Dünya

Güney Koreli diplomat: Kore Zirvesi mihenk taşı olabilir

Cuma günkü Kore Zirvesi öncesinde Bonn'da görev yapan Güney Kore Başkonsolosu Keum Chang Rok iki Kore arasındaki ilişkileri ve Güney Kore'nin görüşmelerden beklentilerini DW'ye değerlendirdi.

26 Nisan 2018 23:14

Seul ve Pyongyang yönetimleri arasında uzun yıllar adeta ölüm sessizliği hakimdi. Kuzey Kore'nin füze denemeleri nedeniyle iki Kore arasındaki diyaloğun tamamen kopmasına neden oldu. ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelişinin ardından ise gerilimin çatışmaya dönüşmesi endişesi giderek büyüdü.

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ve Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae İn, Cuma günü iki ülke sınırında bir araya gelecek. 10 yıldan uzun bir süre sonra iki ülke liderinin buluşması anlamına gelecek bu zirveyi, ABD Başkanı Donald Trump ile Kim Jong Un arasında yapılması planlanan görüşme takip edecek.

Bonn'da görev yapan Güney Kore Başkonsolosu Keum Chang Rok her iki buluşmayla ilgili olarak Güney Kore'nin beklentilerini DW'ye değerlendirdi.

Deutsche Welle: Kore geriliminde yıllardır gelişme yaşanmıyordu. Her iki tarafın şu anki yaklaşımını neye bağlıyorsunuz?

Keum Chang Rok: Kuzey Kore'nin Pyeongchang'daki Kış Olimpiyat Oyunları'na katılımı ve her iki tarafın birbirine karşılıklı özel temsilci göndermesi Kore Yarımadası'nda devam eden gerilimi düşürme ve Kore'ler arası bir zirve yapılması imkânına zemin hazırladı. Kuzey Kore'nin duruşundaki bu ani değişimin nükleer gelişmeler için zaman kazanmayı amaçlıyor olabileceği yönünde bazı endişeler söz konusu. Ancak bu tutum değişikliğine tek cepheden bakmamalı, her duruma ve olasılığa hazırlıklı olmalı ve kendimizi adamakıllı bir şekilde hazırlamalıyız.

Diyaloğun itici gücü olarak Kuzey Kore Devlet Başkanı Moon Jae İn'in geçen yıl temmuz ayında yaptığı Almanya ziyaretinde tanıttığı Berlin inisiyatifi sayılabilir. Berlin inisiyatifinde hükümet kararlı bir Kuzey Kore politikası ortaya koyuyor ve Kuzey Kore'den de olumlu yanıt almak için çaba gösteriyor. Kuzey, Güney Kore'nin siyasi yönelimiyle bir dereceye kadar hemfikir olacak ki, iki Kore arasında görüşme çağrısına yanıt verdi.

Pyeongchang'daki Kış Olimpiyat Oyunları'ndan bu yana her iki tarafta da Kore Yarımadası'ndaki gerilimde barışçıl bir çözüm sağlanmasının yolunun diyalogdan geçtiği anlayışı gelişti. Kore zirvesi ve ABD-Kuzey Kore buluşması; nükleer silahsızlanma, daimi barışın yerleşmesi ve Koreler ile ABD-Kuzey Kore ilişkilerinde iyileşmeyi beraberinde getirirse, bu sadece Kore için değil dünya barışı için de tarihi bir başarı olur.

Güney Kore'nin önümüzdeki iki zirveden beklentileri neler?

Korelerarası zirve sınır bölgesi Panmunjom'da, tarafsız bölgede gerçekleşiyor. Burası bölünmeyi ve Kore Yarımadası'ndaki askeri ihtilafı da sembolize ediyor. İki Kore arasındaki diyaloğun uzun süreden bu yana kesildiği ve bu nedenle daha da kötüleştiği göz önünde bulundurularak Devlet Başkanı Moon ve Kuzey Kore lideri Kim'in karşılıklı güven oluşturmak amacıyla açık ve dürüst görüşmeler gerçekleştirmesi büyük önem taşıyor.

Nükleer silahsızlanma, Kore Yarımadası'nda barış ve her iki Kore'nin ortak refahının önünü açacak yol için paha biçilemez bir imkân ediniyoruz. Zirvelerde nükleer silahsızlanma bakımından pratik bir çözüme ulaşmalıyız. Hükümetimiz her iki zirvenin de başarılı geçmesi ve bu sayede Kuzey Kore'nin nükleer silahsızlanmanın önünü açacak gerekli adımları atmasını sağlayacak stratejik inisiyatifi ortaya koyması için elinden gelen her şeyi yapacak.

Kore zirvesinin sadece iki Kore arasındaki ilişkileri değil, ABD ve Kuzey Kore ilişkilerini ve ayrıca komşu ülkelerle ilişkileri de iyileştirmesini bekliyoruz. Kuzey Kore'de nükleer silahsızlanma ve ABD-Kuzey Kore ilişkilerinde normalleşme hedeflerine ulaşılabilirse, bunun dünya barışı için çığır açacak bir sonuç olacağı muhakkak. Bu bağlamda ABD ile şu anda birçok düzlemde sıkı görüşmeler gerçekleştiriyoruz.

