan inseydik belki canımıza mal olabilirdi. Başkasının başına gelmesini istemiyoruz. Adil bir şekilde cezalandırılmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.