Spor

Hakem kararları çok tartışılacak

Spor yazarları Türkcell Süper Lig de oynana karşılaşmalar için neler yazdı. İşte yazarların bugün yorumlarından özetler:

08 Şubat 2009 02:00
Spor yazarları Türkcell Süper Lig de oynana karşılaşmalar için neler yazdı. İşte yazarların bugün yorumlarından özetler: 

Aslan sonunu getiremedi


Rıdvan Dilmen: Önemli kayıp
Trabzonspor ve Sivasspor’un kazandığı haftada gerideki Galatasaray’ın kredisi olmadığını bu yüzden çok önemli bir iki puandan olduklarını belirtiyor ve ekliyor: “Hakem kararları çok tartışılacak. Lincoln, savunma oyuncusunun bilinçsiz ayağını sokması üzerine topa ayağına soktu. Çok kişi penaltı değil diyebilir ama bence penaltıydı. Ancak aldatmaya yönelik kart gördü. İkinci de atıldı.”

Erman Toroğlu: Her şey kötü!
Kayserispor maçında Galatasaraylı futbolcuların üzerinde fiziksel olarak hazır olmadıkları için inanılmaz bir sinir bulunduğunu kaydediyor. Lincoln’ün bir sarı kartı bulunurken artık ortalarda dolaşmaması gerektiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Eğer bir yerde olay varsa oradan uzaklaşacaksın ters istikamete doğru…Ama, Lincoln ne yapıyor? İkinci sarı karttan sarı oluyor. Tam ‘Güzel maç seyredeceğiz’ diyoruz, maç maçlıktan çıkıyor.”

Mehmet Demirkol: Hakemlerimizin aşırılık sorunu
Türkiye’de hakemlerin bir aşırılık sorunu olduğunu elini azıcık kaldırıp kart istemeye, kart gösterilen dünya yüzündeki tek ülkede yaşandığını kaydediyor. Dün bu durumun kurbanının Lincoln Dün Delgado, yarın başkası olacağını ifade ediyor ve ekliyor: “Bunun sebeplerini bu yazıda analiz etmeye çalışacak değilim. Ancak basit bir fikir yürütmeyle doğru ya da yanlış şu sonuca varabiliriz sanıyorum: Topunla tüfeğinle üzerine gittiğin bu adamların elinde silah olarak ne var, kartlarından başka! Tribünleri ve Skibbe’yi zıvanadan çıkaran bu kararların Galatasaraylı oyuncularda negatif bir yankı bulmayışı dün Galatasaray’ı son dakikaya kadar ayakta tuttu.”

Sergen Yalçın: Lincoln 10 arkadaşına ayıp etti

Düne kadar G.Saray’a çok puan kazandırmış olmasına rağmen dünkü kaybedilen 2 puanın tek sorumlusunun Lincoln olduğunu kaydediyor. G.Saraylıların çok tepki gösterdiğini fakat pozisyonları soğukkanlı incelendiğinde 2 sarı kartın da verilebilir olduğunun görüldüğünü ifade ediyor ve ekliyor: “2. sarı kart, G.Saray-Beşiktaş derbisinde Delgado’nun gördüğüne çok benziyor.. Bu tip durumlarda kartın nasıl verildiğinden çok nasıl alındığına bakıyorum ben.. Lincoln gibi bir yıldızın sahada ‘ayrıcalıklı’ymış gibi davranması ve hakemle oynaması yanlış herşeyin başında.. 1.5 senede 3. kırmızı kartını görmesi suçun biraz da Lincoln’de olduğunu gösteriyor zaten.”

Levent Tüzemen: Maçın yıldızı Dereli!
Selçuk Dereli’nin beğendiği bir hakem olmasına rağmen Türkiye'de yönettiği maçların çoğunda "Patron benim" düşüncesiyle ön plana çıktığını kaydediyor. Abuk subuk kararlarla önce futbolcuları sinirlendirdiğini, sonra da tribünleri gerdiğini vurguluyor. Galatasaray-Kayseri maçının 29 dakika kıran kırana oynandığını, nücadele gücü, temponun yüksek olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “ Baros-Lincoln-Nonda-Arda-Ayhan gibi top kullanan oyunculara karşı, Kayseri alan savunması yapıyordu. Eren, Baros'la birbirlerinin kafalarını patlatacak kadar yapışık oynuyordu. G.Saray 28'de Nonda ile golü bulduktan bir dakika sonra Lincoln ikinci sarıdan atıldı. İkinci sarı, yorumu geçin, kurallara bile aykırı. Kitabı doğru okuyana tabii. İlk sarı da bence hatalı. Çünkü temas var ve Lincoln düştüğünde ‘Pozisyon penaltı’ gibi bir istekte bulunmadı. Dereli'nin Kayseri'nin bir penaltısını da vermediğini belirtelim.”

