Suriyeli genç gazeteci Harout Ekmanian uzun süredir Türkiye'yi yakından takip eden bir yazar. Aynı zamanda sosyal medya uzmanı. Sık sık yaptığı Türkiye ziyaretlerinin sonuncusunda kendisiyle şu anda savaş halindeki doğduğu topraklarda neler olduğunu, Türkiye'nin Suriye sürecindeki rolünü ve Suriyeli Ermenileri konuştuk...
Aris NALCI
KİMDİR?
Harout Ekmanian @bigharoutig
Halep doğumlu bir gazeteci. Hayatının büyük bir kısmını Halep'te geçirdi. Orada Devlet Üniversitesi'nde Hukuk Eğitimi aldı. Halep Ermeni Lisesi'nden mezun. Annesi Antepli, babası Siverekli. Halep Ermeni toplumunun gazetelerinde gazetecilik yaptı. Suriye'deki İngilizce yayınlanan dergilerde yazılar yazıyor. Halen Ermenistan'da Civilitas Vakfı bünyesindeki civilNET.am internet sitesinde haberci olarak çalışıyor.
Bu İstanbul'a ikinci gelişin ama çeşitli zamanlarda transitleri de eklersek Türkiye'ye gelişlerin son yıllarda yoğunlaştı. Merakımı gidermek için sormak istiyorum. Türkiye'ye ne için geliyorsun?
İlkinde gazeteci olarak gelmiştim. Van'daki Surp Haç Kilisesi'nin açılışına gelmiştim sonra da 24 Nisan Soykırım anmasına gelmiştim. Şimdi de Gürcistan, Ardahan ve Antakya üzerinden geldim. Antakya'da Vakıflı Köyü'nde son ermeni köyünde yapılan Meryemana bayramına katılmaya gittim.
Türkçeyi nereden öğrendin?
Genelde Suriyeli Ermenilerin büyük babaları büyük anneleri, Van'dan Muş'tan Antep'ten gelen insanlar o yüzden biliyorlar Türkçeyi. İnsanların kuleğında o dil var zaten. Daha çok televizyon etkili oldu sanırım bu dili bilmemizde. 80-90'larda Suriye televizyonu günde sadece 5-6 saat yayın yapardı. Biz daha çok TRT izlerdik. Oradaki belgeselleri izlerdik. Dünya penceresiydi bizim için Türkiye'deki kanallar.
Televizyondan açılmışken konu, son zamanlarda ortadoğu ülkelerine Türkiye'deki dizilere olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsun?
Bu benim dediğim türkiye televisyonu izleyenler daha çok Ermenilerle ilgili aslında benim Arap arkadaşlarım Türkiye'yi izlemiyorlardı o zamanlar. Şimdi biraz onlara yönelik aslında bu dizilerin gelmesi. Yoksa biz zaten izliyorduk.
Ermeniler oradan gelmişler. Onlar için türkiye televizyonlarından yayınlanan konular Ermenilere yakın onları ilgilendiren konular o yüzden Ermeniler arasında yaygın bu. Suriyeli Araplar orada doğmuş orada doğmuş insanlar onlar için ikinci üçüncü sırada kalır bu.
Senin ailen nereden?
Benim annem tarafı Antep'ten, babam tarafı da Siverek'ten.
Sen Ermenistan'a ne zaman ve neden gittin?
Ben 2012 Mart ayı sonunda Ermenistan'a gittim. Sonrasında bir kereliğine Suriye'ye gidebildim. Benim yakınlarım şu anda Ermenistan'a geldiler. Geçtiğimiz Ekim ayında geldiler Ermenistan'a, ama kuzenlerim ve akrabalarım halen Halep'teler.
Suriye'den oldukça büyük bir nüfus Ermenistan'a göç etti. Şu anda Suriyeli ailelerin Ermenistan'daki durumu nedir? Sorunları neler? Türkiye'deki haber ajanslar sürekli bu ailelerin Karabağ'a gönderildiğini söylüyor ama senin duyumların gördüklerin neler?
Ermenistan'da insanların nereye gideceklerini nerede yaşayacaklarını söyleyen yok. Dolayısı ile bu doğru değil. İlk soruya dönersem, Evet Ermenistan geç kaldı yardım elini uzatmakta. Ermenistan'ın ekonomik durumunu da değerlendirmemiz gerek. Eremnistan göçmen alan bir ülke değil. Ermenistan halen göçmen üreten bir ülke dolayısı ile bu ülkeden çok büyük beklentilerimiz olamaz. Ama yine de olan imkanlarla çok daha fazla şey yapılabilirdi. İyi ki de başladı hiç olmamasından daha iyidir.
Ermenistan tarihinde uzun bir süre sonra ilk kez iç göç alıyor yani aslıdna. Bununla nasıl başediyor?
