HaberTürk yazarı Muharrem Sarıkaya, CHP’nin 3 Aralık’ta vizyon belgesinin hedefinin yaşam kalitesinin artırmak olduğunu yazdı.
Sarıkaya yazısında, "Avrupa ve Çin’in fikirlerinden yararlanmasının getirdiği sonucu gören ülkesi ABD, 'America 3.0; 2022-2042 altyapı dönüşüm planı…' projesinin fikir babası yaptı. Getirdiği plan ile her bir dolar, 2022-2042 arasında Gayri Safi Yurtiçi Hasılada üç kata yakın, 2,9 dolar getiri sağlayacak… Böylece GSYİH yerini, kapsamlı ekonomik değişimlerin olduğu yeni bir göstergeye, 'yaşam kalitesine' bırakacak. Ülkelerin mutluluğunun ölçütü GSYİH olmaktan çıkacak, yerini yaşam kalitesi alacak. Türkiye’de bugün doğal kaynağa veya inşaata dayalı kooperatif anlayışının yerini de 'ileri teknoloji kooperatifleri' alacak… CHP’nin yarın açıklayacağı 'vizyon belgesinin' temeli de bu esasa dayanıyor…" ifadesini kullandı.
Sarıkaya şunları kaydetti:
"Sadece Rifkin değil, ekonomi alanında dünyanın en etkin isimlerinden, Ulusların Düşüşü kitabıyla da bilinen ve Nobel Ödülü alacaklar arasında adı geçen Daron Acemoğlu… Acemoğlu son dönem önde gelen iktisatçılardan Duncan Black ile siyaset bilimci Anthony Downs tarafından da önerilen "Medyan (ortanca) Seçmen Teoremi” üzerine yazdığı yazılarla dikkat çekti. Partilerin ortanca (medyan) seçmenden uzaklaştıkça oy kaybettiğini savundu. Acemoğlu, Rifkin gibi CHP liderinin danışmanlığı görevini üstlenmeyecek, ancak önerdiği yeni model açısından etkili olacağı kuşkusuz.
Aktarıldığına göre Kılıçdaroğlu’nun ABD gezisi sırasında da görüştüğü Acemoğlu ve Rifkin toplantıya ABD’den bağlanacak… Konuşmacı listesinde yer alan Türkiye’den katılacak isimler de hem Merkez Bankası hem de mikro ve makroekonomik yaklaşımlarıyla etkili, tanınmış isimler.
CHP bununla neyi hedefliyor… Baştan beri sürecin içinde olan CHP’nin iki ismine, Yunus Emre ile Tuncay Özkan’a sordum… Özkan, “Bu sunum sonrası Türkiye eskisi gibi olmayacak” dedi. Kılıçdaroğlu’nun ABD ve İngiltere gezilerine de katılan Yunus Emre, 1960’lardan günümüze kadar doğal kaynağa dayalı emek yoğun ürün ihracatına dayalı yapının, orta teknolojik ürünlere kaydığını ancak bunun da sonuna gelindiğini belirtti. “Sanayide dönüşüm yerine, yeni sanayinin yaratılmasını, dijital sanayinin yeniden oluşmasını hedefleyen” bir anlayışın hedeflendiğini vurguladı.
Sözünü ettiği, Rifkin’in de Üçüncü Sanayi Devrimi diye tanımladığı, yurt dışı sermaye ve inşaata dayalı kalkınmadan vazgeçip, yapay zekâya odaklı yeni sanayi yatırımlarıyla, “yaşam kalitesini arttırmayı” hedefleyen yeni model kalkınma…
Böylece Türkiye’nin uluslararası iş bölümü içindeki konumunun değişmesi, emek yoğun sermayeden uzaklaşılması hedeflenirken, gelir düzeylinin hızlı ve sürekli şekilde arttırılması amaçlanıyor."