Tanju Çolak: 30. dakika ve 30. dakikadan sonra
30. dakikada Lincoln'ün ikinci sarıdan kırmızı kartla oyun kurgusu da altüst olduğunu kaydediyor. İkinci yarıya Kayseri’nin sayısal avantajla beraber atak başladığını fakat bu atakların, final paslarının kötü kullanılmasıyla sonuçsuz kaldığını belirtiyor. G.Saray’ın geri çekilip ileride Baros'u tek bırakıp onun koşu alanlarına atılan toplarla kontratakla oynayacaklar derken birden Baros'un yerine Barış girdiğini Skoru koruma düşüncesinin çok daha ağırlık kazandığını vurguluyor. Ancak son dakikalarda Mehmet Eren'le gelen Kayserispor'un beraberlik golü G.Saray'ı yıktığını ifade ediyor ve ekliyor: “Duran toplar, Sabri tarafından anlamsız ve hemde kötü yerlerde kullanıldı. Uygulanışta hala taktiksel bir etkinlik olmaması kenar yönetimin bunun üzerinde durmamasından kaynaklanıyor. Hakem Selçuk Dereli'ye gelince. Lincoln'ü 2. sarıdan attığı pozisyon tartışılır.”

Ömer Üründül: Sivas, takım olmuş
Sivasspor’lu Bilica’nın ligin en iyi defans oyuncusu olduğunu kaydediyor. Bilica’nın Galatasaray’la oynanan kupa rövanşında olmadığını, Galatasaray erken gol atınca işler çok zor göründüğünü fakat buna rağmen Bilica'sız Sivasspor’un 20 dakikayı ikinci golü yemeden geçtiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Bu örneklerden şu sonuç ortaya çıkıyor. Sivasspor takım olmuş durumda. Herhangi bir oyuncuya endeksli değil.”

Gürcan Bilgiç: Fenerbahçe neden kazandı?
Avrupa Şampiyonası'ndaki istatistikleri inceleyen UEFA’nın hazırladığı raporda oynanan 32 maçın yüzde 68'inde, rakiplerinden daha çok koşan takımların ya kazandıklarını ya da berabere kaldıklarının ortaya çıktığını kaydediyor. Yani; eğer Fenerbahçe gibi rakibin oynamasına izin veren bir ekipseniz maçta kazanma şansınız yüzde 32 olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Ve yine eğer Bursa deplasmanındaki Fenerbahçe gibi rakipten daha iyi mücadele edip, daha çok koşuyorsanız, üç taneyi atıp evinize dönüyorsunuz. Çünkü o zaman klas farkınızı ortaya çıkartıp, işleri daha kolay hale getiriyorsunuz. Bu yüzde 68, aslında bugünkü Turkcell Süper Lig'in zirvesine 6-7 takımın oynamasının da nedeni. Büyük takımlar gibi ekstra oyuncuları fazla olmayan diğerleri, daha çok koşup, mücadele ederek, dengesizliği dengeye çeviriyorlar. Puan almayı başarıyorlar.”

Uğur Meleke: Kadıköy’de 1 puana ağlanır mı?
Geçtiğimiz hafta Kadıköy’de F.Bahçe’yle 1-1 berabere kalan G.Antepspor’un kulüp başkanının, maç sonrası yayıncı kuruluş mikrofonlarına, “Bu denli kısıtlı imkanlarla sahada üstün mücadele veren takımımı görünce gözlerim doldu, duygulandım” açıklamaları yaptığını anımsatıyor. Bu sözlerin bir boy büyük planları da köreltmeye/anlamsızlaştırmaya başladığını ifade ediyor ve ekliyor: “Gerçekten de bir Anadolu takımının, İstanbul’dan bir puan alması duygulanılacak, ağlamaklı olunacak bir şey midir; o zaman Sivasspor oturup aylarca ağlayacak.”

Ali Sami Alkış: Balili-Kamanan futbol düeti!..
Fenerbahçe ‘İspanya’nın Gol Kralı’nı getirdim’ diye, süper transfer yaptığını düşündüğünü ama; Güiza’nin aylardır ortaya çıkamadığını anımsatıyor. Buna karşılık Sivas’ın; Fransa Ligi’nden isimsiz Kamanan’ı getirdiğini, adamın her maçta takımın en iyisi olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Üstelik arka arkaya goller de atıyor. Kamanan’ın göze hoş gelen estetik ve heyecan verici bir futbolu var. Gelir gelmez takıma alıştı. Balili ile birlikte, yine takımın en iyileri arasındaydı. Bu çocuğa dikkat edin.”