Elinden geleni yapmaya çalışıyor Ermenistan. Bazı kötü kararlar alınmadı değil. Yeni bir proje var örneğin. Yerevan'dan 20 kilometre uzakta küçük bir kent inşaa edecekler Suriye'den gelenler için ki bu bence yanlış bir karar. Bu insanlar savaştan geliyorlar ve senin halkına entegre olmalılar, ayrı tutulmamalılar. Göçmen psikolojisinden çıkmaları için yardımcı olunmalı. Onları oraya gönderirlerse karantinaya alınmış gibi olacaklar. 1940'ların sonlarında büyük bir göç oldu Sovyetler Birliği desteğiyle. Dünya diasporasından gelenleri o dönemde de ayrı ayrı yerlere koydular ve gelenler entegre olamadılar. Hatta 30 yıl sonra Ermenistan'dan tekrar geri ilk geldiği ülkeye dönenler var.
Şimdi Ermenistan'ın durumu o günkü şartlardan daha farklı. Şu anda çifte vatandaşlık hakkı tanınıyor gelenlere. Hatta oradan arabanı eşyanı getiriyorsan onları vergiden muaf tutuyor Ermenistan hükümeti.
Şu anda resmi rakamlara göre Ermenistan'da 8000 bin kişi var Suriyeli.
Sokakta batı Ermenicesi konuşan insanları daha çok duyuyorsun artık. Hatta Halep şivesiyle konuşuyorlar.
Suriye Ermeni toplumunun nasıl bir yapısı var? Suriye devletiyle nasıl bir ilişkileri var?
Suriye'de Ermeniler soykırımdan sonra daha çoğaldılar ancak çok daha önceden bu topraklarda Ermeniler var. 1915'ten sonra toplum çok daha genişledi. Soykırım'dan kurtulanlar Suriye'den sonra da birçok ülkeye dağıldılar aslında. O yüzden de “mayr kağut” (ana kent) derler.
Üç Ermeni cemaati var Suriye'de. Katolikler, Protestanlar ve Ortodokslar. Her birinin okulları ve hemşerhi dernekleri var. Urfa, Antep, Sivas hemşehrileri birlikleri var. Etkinlikler yapıyorlar.
Suriye Ermeni basını nasıl takip ediyor savaşı?
Resmi olarak Ermeni toplumunun Suriye'de tek bir gazetesi var adı da Kantsasar. Haftada bir yayınlanıyor. 10 - 12 sayfalık Ermenice bir gazete. Savaştan önce 1000'e yakın basılıyordu ama şimdi ne kadar kesin bilemiyoruz. Bu gazete alınıp ofislere evlere dağılıyor dolayısı ile daha fazla kişi tarafından okunuyor bir gazete.
Suriye'deki Ermeni okulları ne durumda?
Suriye'de 6 tane Ermeni okulu var. Ancak şimdi bölgeler riskli olduğu için şimdi öğrenciler ssadece bir okulda toplanıyorlar. Yani 5 okul bir okul binasında eğitim veriyor. Şidmi bir yıl öncesiyle kıyaslarsak öğrenci sayısı da yarıdan daha az eskisine oranla. Ancak eğitime devam ediyorlar.
Bu okullar kiliseye bağlı bir şekilde, kiliseden yayınlanan son bir bildiriye göre okullar 17 Eylül'de yeniden eğitime başlayacaklar.
Okullarda anadilde mi eğitim veriliyor?
Suriye okullarında ne varsa hepsi Ermeni okullarında da var. Haftada 4 saat ermenice var ve din dersleri de 2 saat olarak Ermenice veriliyor.
Ermeni okuluna nasıl kaydoluyorsunuz. Suriye'de de Türkiye'deki gibi kodlanıyor mu Ermeniler?
Suriye'de kod yok. Zira durum başka. Türkiye'de Ermenilerin adları değiştirilmiş zaten o kodlandırmanın sebebi belki de bu. Ama Suriye'de kimse Ermenileri adlarını değiştirmesi için zorlamadı o yüzden adlarından belli Ermeni oldukları zaten. Ama şöyle bir durum var. Ermeni okuluna bir Arap çocuk kayıt olmaya geliyorsa söylüyorlar “burası Ermeni okuludur” diye. Ama benim okulumda da Arap öğrenciler vardı hiçbir zaman da problem yaşamadık. Yani bir engelleme yok.
Suriye'de Emrenilerin diğer toplumlarla ilişkisi nasıl. Mesela Rojava'da ne durumdalar?