Devlet Başkanı Moon güven artırıcı tedbirler talep etmişti. Bunlar neler?

Devlet Başkanı Moon Jae İn, Kore'de asla yeni bir savaş çıkmaması gerektiğini, Güney Kore'nin Kuzey Kore'nin yıkılmasını istemediğini, yeniden birleşmenin tek taraflı ya da yapay bir şekilde olamayacağını açıkladı.

Kuzey'e yönelik ve hala uygulamadaki sert uluslararası yaptırımlar, Güney Kore ve Kuzey Kore arasında ekonomik bir işbirliğini sınırlandırıyor. Buna rağmen tüm Kore Yarımadası'na refah getirecek "yeni bir ekonomik topluluk inisiyatifini" hayata geçirmek istiyoruz. Bunun için Kore Yarımadası'nda gerekli koşulları oluşturmaya çalışmalıyız. Çünkü barışçıl bir ortam oluşturmak için ekonomik bir atılım gerekecek. Ekonomik bir işbirliği için ciddi görüşmeler ise ancak nükleer sorununda önemli ilerlemeler sağlanmasıyla mümkün olabilir.

Buna paralel olarak siyasi durumdan bağımsız şekilde, siyaset dışı düzlemdeki değiş tokuş ve işbirliğini tutarlı bir şekilde geliştirmeye çalışacağız. Bugün Güney Kore'de hala Kore savaşı ve bölünme nedeniyle evlerini kaybetmiş ve ailelerinden ayrı düşmüş yaklaşık 58 bin kişi yaşıyor. İnsani nedenlerle ayrı düşen aileler arasındaki buluşmanın yeniden gerçekleşmesi gerekli. Sporun da iyi bir yöntem olabileceğini Pyeongchang'daki Kış Olimpiyat Oyunları ortaya koydu.

Güven artırıcı tedbirler yoluyla sağlanacak bir yakınlaşma Willy Brandt'ın Doğu Almanya politikasını anımsatıyor. Sizce yakınlaşmayla Kuzey Kore'de bir değişim yaşanması mümkün mü?

Almanya ve Kore'nin sahip olduğu farklı tarihi ve politik geçmişe rağmen Willy Brandt'ın “yakınlaşma yoluyla değişim” mottosuna sahip "Yeni Doğu politikası" Kuzey Kore politikamız için büyük öneme sahip. Ancak Doğu ve Batı Almanlar birbirlerine mektup yazabiliyor veya bazıları birbirlerini ziyaret edebiliyordu. Bu bizim için kesinlikle mümkün değil. Her iki Kore'nin de "küçük adımlar diplomasisiyle" karşılıklı güven oluşturması ve uzlaşma atmosferi yaratması kaçınılmaz.

Kim Jong Un kısa süre önce farklı vesilelerle nükleer silahsızlanma konusundaki niyetini dile getirdi. Buna ek olarak geçmiştekinin aksine duruşunu yumuşatmış görünüyor. Bu yüzden şimdi Kore ve uluslararası toplumun uzlaşma için bastırması yararlı olacaktır.

Acı bölünme kaderini paylaştığımız ve barışçıl bir yeniden birleşme hedefine ulaşmış olan Almanya'nın oynadığı "öncü" rolüyle değerli deneyimlerini bizimle paylaşmasını ve bize cesaret vermesini umuyoruz.

Kim, Pekin'e düzenlediği sürpriz ziyaretle kızgın hami devlet Çin'i yatıştırdı ve aynı zamanda önümüzdeki görüşmelerde desteğini de garantiledi. Sizce görüşmeler için daha önceki yıllarda denenen "altı taraflı görüşmeler" doğru bir format mı?

Son Pyongyang-Pekin zirvesinin de aralarında bulunduğu pek çok durumda Çin, Kuzey Kore'yi nükleer silahsızlanma için müzakere masasına geri getirmek ve gerek Koreler arasındaki zirvede, gerekse ABD-Kuzey Kore zirvesinin başarılı bir şekilde gerçekleşmesine katkı sağlamak anlamında aktif ve yapıcı bir rol oynadı.

Kore Cumhuriyeti hükümeti şu anda her iki zirvenin de başarılı geçmesi için diplomatik açıdan çaba sarf ediyor. Eğer burada ilerleme sağlanırsa farklı diyalog kanalları mümkün.

Keum Chang Rok 2016 yılından bu yana Almanya'nın Bonn kentinde Güney Kore Başkonsolosluğu görevini sürdürüyor. Alman dili ve Edebiyatı mezunu olan Keum Chang Rok, 1991'de Kore Dışişleri Bakanlığı bünyesinde çalışmaya başladı. Bu Başkonsolos'un Almanya'daki üçüncü görev yeri. Daha önce Ürdün, Belçika ve Avusturya'da görev yapan Keum Chang Rok, Seul'de bulunan Dışişleri Bakanlığı'ndaki Orta Avrupa Birimi'nin idareciliğini de yaptı.

Söyleşi: Alexander Freund

©Deutsche Welle Türkçe