MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 24 Haziran seçimlerine giderken yaptığı af çıkışının ardından gözler cezaevlerinde kimlerin bundan yararlanabileceğine çevrildi. Kısmî af çıkarılırsa, Bahçeli’nin “kader mahkûmları” dediği hırsızlık, dolandırıcılık, adam öldürme/yaralama, uyuşturucu ticareti, fuhuş, yağma/gasp suçlarından hükümlü olanlar faydalanacak.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, cezası kesinleşmeyen tutuklular ise kapsam dışında olacak. "FETÖ" üyelerinin neredeyse yüzde 90’ının davası sürdüğü ve cezaları kesinleşmediği için, terör suçlularını kapsayan bir af çıksa dahi, bu kişileri kapsamayacak.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün 31 Mart’ta açıkladığı son verilere göre cezaevlerinde adli suçlardan 189 bin tutuklu ve hükümlü var. Terör ve organize suçtan ise 50 bin tutuklu, hükümlü cezaevlerinde bulunuyor. Toplam tutuklu hükümlü sayısı 240 bin olmasına karşın cezaevlerinin kapasitesi 209 bin. Hükümlü sayısı ise yaklaşık 130 bin.
AKP hükümeti, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından cezaevleri dolunca KHK ile örtülü bir af getirildi. 671 sayılı KHK ile kısmi anlamda bir af yapıldı. Düzenleme ile 1 Temmuz 2016’ya kadar işlenen suçlarda koşullu salıverilme oranı yarıya indirilirken, denetimli serbestlik süresi de 2 yıla çıkarıldı. Bu düzenleme ile 38 bin kişi cezaevlerinden çıktı.
AKP temsilcileri ise bugüne kadar afla ilgili taleplere karşı çıktı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gündeme gelen idam tartışmasıyla ilgili Erdoğan, 22 Ekim 2016’da “Ben bu kararı onaylarım. Çünkü devlet kendisine karşı işlenen suçları af yetkisinde. Yoksa, kişilere karşı işlenen suçu devlet olarak biz affedemeyiz” demişti. Erdoğan’ın başdanışmanı Yiğit Bulut ise 2 Mayıs tarihli köşe yazısında “Bazı suçlar hariç genel bir af hayata geçirelim ve ‘her vatandaşı’ suçsuz kabul ederek yeniden doğmuş gibi bir şans verelim” diyerek ilk kez af beklentisini gündeme getirmişti.
Son af baraj altı bırakmıştı
Türkiye’de çeşitli adlar altında genel, kısmi ve belli bir konuya yönelik olmak üzere 100’ü aşkın af yasası çıkarıldı. Son af, “Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası” adı altında 22 Aralık 2000’de Rahşan Ecevit’in önerisiyle çıkarıldı. Bu af, Bülent Ecevit’in başında bulunduğu hükümete yaramamış, 2002 seçimlerinde MHP, ANAP ve DSP baraj altında kalmıştı.