Galatasaray'ın efsane futbolcularından Hakan Şükür, Türkiye Kupası Finali'nde yenilgi sonrası konuşan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın "2000 yılında Fethullah Gülen’in Galatasaray’ı duayla şampiyon yaptığı söyleniyor" sözlerine cevap verdi. Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen Şükür, Yeni Hayat'taki yazısında, "Yıldırım’ın bence hem mizah, hem de spor tarihine geçti. Emek, samimiyet bazen paranın yapamadığı şeyleri yapar. UEFA Kupası’nı kazandığımız 2000 yılını yaşayan arkadaşlar hatıralarını yazsa ‘kiminin parası, kiminin duası’ diye bitirirler anlatacaklarını herhalde" ifadesini kullandı. "Elbette dua önemli, elbette Allah’tan istemek önemli" diyen Şükür, "Benfica maçı için Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın davetlisi olarak maç öncesi yemeğe katılan Cübbeli Ahmet Hoca, Fenerbahçe’nin golü için dua ettiğini açıklamıştı. Aziz Yıldırım’ın maç öncesi bir akşam yemeğinde buluştukları ve Aziz Yıldırım’ın dua istediği ortaya çıkmıştı" dedi. "Peki, Yıldırım’ın duayı şike aracı olarak kabul etme halini nasıl açıklayacağız?" diye soran Şükür, "Çok basit, 'paralel paranoyası" görüşünü dile getirdi.
Hakan Şükür'ün Yeni Hayat'ta "Galatasaray şike yaptı!" başlığıyla yayımlanan (28 Mayıs 2016) yazısı şöyle:
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Ziraat Türkiye Kupası finalinde Galatasaray’ın 1-0 üstünlüğü ile sonuçlanan Fenerbahçe maçı sonrası yaptığı açıklamada, “2000 yılında Fethullah Gülen’in Galatasaray’ı duayla şampiyon yaptığı söyleniyor. Bizde böyle bir şey yok. Yazık değil mi bu kulüplere?” deyince hafif bir tebessüm oluştu yüzümde.
Son 3 yıldır Türkiye siyasetinin bir yansımasıydı sanki Aziz Yıldırım’ın çıkışı. 220 milyon Türk lirası yatırım yaptığı bir sezonu hiç kupa almadan kapayan Yıldırım, kaybettiği final sonrası açıklamalarıyla dikkatleri başarısızlıktan başka yere çekmeye çalışıyordu. Beşiktaş’tan Trabzonspor’a, hakemlerden Futbol Federasyonu’na her yere suçlamalarda bulunuyordu. Ama en tartışmaya açık olanı; “Galatasaray şike yaptı!” demesiydi… Hem de bunu bilerek ve kasten üstüne basa basa tekrar etmişti.
Eğer Aziz Yıldırım, Galatasaray’ın şike yaptığını iddia ediyorsa bunu ispatlamalıydı. İspatlayabiliyorsa bunu belgeliyordu da demekti. Eğer belgeliyorsa bunu adli makamlara başvurarak hukuki bir sürece dâhil etmeliydi. Çünkü eğer bir suça dair iddian ve delilin olmasına rağmen bunu saklıyor savcılığa başvurmuyorsan suçu örtüyor, saklıyor, suça ortak oluyorsun demektir.
Galatasaray yönetimi Aziz Yıldırım’ın bu suçlamaları veya iftiraları karşısında herhalde bir hukuki süreç başlatacaktır. Herhalde Aziz Yıldırım da mahkemede kendini ve iddialarını savunurken delilleri ortaya koyacaktır ya da koyamayacaktır. Bunu zaman gösterecek.
Unuttum mu sandınız; hayır… Hiç unutur muyum, hiç unutulur mu? Girişte yazdığım, “2000 yılında Fethullah Gülen Galatasaray’ı duayla şampiyon yaptı!” açıklaması var ki Aziz Yıldırım’ın bence hem mizah, hem de spor tarihine geçti.
Emek, samimiyet bazen paranın yapamadığı şeyleri yapar. UEFA Kupası’nı kazandığımız 2000 yılını yaşayan arkadaşlar hatıralarını yazsa ‘kiminin parası, kiminin duası’ diye bitirirler anlatacaklarını herhalde.
Aziz Yıldırım dün kaybedilen kupa finali sonrası açıklamalarıyla sırf Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonluları değil Fenerbahçe taraftarlarını da bir kez daha şaşırttı. Hatta Fenerbahçe taraftarlarını daha çok üzdüğünü de düşünüyorum.
Elbette dua önemli, elbette Allah’tan istemek önemli…
Benfica maçı için Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın davetlisi olarak maç öncesi yemeğe katılan Cübbeli Ahmet Hoca, Fenerbahçe’nin golü için dua ettiğini açıklamıştı. Aziz Yıldırım’ın maç öncesi bir akşam yemeğinde buluştukları ve Aziz Yıldırım’ın dua istediği ortaya çıkmıştı. Aziz Yıldırım ve Ahmet Mahmut Ünlü’nün şike davası sürecinden bu yana sık sık görüştükleri birbirlerine destek oldukları biliniyordu.
Aslında Cübbeli Ahmet Hoca ile yakın ilişkisi, duaya ihtiyaç duyan, duaya inanan bir Aziz Yıldırım portresi çıkarıyor karşımıza, Peki, Yıldırım’ın duayı şike aracı olarak kabul etme halini nasıl açıklayacağız? Çok basit, “paralel paranoyası”… Ne kadar sorun, suç, başarısızlık varsa bağla paralele kurtul psikozu. Aziz Yıldırım da kupa finali sonrası açıklamalarıyla bunu yaptı.
Aslında Aziz Yıldırım, son yılların Türkiye siyasetini izleye izleye öğrenmiş gibi duruyor. Gündem değiştir, yüksek sesle konuş, sürekli saldır ve herkesi suçla. Kim bilir Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’i belki o da okumuştur.
Ha bir de; “Kızdırmayın beni 10 yıl daha gitmem!” sözü var ki bunu yakın siyasi tarihteki kimi sözde liderle izdüşümünü bulmak mümkün de spor tarihinde bir benzeri var mı işte onu bilmiyorum…
Bu arada sevgili başkan, siz yine de ne olursa olsun unutmayın, bu ayeti hep hatırlayın; “Sizin duanız olmasaydı, Rabbim size değer verir miydi?…”