Konya'nın Meram ilçesine bağlı Çarıklar Köyü'nde, 21 Temmuz'da yaşanan bir kavgada 43 yaşındaki Diyarbakırlı Hakim Dal silahla vurularak öldürüldü.
Dal ailesi savcılığa verdikleri ifadede, Dal'ın Kürt olmasından dolayı olayın "ırkçı saiklerle yapılan bir saldırı olduğunu" savundu.
HDP de olayın 'ırkçı' bir saldırı olduğunu söyleyerek, saldırıyı kınayan açıklamalar yaptı.
Konya Valiliği ise olayın Dal ailesinin hayvanlarının köyün tarlalarına zarar vermesi üzerine oluşan bir husumetten kaynaklanan 'adli bir mesele' olduğunu, "etnik saiklerle yapıldığı propagandasıyla konunun mecrasından çıkarıldığını" belirtti.
Olay nasıl gelişti?
Saldırıda öldürülen Hakim Dal'ın kardeşi Hamdi Dal, BBC Türkçe'ye yaşadıklarını anlattı.
28 yıl önce Diyarbakır'dan, Konya'ya göç ettiklerini ve hayvancılık yaparak geçindiklerini söyleyen Hamdi Dal, on yıl önce, olayın yaşandığı bölgede arsa ve arazi aldıklarını ve çiftlik hayvanı yetiştirdiklerini söyledi.
Yaşadıkları civarda istenmediklerini, bu yüzden böyle bir saldırıya maruz kaldıklarını savunan Hamdi Dal, yıllardır köylülerin 'zorbalıklarına hedef olduklarını' öne sürdü.
Hamdi Dal, olay günü hayvanlarını merada otlatan çobanın saldırıya uğraması üzerine, ağabeyi ve yeğeninin olay yerine gittiklerini, bu sırada köyün muhtarının onlarca kişiyi ağabeyi ve yeğenine karşı kışkırttığını iddia etti.
Kendilerinin de olay yerine ulaştıkları sırada kalabalık bir grubun taşlı, sopalı saldırısına maruz kaldıklarını söyleyen Hamdi Dal, saldırının yaşandığı yerde üç kişilik bir jandarma ekibinin olduğu ifade etti.
Hamdi Dal, kanlar içinde kalan ağabeyi Hakim'in "jandarmanın gözü önünde vurulduğunu" söyledi.
Dal, "On yıl önce orada bir çiftlik kurduk, ilk günden itibaren bizi orada istemiyorlardı. Kürt olduğumuz için dışlıyorlardı, daha önce de benzer sorunlar yaşandı ama bu olayda köyün muhtarı köylüleri bize karşı kışkırttı.
"Biz dört kişiyken, muhtar başımıza 50-60 insan topladı, taş ve sopalarla 'pis teröristler' diyerek bize saldırdılar" dedi.
Valilik: 'Adli bir olay, belirli çevreler etnik bir kavga şeklinde yansıtmaya çalışıyor'
Konya Valiliği, saldırıya ilişkin Perşembe günü yaptığı açıklamada olayın 'adli bir mesele' olduğunu belirtti:
"Konya Meram ilçesi Çarıklar Mahallesi'nde; 2012 yılından bu yana küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan vatandaşlarımızın hayvanlarının, bir başka mahallede ikamet eden vatandaşlarımıza ait tarlalara girmesi nedeniyle, iki mahalle sakinleri arasında tartışma çıkmış, tartışma büyüyerek silahlı, taşlı-sopalı kavgaya dönüşmüştür."
https://twitter.com/TCKonyaValiligi/status/1417949328514113550
Konya Valiliği, jandarmanın bölgede olayı yatıştırırken "hayvan sahiplerinden Hakim Dal'ın, kavga esnasında ateşli silahla yaralandığını ve hastanede vefat ettiğini" belirtti ve 'hayvanların mera ve tarlalara zarar vermesi üzerine çıkan husumetten kaynaklandığını' ifade etti.
Açıklamada, olayla ilgili çok yönlü adli soruşturmanın devam ettiği belirtildi ve şöyle dendi:
"Söz konusu olay, adli bir olay olup, belirli çevrelerce etnik bir kavga şeklinde yansıtılmaya çalışmakta, bu yönde algı oluşturulmaktadır. Bu tür provokatif paylaşımlara ve haberlere itibar edilmemelidir."
HDP Milletvekili Çepni: 'Mera bahane, olay ırkçı bir saldırı'
Hakim Dal'ın cenazesi, Perşembe günü Tatlıcak Mahallesi'nde toprağa verildi. Cenaze törenine katılan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, Konya valiliğinin olayı "adli bir mesele gibi ele aldığını ve ırkçılık boyutunu görmezden geldiğini" söyledi.
Çepni, ailenin yıllardır Konya'da yaşadığını ve birçok defa "Siz Kürt'sünüz, buradan gidin siz burada ekmek yedirmeyiz" gibi hakaret ve tacizlere maruz kaldığını öne sürdü.
