Gündem

Hamas'ın yeni siyaset belgesindeki değişim ne kadar keskin?

Pazartesi günü açıkladığı yeni siyaset belgesinde 1967 sınırlarına destek veren Hamas, İsrail'i ise bu metinde de tanımıyor. Peki, 1988'deki kuruluş belgesine kıyasla yeni belge ne kadar büyük bir değişim içeriyor?

02 Mayıs 2017 19:12

İslam Direniş Hareketi'nin kısaltmasının baş harfleri olan Hamas diye bilinen örgütün 1988'deki kurucu sözleşmesinde değişiklikler yapacağına ilişkin haberler bir süredir duyuluyordu.

30 yıl önce açıklanan bu belgede Hamas, Müslüman Kardeşler'e bağlılığını bildirmiş ve amaçlarının, tarihi Filistin'in her köşesinde bir İslam devleti kurarak İsrail'i yok etmek olduğunu ilan etmişti.

36 maddelik kuruluş belgesinde mücadelelerinin Müslümanlar ve Yahudiler arasında olduğunu vurgulayan örgüt, sıklıkla Yahudi karşıtı bir dil kullanıyordu.

Örgüt içinde yıllardır yaşanan kavgalar sonucu Hamas, konumunu yumuşatarak ve daha ölçülü bir dil kullanarak, yeni bir siyaset belgesi yayınladı.

Belgede, örgütün 'İsrail'i tanıyacağı' gibi çok keskin bir değişim yok.

Aslında Hamas, "Filistin yurdunun doğuda Ürdün nehrinden batıda Akdeniz'e kadar bölünmez bir bütün olduğu" iddiasını yeni belgede de vurguluyor.

Öte yandan belge, 1967 öncesinde belirlenen Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs sınırlarında bir Filistin devleti olduğunu resmi olarak kabul ediyor.

Bu, İsrail'le daha önceki barış müzakerelerinin de temelini oluşturuyordu.

Doha'da bir basın toplantısı yapan Hamas'ın siyasi lideri Halid Meşal, Yahudilere olan yaklaşımlarının da değişeceği sinyalini verdi.

Meşal "Hamas mücadelesinin Siyonizm işgaline ve girişimlerine karşı olduğuna inanıyor. Bu, Yahudiler ya da Musevilik'e karşı bir mücadele değil" dedi.

Bu, Hamas'ın uluslararası duruşunu geliştirmek istediğine işaret ediyor.

Örgüt, Mısır ve bazı Körfez Arap devletlerinin terör örgütü olarak tanımlamasının ardından, Müslüman Kardeşler'e bağlılıklarını gösteren ifadelerden vazgeçti.

Ancak İsrail'e karşı duruşunu "silahlı direniş" olarak tanımlayan Hamas'ın ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB) terör örgütü listesinden yakın zamanda çıkması da pek mümkün görünmüyor.

İsrail Başbakanlık Sözcüsü David Keyes, Hamas'ın yeni belgesini ciddiye almadığını söyledi.

Keyes, "Kendi televizyon kanallarında, okullarında ve camilerinde halklarına İsrail'i yok etmelerini söylüyorlar" dedi.

Bir süredir Hamas'ın Filistinli siyasi hareketlerin şemsiye örgütü olan Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) girmeye çalıştığı söyleniyor.

Hamas'ın asıl siyaset belgesinde de "İslam'ı hayat tarzı olarak benimsemesi halinde FKÖ'nün askerleri olmayı kabul edeceği" belirtiliyor.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın liderliğindeki FKÖ şimdi kendisini "Filistin halkının, içeride ve dışarıdaki ulusal çatısı" olarak tanımlıyor.

Yani Hamas'ın belgesindeki değişim, Hamas ve Fetih hareketi arasında süren zararlı ayrışmanın bitmesini görmek isteyen Filistinliler üzerinde işe yarayabilir.

Öte yandan, Fetih Hareketi Sözcüsü Usame el-Kavasimi Hamas'ı, duruşunu daha önce değiştirmediği için eleştirdi.

El-Kavasimi, "Hamas 30 yıldır hainlik, dine küfretme ve Filistin halkı arasında keskin bir ayrışmaya sebep olmayla suçladığı FKÖ'den özür dilemeli" dedi.

Batı Şeria'yı kontrol eden Filistin yönetimi ile Gazze'yi kontrol eden Hamas arasındaki gerilim, son zamanlarda yükselmişti.

Hamas 2006 yılında yapılan seçimleri kazanarak bir yıl sonra Gazze şeridini ele geçirmişti.

Duruşunu yumuşatan Hamas lideri Meşal de, iki yıl sonra görevini bırakmaya hazırlanıyor.

Bazı uzmanlar, Meşal'in İsrail ve Mısır tarafından sıkı sınır denetimi uygulanan Gazze'ye ekonomik baskıyı yatıştırmayı amaçladığını söylüyor.

Bu arada rakibi Mahmud Abbas önümüzdeki hafta ABD Başkanı Donald Trump'la görüşmeye hazırlanıyor.

Hamas, Abbas'ın diplomatik çabalarını resmi olarak eleştirse de, barış süreci yeniden canlanırsa kendini marjinalleştirmek istemeyebilir.