Ermeniler yoğunluk olarak Halep'teler ancak Kesap'ta ve sahil bölgelerinde varlar. Şam'da Lazkiye'de, Kamışlı'da Ermeniler var. Kamışlı şu anda Kürtlerin kontrolü altında. Orada kentteler. Ve Derik köyünde bir kilise ve ilköğretim okulu var Ermenilerin. Halen oradalar. Kürtlerin kontrolü altındaki bölgelerde kimse Ermenilere “git” demiyor. Ancak bombalardan korkan ve diğer kentlere hatta yurtdışına çıkanların sayısı da az değil. Suriye'nin her bölgesinde bu böyle.
İlk günden beri bu böyle. Eğer bir bölge muhaliflerin kontrolüne geçiyor ise siviller oradan çıkıyorlar. Çünkü biliyorlar ki ondan sonra bombalamalar başlayacak.
Muhaliflere bir güven var mı?
Büyük kentlerde özellikle büyük bir sempati olduğunu söyleyemeyiz. Her bölge kendi içerisinde farklı bir dinamikte şu anda. Mesela Humus kentinde iş biraz daha mezhebi. O yüzden Batı medyası ne zaman ki bu olayları dini bir savaş olarak tanımlıyor. O zaman doğru bir bakış açısı yaratmış olmuyor.
Avrupa, Birleşmil Milletler'in ve ABD'nin gündemi şu sıralar sürekli Suriye ile meşgul. Açıklamalarda birbirleriyle yarışıyorlar adet? Sen nasıl okuyorsun onların bu açıklamalarını?
Batı için durumu anlatmayı basitleştirmek için savaşı “dini” olarak tanımlamak onlar için en kolay şey. Burada başka şeyler var. Bu bölgenin bir sömürge tarihi var. Oradan kalan büyük bir miras var. Bu bölgeyi onlar böyle çizdiler bu sınırları onlar koydular. Kanunlar bile. Anayasalar bile o zamanlardan kalma. Suriye'nin anayasası Napolyon'un 200 yıl önce koyduğu anayasanın biraz daha geliştirilmiş bir halidir. Onlar tarihi biraz daha basitleştirerek veriyorlar bence.
Peki o zaman Suriye'yeyi hangi kaynaklardan takip edebilir insanlar?
Syria Observer (http://www.syrianobserver.com) , Syria report (http://www.syria-report.com) , syria Deeply (http://beta.syriadeeply.org) , Jadaliyya (http://syria.jadaliyya.com) ve Almodon (http://almodon.com) olabilir. Daha birçok bloger var tabii şu anda Suriye gazeteciler için belki de en tehlikeli ülke.
Türkiye'nin rolü konusunda ne düşünüyorsun?
Ben Türkiye'nin kendine Suriye'de biçtiği rolün çok zararlı olduğunu düşünüyorum. Artık her sabah haberleri seyrederken bundan kötüsü olamaz diyoruz ama oluyor. Suriye vatandaşı kimse durumun silahlanmaya gitmesii istemezdi. Komşu ülkeler ara bulucuk yapmalıydı. Taraf desteklemek değil. Tarafın için de taraf buluyor desteklerken. Muhalifler arasında sadece bir kesimi destekliyor Türkiye mesela. Suriye Muhalifleri arasında aşırı islamcıların çoğalmasının bir nedeni de Türkiye bence.
Halep'te soyulan fabrikalar
Nasıl olmalıydı Türkiye'nin tavrı?
Ayrıştırıcı olmak yerine birleştirici olmalıydı. Dışarıdan silah getirilmesini önlemeliydi. İnsani yardıma daha çok ağırlık vermeliydi. Bu oluyor ama daha organize bir şekilde olabilirdi. Silahlandırmayı ve başka ülkelerden gelen savaşçıları önlemeliydi. Çeçen'in ne işi var orada. Libyalı'nın Afgan'ın.
Eğer savaşan varsa Suriyeliler savaşıyor. Bıraksın onlar kendi ülkeleri için kendi seçtikleri yolu onlar yapsınlar mesela. Niye başka ülkelerden gelen savaşçıların bu ülkeye geçmesine Türkiye neden izin verdi.
Halep'te endüstriyel bir alan var. Opradaki tüm mallar Türkiye'ye geldi. Fabrikalar vs. Nasıl geldi onlar Türkiye'ye.
Bu fabrikalar şu anda Türkiye'de mi faaliyetlerini sürdürüyorlar?
Hayır soyuldular. Oradan içi boşaldı tamamen içndekiler başka yerlere götürüldü. Sınır ötesi diyorlar ama neresi bilmiyoruz. Ama bu fabrikalardaki malzemeler nasıl Türkiye sınırını geçebiliyorlar?
Eğer Türkiye Suriye muhalefetini destekliyor ise bıraksaydı da orada o fabrikalar işlerine devam etseydi. Niye o fabrikaların soyulmasına izin verdi?