Gergin bir ortamda cenazenin defnedildiğini söyleyen Çepni, "Cenaze sabah saat 10'da apar topar defnedildi, polis ciddi bir güvenlik önlemi almıştı, herkes çok öfkeliydi, sözün bittiği yerdeyiz" dedi.
Avukat Karabulut: 'Muhtar dahil, yaklaşık 40 kişi gözaltında'
BBC Türkçe'ye sorularını yanıtlayan ailenin avukatı Abdurrahman Karabulut, Hakim Dal'ın "ensesinden vurularak öldürülmeden önce linç edildiğini" ifade etti.
Dal'ın kafasında ve vücudunun çeşitli yerlerinde darp izlerinin bulunduğunu söyleyen avukat, saldırıda muhtar dahil 40 kişinin gözaltına alındığını, Hakim Dal'ı kimin öldürdüğünün tespit edildiğini, zanlıların Cuma günü savcılığa çıkarılacaklarını söyledi.
Avukat Karabulut, olay yerinde silahla ateş edenin haricinde yedi kişinin de Hakim Dal'a taş, sopa, bıçaklara saldırdığını söyledi:
"Bu yedi kişi de TCK 37. madde kapsamındaki suçtan sorumlular, ağırlaştırılmış müebbet cezası ile yargılanmalılar, o suça iştirak eden herkes Hakim Dal'ın katili. Organize bir şekilde, taammüden saldırıyı gerçekleştirdikleri için, oradaki elli kişi, kasten, taammüden, etnik saiklerle adam öldürme; diğer yaralı iki kişi açısından adam öldürmeye teşebbüsten dava açacağız. Çünkü hepsi organize ve fikir birliğiyle bu saldırıyı yapmış."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Perşembe günü aileyi telefonla arayarak başsağlığı dilediğini söyleyen avukat Abdurrahman Karabulut "Aile, olayın adli değil, ırkçı bir saldırı olduğunu İçişleri Bakanına da anlattı ve Bakan ailenin yanında olduğunu söyledi" dedi.
Karabulut, "Bu tür suçları önlemenin yolu, ırkçı duyguların karşısında birlikte el ele verip birlikte karşı durmak" diye konuştu.
Barolardan saldırıyı kınayan ortak açıklama
Diyarbakır Barosu ile birlikte, Doğu ve Güneydoğu'daki 14 baro 'ırkçı bir saldırı' olarak niteledikleri saldırıyla ilgili ortak bir basın açıklaması yayımladılar.
Baro açıklamasında "son bir haftada Türkiye'nin farklı yerlerinde Kürklerin başka saldırılara da maruz kaldıklarını" söyledi.
https://twitter.com/Diyarbakirbaro/status/1417912596171272199
19 Temmuz 2021 tarihinde Diyarbakır ve Mardin'den Afyon'a mevsimlik tarım işçisi olarak giden işçilerin "Kürtçe konuştukları için ırkçı saldırıya uğradıklarını" belirten baro, bir sonraki gün Ankara'nın Altındağ ilçesinde bir Kürt aileye yönelik gerçekleşen silahlı saldırıda, 2'si ağır 4 kişinin yaralandığı belirtti.
"Son süreçte Kürt kimliği ve Kürtçe dilinin kullanımı nedeniyle sıklıkla bu ve benzeri linç girişimine, nefret söylemine ve saldırılara maruz kalındığı görülmektedir" diyen barolar, yaşanan bu saldırıların münferit ve adli olay gibi görülmesinin yanlış olduğunu söylediler:
"Şiddet ve kutuplaştırıcı dilin kullanılması, bu yönlü ırkçı saldırıların oluşumunda etki etmektedir. Son yıllarda siyasi erklerin kullandığı ayrımcı dil, toplumda telafisi olmayan olaylara zemin sunmaktadır."
İHD: '11 yılda 280 ırkçı saldırıda 15 kişi öldürüldü, 1090 kişi yaralandı'
Saldırıyı kınayan bir açıklama da İnsan Hakları Derneği'nden (İHD) geldi.
İHD, 2020 yılında 'ırkçı' olarak tanımladıkları 14 saldırı olayında 3'ü Suriyeli çocuk olmak üzere 7 kişinin öldürüldüğünü, en az 32 kişinin de yaralandığını belirtti.
İHD, 2010 yılından bu yana ise 'ırkçı' olarak tespit ettikleri saldırıların sayısının 280 olduğunu ve 15 kişinin öldürüldüğünü, 1097 kişinin de yaralandığını ifade etti.
"Ayrımcı, ötekileştirici söylem ve davranışların münferit olmadığını, son örneklerle yaşama kasteden saldırıların devam ettiğini görüyoruz" diyen İHD, saldırıların kaynağında 'siyasetçilerin nefret söylemlerinin payının büyük olduğunu' savundu.