Petra Zivic
BBC Dünya Servisi
6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra Twitter'da felaketle ilgili milyonlarca paylaşım yapıldı; fotoğraflar, videolar yayımlandı.
Bu paylaşımlardan bazılarında depreme ABD'nin Alaska eyaletindeki güçlü HAARP vericilerinin yol açtığı öne sürüldü.
HAARP, "High-frequency Active Auroral Research Program"ın (Yüksek Frekanslı Etkin Kutup Işıkları Araştırma Programı) kısaltması. 1990'da ABD Ordusu tarafından kuruldu ve 2014'te Alaska Fairbanks Üniversitesi Jeofizik Enstitüsü'ne devredildi.
Verici, Dünya'nın atmosferinin uzayla buluştuğu alan olan iyonesferi incelemek için kuruldu.
Depremlerden sonra Twitter'da HAARP ile ilgili paylaşımların sayısında büyük bir artış yaşandı. BBC'nin araştırmasına göre içinde HAARP sözcüğünün geçtiği 550 bin paylaşım yapıldı.
Bunlardan birinde, "Gerçekte Türkiye’de ne oldu? Hava durumunu değiştirme programı HAARP’I kullandılar!” denildi.
'HAARP’taki cihazlar doğal afetler yaratamaz, afetlerin şiddetini artırmaz'
Başka bir kullanıcı da depremden önce, “tuhaf davranan” bir kuş sürüsünün görüntülerini paylaşarak, “Türkiye HAARP saldırısına mı uğradı?” diye sordu.
Bazı Twitter kullanıcıları ise depremden önce belirdiğini iddia ettikleri bulut fotoğrafları paylaşarak bunlara HAARP’ın yol açtığını savundu.
HAARP’ın Program Müdürü Jessica Matthews, BBC’ye HAARP’taki cihazların doğal afetler yaratamayacağını ya da bunların şiddetini artırmayacağını söyledi.
Michigan Üniversitesi’nden iklim ve uzay araştırmaları uzmanı Prof. Aaron Ridley de, “HAARP’ın hava durumunu kontrol edebileceğine dair hiçbir bilimsel kanıt” yok diyor.
Daha önce de başka felaketlere HAARP’ın neden olduğu iddiaları ortaya atılmıştı.
BBC’nin dezenformasyon araştırma ekibinden Shayan Sardarizadeh, “Yıllardır komplo teorilerine konu olan HAARP programı, bilim insanları ve uzmanların bu iddiaları çürütmesine karşın sık sık doğal felaketlerin arkasındaki neden olarak gösteriliyor” diyor.
HAARP iyonesferin askeri ve sivil iletişimle navigasyon sistemlerine etkisini araştırmak amacıyla kuruldu.
İyonesferde yaşanan doğal olaylar, dünyadan iletilen ve GPS uyduları, Wi-Fi sistemleri, uzay araçları ve radyo iletişimi dahil modern teknolojinin birçok alanı için gerekli olan sinyalleri bozabiliyor.
Prof. Ridley, "İyonesferde radyo dalgalarını yutan ve iletişimi imkansız kılan, radyo dalgalarının kaybolduğu süreçler yaşanabilir” diyor.
Bu tür durumları kestirmenin zor olması nedeniyle bilim insanları, inceleme için doğadakine benzer koşullar oluşturmak amacıyla yüksek frekanslı radyo vericileriyle iyonesferin küçük bir bölümünü ısıtıyor.
Jessica Matthews, bunun hava olaylarına yol açmadığını dikkat çekerek, “HAARP’ın gönderdiği frekans aralığındaki radyo sinyalleri Dünya’daki hava koşullarını oluşturan atmosferin iki katmanında yutulmuyor” diyor.
Cornell Üniversitesi’nden Prof. David Hysell de HAARP’in hava durumu üzerinde bir etkisi olamayacağını söylüyor:
"İkisini aynı cümlede kullanamazsınız. Çünkü aralarında hiçbir ilişki yok.”
Shayan Sardarizadeh, doğal afetlerden sonra her zaman komplo teorilerinin yayıldığına dikkat çekiyor.
2022’de Bulgaristan’ın Karlıova kentinde yaşanan sel felaketinden sonra da sosyal medyada HAARP’ın sorumlu tutulduğu paylaşımlar yapıldı.
2021’de Çin’de büyük yıkıma yol açan seller ve Türkiye’deki orman yangınlarından sonra da aynı şey oldu.
Geçen yıl ABD’nin güney-doğu kıyıları ve Karayipler’de etkili olan Ian Kasırgası’nın ardından da HAARP’la ilgili komplo teorileri üretildi.
Türkiye ve Suriye’de yıkıma yol açan depremler bunun son örneği oldu. Ama muhtemelen bu iddialar devam edecek.